• DOLAR 34.582
  • EURO 36.436
  • ALTIN 2979.863
  • ...
Trafikte hoşgörülü olmanın önemi nedir?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hangi durumda olursa olsun trafikte hoşgörülü olmak gerektiğini aktaran Toplumsal Gerginlik Uzmanı Hakan Çağlayan, trafikte karşılaşılan olumsuz davranışlara karşı hangi tavırların sergilenmesi gerektiğini anlattı.

Sadece trafikte değil, hoşgörülü olmanın hayatın her safhasında çok önemli bir davranış olduğunu aktaran Çağlayan, "Hoşgörü hem kendimize hem çevremize saygının sonucu oluşur. Hoşgörülü olan insan evvela kendisiyle uyumlu ve sakin insandır. Hoşgörülü olan insan, çevresiyle de sağlıklı iletişim ve ilişki kurabilen insandır. Trafik zaman içerisinde akışkanlığı olan sadece kişiyle ve toplumla ilgili değil, araçla ilgili olan bir eylem. Yani hareketli olan bir eylem. Bu hareketli eylemde  hoşgörü de o yarış yerine tam tersi sabır ve kontrollü olma davranışı öne çıkar. O zaman hem kendine hem de karşı tarafa destek olmuş, yardımcı olmuş olursun. Özellikle trafikte bizim yaptığımız en ciddi yanlış, kendimiz ile arabanın gücünü eşleştirip o arabanın gücünü kendi gücümüz sanarak kontrolsüz davranış sergilememiz oluyor. Dolayısıyla o gücün kontrol edilmemesi, hoşgörüyle karşılaşmaması da kontrol dışı hareketlere ve bunun sonucunda olmadık kazalara sebep oluyor. Nerede olursa olsun olumsuz davranış insanlarda duygusal ve ruhsal olarak olumsuz duyguların oluşmasına sebep olur." dedi.

"Karşının yanlışına sen sana uygun olan, doğru olan davranışı vereceksin"

Konuşmanın devamında Çağlayan, şu ifadelere yer verdi:

"Kendimizi kötü hissederiz veyahut kızgın hissederiz, öfkeli hissederiz. Bunun sonucunda da tepkilerimiz normal akışından çıkar, anormal hale gelir. Onun için de tabi trafik dediğim gibi dakikalar saniyeler içerisinde yaşanan olayların bütünü olduğu için o anda kendimizi bilmemiz, kendimizi tanımamız, kendimizi tanıyarak olan olayda ona uygun tepki vermemiz gerekir. Olumsuz bir olay nedir? Çarpışmak veyahut birinin senin yolun üzerine kırması veyahut yol vermemesi. Orada sen de ona karşı 'o benim önüme geçiyorsa ben de onun önüne geçeceğim' şeklinde tepki verirsen hem kendine hem karşı tarafa zarar verirsin. Özetle şu yanlışa yanlışla cevap verdiği zaman hem kendini hem karşı tarafı yakarsın. Karşının yanlışına sen sana uygun olan, doğru olan davranışı vermek gerekir."

"Gerilimi artırmak sorunu çözmez"

Toplumsal Gerginlik Uzmanı Hakan Çağlayan

Çağlayan, "Bunun için de tabi olgunluk ve hazmetmek önemli. Ego çarpışmasından vazgeçip egoyu benimsemek ve ego uyumları çok önemli. 'Vay o beni nasıl geçiyor', 'vay o nasıl sürat yaptı, önüme kırdı' derse ki maalesef çok magandamız var ve sen de onlar gibi olursun. Olumsuz her duruma olumsuz olarak 'vah vah' 'tüh' veyahut ta hakaret ederek 'nasıl bunu yaparsın, nasıl dikkat etmezsin' gibi cevap verirsen gerilimi artırırsınız. Gerilimi artırmak sorunu çözmez. Şimdi hangi ortamda olursa olsun amaç; olay olduğu zaman sorunu devam ettirmek mi, sorunu çözmek mi olacak? Eğer sorunu çözme davranışına öncelik verirsen karşı tarafın da ona göre tepki verdiğini görürsün." ifadelerini kullandı.

"Trafikte kurallara bütün herkesin uyması gerekir"

Trafikte sadece sürücülerin değil vatandaşların da hoşgörülü olması gerektiğinin altını çizen Çağlayan, "Trafik deyince sadece araba kullanan kişi alınmaz. Yani minibüsün şoförü da trafikte var, minibüse binen kişi de var, halk otobüsüne binen kişi de var. Sorun sadece arabalar ve araba kullanan o kişilerde olmuyor. Bunlar arasında da oluyor. Bunlar bir bütün. O zaman şuna bakmak gerekiyor. O kişi evden nasıl çıktı? O kişinin duygusal durumları ne? O kişi işine giderken veyahut dükkanına giderken kafasında ne geçiyor? Hangi borcu ödeyeceği geçiyor, ne iş yapacağı geçiyor. Ailesinden, oğluyla, kızından ilişkilerinde ne yaşadıkları geçiyor. Yani buradan şunu söylüyorum sadece araba değil kişinin de duygusal durumu var, depresif durumu var, anksiyete durumu var. Onları bir araya katınca ona göre hareket edeceksiniz. Trafik, kurallar bütünüdür. Onun için trafikte düzeni sağlamayı bütünsel olarak ele aldığımız zaman düzen sağlanır. Bu kurallar bütünlüğünü ben uygulayacağım, sen uygulayacaksın. Otorite de uygulayacak. Hepsi aynı kurallara uyar ise uyum daha kolaylaşır. Ama biri kuralları ihlal eder, biri uyarmazsa ona kötü örnek olur. Der ki 'O bu hızda geçiyorsa ben niye geçmeyeyim?' Onun için kuralların başta otorite olmak şartıyla herkes tarafından uygulanması gerekir. Ve de değerlendirme yaparken o kişinin ruhsal durumunu da öne alarak değerlendirme yapmak gerekir." şeklinde belirtti.

"Kazalar ya ilk anda oluşuyor veyahut ta menzile yakınlaştığı vakit oluşuyor"

Trafikte kaza yapanların genelde ego tatmin etmek isteyenlerin olduğunu söyleyen Çağlayan, "Dikkat ederseniz yapılan araştırmalarda kazalar ya ilk anda oluşuyor veyahut ta menzile yakınlaştığı vakit oluşuyor. Her ikisinde de tabi o acelecilik çok daha önemli. Yine yaş gurupları, cinsiyet grupları. Yine ekonomisi düşük olan insanlardan ekonomisi yüksek olan insanlar arasında yapılan çalışmalarda ekonomisi daha yüksek olan, aşırı yüksek olanlarda kaza yapma olasılığı yüksek. Orta ekonomde olan insanların kaza yapma olasılığı daha düşük. Kendini geliştirmiş bir insanın ego bütünlüğü ve barışık olan insanın trafikteki durumuyla kendi egosunu tatmin etmek isteyen gencin durumu yine trafikte farklı oluyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)







Bu haberler de ilginizi çekebilir