Müslümanların dört gözle beklediği, içinde Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi hayırlı gün ve gecelerin idrak edildiği, Hazreti Muhammed'in hakkında; "Ya Rabbi, Receb ve Şaban'ı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazan'a eriştir" diye dua ederek karşıladığı mübarek üç aylar başladı.

Mübarek üç ayların, hakkıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirten RİNAP (Risale-i Nur Araştırma Platformu) Başkanı ve İlahiyatçı Prof. Dr. Niyazi Beki, İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Üç aylar; Allah tarafından konulmuş ve rahmeti bol, tabiri caiz ise Allah'ın uhrevi malları ucuza satacağı bir fuardır"

Mübarek üç ayların tüm Müslümanlara hayırlar getirmesi ve ahiretini kazanmaya vesile olması temennisi ile konuşmasına başlayan Beki, "Üç aylar, Müslümanlar için çok önemlidir. Çünkü Müslüman insanlar Allah'a inandığı gibi ahirete de inanıyor ve inandıkları yere de gelip gideceklerini biliyorlar. Samimi, aklı başında olan şuurlu Müslümanlar, 'Cennete varmak için nasıl bir kar, kazanım elde edecekler?' iyi düşünürler., Allah, mümin olan kullarının cennete gitmeleri için sonsuz rahmetiyle her türlü fırsatı önlerine seriyor. Zamanı itibariyle; her haftada cuma günleri, cuma günleri içerisindeki olan 'icabet-i dua' denilen bir saat duanın kabul olduğu saattir. Arife günü, kandil günleri bilhassa Kadir Gecesi'ni birer fırsat olarak kullarına sunmuştur. Adeta birer fuar, uhrevi bir pazar hükmünde kullarının önüne sermiştir. Bu kadar fırsatı değerlendirmemek hakikaten Müslümanlara yakışmaz. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimselerin önlerine gelen, ellerinin altına gelmiş olan fırsatları kaçırmaları hiç doğru değildir. Üç aylar bir ahiret mevsimidir, ahiretle ilgili açılmış birer pazar, fuar gibidir. Dünya itibariyle de insanlarımız yeni açılmış bir fuara nasıl rağbet gösteriyorsa, haftalık veya aylık pazarlara nasıl rağbet gösteriyorsa aynı şekilde Allah tarafından konulmuş ve rahmeti bol, tabiri caiz ise Allah'ın uhrevi malları ucuza satacağı bir fuar açmıştır. Her halde halk ahirette cennete müşteri olan bir insan, orayı kazanmak için elinden geldikçe rağbet gösterecektir." dedi.

Prof. Dr. Niyazi Beki

"Üç aylarda, tövbe istiğfar etmek suretiyle günahlardan arınmak, temizlenmek esastır"

Üç aylarda yapılması gerekenler hakkında konuşan Beki, "Üç aylarda yapılması en önemli olan şey tövbe etmektir. İki şey vardır ki çok önemlidir, bu tasavvufta vardır. Bediüzzaman Hazretleri der ki; 'Def-i şer, celb-i nef'a racihtir'. Yani her yerde önce sıkıntılı, olumsuz olan şeyleri bertaraf etmek sonra iyi olan şeyler ile süslemek çok önemlidir. Üç aylarda, tövbe istiğfar etmek suretiyle günahlardan arınmak, temizlenmek esastır. O yolu aştıktan sonra; bu aylarda özellikle Kur'an ı Kerim okumak, hatimle mümkün oldukça mukabele ile okumak, özellikle namaz kılmak, oruç tutmak gerekir. Orucu bütün aylarda tutmak, bence bu asırda çok zor bir şeydir. Eğer kazası olan varsa sünnet yerine kaza orucunu eda etsin ve onlarda her zaman sünnet olan pazartesi, perşembe günlerine denk getirilirse daha fazla sevap kazanmış olur. Ayrıca namazlarında da kazası olanın mümkün oldukça sünnet yerine kazaları kılması çok daha faydalı olur. Bu üç ayda gece teheccüdlerini (ki bir sünnettir, Hazreti Peygamber için bir vacip vecibedir, bir farzdır) hiç olmazsa haftada birkaç gün kalkarak teheccüd kılınsa bunlar diğer aylardan farklı olan şeyler olacaktır." şeklinde konuştu.

"Sadece dışımızla yaptığımız günahlar değil, kalbimize gelen vesveseler şeklinde olan şeylerden de ciddi tövbe istiğfar ederek kalbimizi arındırmak esastır"

Mübarek üç aylarda tövbe istiğfar etmeninin önemini vurgulayan Beki, "Bu aylarda tevbe istiğfar etmekle sadece dışımızla yaptığımız günahlar değil, kalbimize gelen vesveseler şeklinde olan şeylerden de ciddi tövbe istiğfar ederek kalbimizi arındırmak esastır. Sonrasında da Kur'an-ı Kerim'i, namazları, oruçları, insanlara bir şeyler vermeyi, komşuyu ve fakir fukarayı gözetmeyi unutmamak çok önemlidir. Bunlar bu aylarda hakikaten ele alınması gereken hususlardır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)