Bitlis’in Tatvan ilçesinde ilk kez düzenlenen kitap fuarı, her gün farklı bir yazarın söyleşisiyle devam ediyor.

Söyleşide tarihin önemine vurgu yapan Armağan, medeniyetlerin cirit attığı bu coğrafyada yaşayan insanların tarih bilgisinin böyle olmaması gerektiğini söyledi.

Armağan, “Tarihinden kopuk bir milletin ayakta kalması mümkün değil. Ecdadıyla kavga eden, ecdadıyla dövüşen ve ondan nefret eden, onlara kin kusan bir milletin ayakta kalması mümkün değil. Elhamdülillah bu toplumda, bu millet ecdadına saygı duyan, onu seven, onun bereketini bugün de üzerinde hisseden muazzam bir kitle var ki muazzam kitleden siz bir damlasınız.” dedi.

“Meydanı boş bırakmayacağız”

Meydanın boş bırakılmaması gerektiğini dile getiren Armağan, “Meydanı boş bırakmayacağız arkadaşlar. Tarihimizin ne kadar büyük bir tarih olduğunu, milletimizin ne kadar büyük bir millet olduğunu öğreneceğiz ve öğreteceğiz. Biz anlatacağız, siz dinleyeceksiniz; siz okuyup çocuklarınıza anlatacaksınız. Millet olarak yeryüzünde ne kadar büyük bir yeri işgal ettiğimizi öğreneceğiz ve öğreteceğiz.” ifadesini kullandı.

“Okul kitaplarımızı ya da tarihi eğitimimizin sorgulanması gerekiyor”

“Hakikaten tarihimizin bir bakıma yabancısıyız, bir bakıma cahiliyiz, bir bakıma gurbetinde, onun dışında yaşıyoruz.” diyen Armağan, şunları söyledi:

“Evet bildiğimiz bir şeyler var. Okul kitaplarında yazılmış, çizilmiş bazı şeyler hafızamızda bir tortu halinde mevcut. Bunları şöyle bir sorgulamaya kalksak, bir hadiseyi bana 3 cümlede anlat desek, çoğumuz birinci cümlede, ikinci cümleye takılıp kalıyoruz. Üç cümle peş peşe söyleyemiyoruz. Büyük medeniyetlerin cirit attığı bu coğrafyadaki insanların tarih bilgisi böyle mi olmalıydı? Maalesef bu noktada okul kitaplarımızı ya da tarihi eğitimimizin sorgulanması gerekiyor. Düzeltmeyi buradan başlayacağız.”

“Bu millet tarihini sevip, saygı duyuyor”

Bu milletin tarihini sevdiğini, sevmek noktasında sıkıntının olmadığının altını çizen Armağan, sevgiyi bilgiyle donatılması gerektiğini söyledi.

Armağan, “Her ne kadar bazı kendini bilmezler çıksa da bu millet tarihine saygı duyuyor. Tarihini seviyor, sevgi düzeyinde problem yok. Ama tarih bilincinin oluşması için tarihi sevmek yetmez. Tarihi sevmek başlangıçtır. Tarihi, bilgi ile donatmazsanız eğer ortaya bilinç çıkmaz, şuur çıkmaz. Sadece sevgi yetmez, sadece bilgi de yetmez. Batıda oryantalistler dediğimiz bazen öyle bilgili adamlar çıkıyor. Bir Amerikalı, Çinli, Rus, Alman, bizim tarihimizi okuyor, bizden daha iyi biliyor. Ama sevmediği için onun bilgisi ne oluyor? Sadece kuru bir bilgi olarak kalıyor. Diyoruz ki sevelim, ilgi duyalım, tarihi diziler ne kadar fazla izlendiğini hepimiz biliyoruz. Tarih, dizilerden öğrenilmez. Diziler sadece ilgi uyandırır, bunun arkasında da bir bilgi katmanının gelmesi lazım.” diye konuştu. (İLKHA)