Tipik islam düşmanı yine İslam’ı hedef aldı
Siyasetçisiyle, medyasıyla, sözde sanatçısıyla ve bilumum karanlık odaklarıyla organizeli bir şekilde İslam karşıtlığı yapılmaya devam ediyor.
Mehmet Bozdaş / Doğruhaber
Şahsi-münferit olayları İslam’a mal edecek kadar basiretsiz ve düşüncesizler. İslam’la hiç alakası olmayan davranışları İslam’a mal ederek topyekûn İslam’ı hedef alıyorlar. Toplumu manipüle ederek İslam karşıtlığı oluşturmak için zırvalayıp duruyorlar.
Bunlardan biri de Barış Atay…
Daha önce çarşaflı kadınlara yaptığı hakaretlerle gündem olan, sözde kadın savunucusu olduğunu söyleyen bu zevat atmış olduğu bir tweetinde çarşaflı bir kadın ve eşini paylaşıp “fotoğraftaki anneyi bulunuz” diyerek çarşaflı anneye ve giymiş olduğu çarşafa kendince hakaret etmişti. Atay bu tweetinden sonra sosyal medyada büyük tepki almıştı.
Atay, şimdi de Müslüman cemaat ve tarikatların Türkiye'de yaşanan sıkıntıların kaynağı olduğunu iddia ederek cemaat ve tarikatların kökünü kazıyacağını söylemiş.
Barış Atay ve diğer İslam düşmanları her fırsatta “Demokrasi ve düşünce özgürlüğü” adı altında İslam’a ve Müslümanlara her türlü hakareti ediyor, İslam’ın kutsallarına dil uzatma cüretinde bulunabiliyorlar. Peki buradan hukukçulara soralım; bu söylemler nefret suçu kapsamına girmiyor mu? İslam düşmanları bu cüreti nereden ve kimden alıyor? Müslümanların kutsallarına dil uzatmak ne zamandan beri düşünce özgürlüğü oldu? Bu yapılanlar hukuki olarak suçsa bu zevatlara neden müdahale edilmiyor, işlem yapılmıyor?
Barış Atay tarikatlerin ve cemaatlerin kökünü kazıyarak İslam’ın kökünü kazıyabileceğini düşünedursun ama şunu da bilmelidir ki dedesi Ebu Cehil ve Ebu leheb kazıyamadı İslam’ın kökünü.
İslam’ın ve Müslümanların kökünü kazıyabileceğini düşünen tüm İslam düşmanlarına sonlarının ne olacağını hatırlatmak amacıyla bir sure ve mealini vererek yazıya son veriyorum:
“Ebû Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir, Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).” (Tebbet Suresi)