Yanıltıcı Çin propagandasına karşı âlimler ve STK'lardan ortak basın açıklaması
Dünyanın birçok ülkesinden âlim ve çok sayıda STK, Doğu Türkistan meselesinde İslam dünyasını yanıltan Çin propagandasına karşı ortak basın açıklaması düzenledi.
Çin tarafından geçtiğimiz hafta 14 farklı Müslüman ülkeden davet edilen 30 kişilik heyet Doğu Türkistan'ı ziyaret etti. Çin Devleti’nin argümanlarını İslam dünyasına aktarmaları için özel olarak seçilen isimler, ziyaret sonrası Doğu Türkistan’daki zulmü gizleyen açıklamalar yaptı.
Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve İslam dünyasından çok sayıda kuruluş, yapılan ziyarete ve Doğu Türkistan'daki Çin zulmüne ilişkin ortak basın açıklaması düzenledi.
Bağcılar'da bir otelin konferans salonunda düzenlenen basın açıklamasına, Prof. Dr. Yasin Aktay, Filistin Âlimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Mısırlı alim Dr. Şeyh Muhammed Sağir, Yemenli alim Dr. Abdullah Qubeysi, Dr. Şeyh Muhammed Abdülkerim gibi tanınan alimlerin yanı sıra birçok ülkeden alim, STK temsilcisi ve kanaat önderi katıldı.
Şeyh Muhammed Emin'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Dr. Muhammed Sağir, Dr. Nevvaf Tekruri ve Prof. Dr. Yasin Aktay, yaptıkları konuşmada Doğu Türkistan'da yaşanan zulümlere dikkat çektiler.
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan tarafından okunan ortak basın açıklamasında ise âlimler heyetleri ve Sivil Toplum Kuruluşları olarak, Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi heyetinin Doğu Türkistan'a yaptığı ziyareti şiddetle kınandı.
Söz konusu ziyarette Çin'in Doğu Türkistan'daki Müslümanların acıları pahasına Çin''n çirkin yüzünün güzelleştirme amacı güdüldüğünü vurgulayan Oğuzhan, "Bu ziyaretini gerçekleştiren delegelerin farklı kurumlar ve uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan raporlarla ispatlanan Çin'in Doğu Türkistan'daki mezalimi ve soykırım suçu seviyesine yükselen sistematik ve devamlılık gösteren, Çin'in bölgede 'terörizm ve aşırılıkçılarla mücadele' adı verilen politikalarını övmesini, bölgede kalkınmayı sağladığı ve farklı milletleri bir potada eritmenin gerekliliğini dile getiren açıklamalarını kınıyoruz." dedi.
"Çin'in zulümlerini meşrulaştırmak bırakın Müslümanlara insanlığa yakışmaz"
Doğu Türkistan'da insani trajedinin devam ettiğini, milyonlarca kişinin hala toplama kamplarında tutulduğunu, camilerin yıkılıp bir kısmının bar ve kafelere çevrildiğini, Kuran-ı Kerimlerin yakıldığı ve her İslami ibadetin yasak olduğunu vurgulayan Oğuzha, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Kadınların başını örtmesi, ölen insanlar için cenaze namazı kılınmaması ve eşler arasında dini nikâhın yapılması tamamen yasaklanmış. Çinin Bu tür uygulamalarla Doğu Türkistan halkının İslami kimliğini silmeye yönelik politikaları şiddetlenmekte, amaç doğu Türkistan halkını Çinlileştirmek, inanç ve kültürleri yok etmektir. Mezkur Konsey heyetinin, Çin rejiminin çirkin yüzünü güzelleştirmek için yaptığı davete cevaben, Çin'in işgali altındaki ve adını 'Sincan' olarak adlandırdığı Doğu Türkistan'a ziyaretini kınıyoruz. Bu Konseyin Müslüman âlimleri temsil etmediğini, onların adına konuşmadığını ve çünkü Müslüman âlimlerin Doğu Türkistan'daki Müslümanlar konusundaki görüşleri nettir. Oradaki Müslümanların durumlarını incelemek, kampları ve rehabilitasyon merkezleri adı verilen cezaevlerini ziyaret etmek, bağımsız saha gezileri yapmak ve ülke halkıyla doğrudan iletişim kurmak için bilim adamlarından, siyasetçilerden, yazarlardan ve gazetecilerden oluşan heyetleri Doğu Türkistan'a bağımsız ziyaretler yapmaya, yanı sıra Doğu Türkistan'daki Müslümanların gerçek koşullarını öğrenmek için diasporadaki Uygur topluluğu ile görüşmeler yapmaya çağırıyoruz. Bölgeyi ziyaret eden heyetleri, Doğu Türkistan halkının acılarına, yaşadıkları mağduriyetlere göz yumacak siyasi hesaplara bulaşmamaya çağırıyoruz. Çünkü Çin'in çirkin yüzünü güzelleştirecek açıklamaları yapmak, Çin'in Uygur halkına karşı işlediği suçlara iştirak etmiş olarak, o suçları meşrulaştırmaktadır ve bu tutum bırakın Müslüman âlim olmayı, hür bir insana yakışmayacaktır."
Çin işgalinin son bulması için uluslararası kuruluşlara harekete geçme çağrısı
Oğuzhan, "Biz bu Beyana imza atanlar, Çin'in İslam dünyasını bu tür ziyaretler düzenlemeye ikna etmek için hile, yalan ve gerçekleri gizlediğini tüm Müslümanlara hatırlatırız, İslam âlemi, Çin Komünist Partisi'nin yalanlarına aldanmamalı ve Birleşmiş Milletler, Af Örgütü gibi uluslararası kuruluşların belgelediği sağlam delillere ve raporlara göre ortaya çıkan soykırıma maruz kalan Müslümanlara yardım etmek için ciddi çaba sarf etmelidir. Müslüman âlimlere, kuruluşlara ve ülkelere, Çin'in İslam'ı Çinleştirme, Müslüman kimliğini yok etmeye ve İslam'a ve Müslümanlara karşı bir savaş halinde olduğunun farkına varmaya, Doğu Türkistan meselesini tüm Müslüman toplum ve insanlık için en acil mesele olarak tanımaya, Doğu Türkistan'ın işgalinin yol açtığı soykırımı tanımaya ve işgal altındaki Doğu Türkistan'daki Uygurların ve diğer Türki Müslümanların korunması ve Çin işgalinin sona erdirilmesi için uluslararası denetim altına alınmasına harekete geçmeye çağrısında bulunuyoruz." diye konuştu.
Düzenlenen basın açıklamasına yurt içi ve yurt dışından ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren 30'dan fazla STK ile çok sayıda tanına âlim ferdi olarak destek verdi. (İLKHA)