• DOLAR 32.912
  • EURO 35.226
  • ALTIN 2452.364
  • ...
Tarım Öğretimi 177. Yılı kutlandı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Tarım Öğretimi 177’inci yılı kutlamaları, Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mehmet Akif Ersoy Konferans salonunda yapıldı.

Programa Bingöl üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftçi, Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Aygün, Bingöl Üniversitesi Bitki koruma bölüm başkanı Dr. Öğretim üyesi Mustafa Güllü, ziraat fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Programda tarımın önemine vurgu yapılıp Bingöl Üniversitesi seralarında yetişen bitki ve tohumlar hakkında bilgiler verildi.

Programın açılış konuşmalarını Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Aygün ve Ziraat mühendisleri odası Bingöl il temsilcisi Ziraat yüksek mühendisi Erdoğan Yener yaptı.

“Tarım, kalkınmanın ana unsuru durumundadır”

Yener, konuşmasında, “Toplumumuzun temel ihtiyaçlarını karşılayan ve geniş istihdam alanları açan, sanayi ham ham madde sağlayan, üretim ve ekonomiye önemli katkı sağlayan milli ekonominin en başında tarım gelmektedir. Tarım, kalkınmanın hala ana unsuru durumundadır. Ülkemizde Cumhuriyetle birlikte tarımsal anlamda önemli gelişmeler olmuş, ilk tarımsal kitle 1930 ve 1940’lı yıllarında kurulmuştur. Özellikle ülkemizin tarımsal potansiyelinin değerlendirilmesi üzerine tarım kredi kooperatifleri, et balık gibi kurumlar ülkemizin farklı bölgelerinde konumlandırılarak buradaki tarımsal potansiyel ön plana çıkarılmıştır. Tarımsal üretimde 177 yıllık köklü bir tarihsel bir geçmişe sahip bir meslek grubu olarak, ülkemizde sayıları 2 milyon 300 bin dolayında olan çiftçilerimizle ülke tarımına ve ekonomisine hizmet etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Tarımla insanın beslenme ihtiyaçlarının yanı sıra, tarıma dayalı sanayinin ham maddesi olması ve dışa bağımlılığın önlenmesi gibi yüce bir hedefe hizmet edenler sektörüdür. Bugün bilime dayalı modern tarıma geçilmiş, Lozan anlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne devredilen borçlar yine tarımda atılan önemli adımlarla hafifletilmiş, bu dönemde üç beyaz projesiyle un, şeker ve pamuğa yönelmiş ve bu alanda fabrikalar kurulmuştur.” ifadelerine yer verdi.

“Tarım sektörü en önemli sektörlerin başında gelmektedir”

Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Aygün yaptığı konuşmada, “Tarım sektörü insanların beslenmesinde, sanayinin ham madde temininde, kırsal ve kentsel istihdam artışında ve dış ticarette ülkemize döviz kazandıran önemli bir rol oynamakta ve en önemli sektörlerin başında gelmektedir. Bilindiği üzere nüfus artışları, gıdaya erişilmede yaşanan ciddi zorluklar, iklim değişikliği, kısıtlı olan doğal kaynakların azalması ve etkin kullanılmayışı sektörün geleceği üzerinde önemli riskler meydana getirmektedir.” dedi.

“Ülke kalkınmasının temel koşullarının başında çağın yeniliklerin uygun bir eğitim öğretim gelmektedir”

Türkiye’nin tarım sektöründe son yüzyılda önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren Aygün, “Tarımsal üretim için gerekli doğal kaynaklar üzerinde baskıların artışı gıda güvenliği risklerini ve kaygılarını da arttırmaktadır. Bu süreçte tarım sektöründe verim ve kalite artışının önemi gittikçe artmakta ve tarıma yönelik etkin politikaların çok daha önemli olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ülkelerin kalkınma stratejilerinin içerisinde bilim ve teknolojinin önemi içerisinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılda giderek artış göstermektedir. Ülke kalkınmasının temel koşullarının başında ise çağın yeniliklerin uygun bir eğitim öğretim gelmektedir. Eğitim ve öğretim programındaki temel ilke ise yalnız dünyayı değil tüm evreni aklın ve bilimin ışığıyla algılayan, bilim ve teknolojiyi ön planda tutan, sorumluluk bilincine sahip, ülkemizin çağdaş ve uygarlık düzeyine ulaşması için çaba gösteren, aydın ve çağdaş kuşaklar yetiştirmek olmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Üniversitemizin temel ayaklarında birisi Ziraat Fakültesidir”

Programda konuşan Bingöl üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftçi ise konuşmasında, “Tarımsal anlamda eğitim ve öğretimi sürdüren dekan ve akademisyenlerimize ve çaba gösteren öğrencilerimize ve en başta bize ekmek, peynir ve zeytin gibi besinler sağlayan çiftçilerimize içtenlikle teşekkür ediyorum. Sofralarımıza gelen besinlerin nereden ve nasıl geliyor sürecini düşünmemiz lazım. Üniversitemizin temel ayaklarında birisi Ziraat Fakültesidir, bir diğeri Veterinerlik fakültesidir, Tarım MEYO’dur. Üniversitenin açılmasıyla birlikte hem çevreye hem de ülke ekonomisine ciddi katkılar sağladığını gözle görebiliyoruz. Yakın zamanda gerçekleşen Ukrayna-Rusya savaşının tahıl fiyatlarını nasıl yükselttiğini gördük. Biraz daha devam etseydi, Türkiye’nin girişimi olmasaydı fiyatlar şimdikinden çok daha yüksek olacaktı. Böyle düşündüğümüz zaman gerçekten tarım ve hayvancılığın insan hayatında veya insan neslinin devamında çok önemli bir yere sahip olduğunu görüyoruz. Ama her gün bunlar nereden geliyor, nasıl oluyor diye tedarik zincirini düşünmediğimiz için bunu pek fark edemiyoruz.” diyerek tarımda tarladan çatala serüveni hakkında detaylı düşünülmesi gerektiğini vurguladı.

Programda Bingöl Üniversitesi Bitki koruma bölüm başkanı Dr. Öğretim üyesi Mustafa Güllü’nün Bitki korumada biyolojik koruma konulu kısa bir ders içerikli seminer verdi. Güllü, tarımda bitkilerin korunma yollarına değindi. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların uygun koşullarda muhafazası ve işlenmesi gibi pek çok konuda bilgilendirmelerde bulundu.

Programda dünden bugüne tarım konulu tanıtım içerikli sinevizyon gösterimi yapıldı. Program, Tarım alnında emek vermiş kişilere plaket ve teşekkür belgeleri takdimi ardından toplu hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir