Yanık, ailenin yerine başka bir şey ikame edilemeyeceğine işaret ederek, "O zaman aileyi korumak, güçlendirmek, geleceğe güçlü, sahici, gerçekçi ve sağlıklı bir aile olarak taşımak zorundayız." ifadesini kullandı.

Bakanlığın temel uğraşlarının en başında kadına yönelik ve aile içi şiddetin geldiğini belirten Yanık, "Eğer aileyi korumak istiyorsak, aileyi bizim bildiğimiz, tanıdığımız kendimizi içinde güvende hissettiğimiz biçimde korumak ve geleceğe taşımak istiyorsak, aileyi ifsat eden her türlü sebeple mücadele etmemiz lazım." diye konuştu.

Bakanlığın Türkiye Aile Yapısı Araştırması çalışmasından bahseden Yanık, "Geçtiğimiz yıl itibarıyla çalışmanın saha aşaması bitti ve şu anda genel analizlerini tamamladık. İleri analizlerini de inşallah 2023'ün ilk yarısında bitirmeyi arzu ediyoruz." dedi.

Bakan Yanık, araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını, sosyal politika başlıkları itibarıyla da çalışacaklarını dile getirerek, "İlk veriler de elimize geldi. Türkiye Aile Yapısı Araştırması bizim için çok önemli. Çünkü 5 yılda bir Türkiye toplumunun demografisini ve alışkanlıklarını kıyaslama imkanı buluyoruz. 2006, 2011, 2016 sonuçlarını biz göreve gelir gelmez bir rapor halinde çalışmıştık. 2021'i şimdi tekrar heyecanla çalışıyoruz. Muhakkak sizlerle de tamamlandıktan sonra paylaşacağım." şeklinde konuştu.

"Boşanma Sebepleri Araştırmasını yapıyoruz"

Bakan Derya Yanık, geçen yıl Türkiye Ergen Profili Araştırması'na başladıklarını anımsatarak, Türkiye Üniversite Gençliği Profili Araştırması'nın da özellikle bağımlılıkla mücadelede çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Ailelerin hangi problemleri çözemediğini belirlemek için Boşanma Sebepleri Araştırması da yaptıklarını, geçen yıl başladıkları, bu yıl da devam eden "Çocuk Profili" ve "Yaşlı Profili" araştırmalarının da önemli olduğunu dile getiren Yanık, akran zorbalığı meselesini ciddiye aldıklarını ve bu konu hakkında da çalışmaya başladıklarını bildirdi.

Ülke nüfusunun yaşlandığına işaret eden Yanık, "Bizim bu süreci de yönetmemiz lazım. Yani aktif yaşlanma, o yaşlılık sürecinin sağlıklı ve verimli bir biçimde tamamlanması ama aynı zamanda 22 milyon, 23 milyon çocuğun bir 10 yıl sonra yaşlılığın sosyal sonuçlarını görmeye başladığımızda onlara nasıl davranacağını, nasıl merhamet göstereceğini, nasıl sahip çıkacağını da şimdiden çalışmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Yanık, Türkiye Yüzyılı'nın etiyle, kemiğiyle gerçek bir hayali, gerçek bir vizyonu ifade ettiğini söyledi.

Bugünden başlayarak Türkiye Yüzyılı'nın gelecek projeksiyonunu oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Yanık, "Biz hedef gruplar itibarıyla özel dikkat ve özel ihtimam gerektiren gruplarla çalışıyoruz. Dolayısıyla çocuklar, engelliler, yaşlılar, sosyal yardım ihtiyaçları, yani toplumun aslında sosyoekonomik anlamda en zayıf, en kırılgan gruplarına yönelik çalışıyoruz." diye konuştu.

Birey ve aile güçlenirse toplumun güçleneceğine işaret eden Yanık, bu destek mekanizmalarını kurmak ve işletmekten daha önemlisinin sürdürülebilir kılmak olduğunu kaydetti.