• DOLAR 32.668
  • EURO 35.333
  • ALTIN 2474.119
  • ...
İmamoğlu: Belediyeler güvenlik veya istihbarat kuruluşları  değil!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

''Bu toplantıyı İçişleri Bakanı'nı utandırmak için yapmadım. O son kullanma tarihini doldurmuştur.. Bakan Bey'i ciddiye alma zamanı çoktan geçmiştir. Artık Sayın Bakan'ın ne şapkası ne tavşanı vardır. Bir bakan daha var. Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ. Haksız, hukuksuz soruşturmaların imar edildiği, hakimlerin, müfettişlerin bir çırpıda değiştirildiği, mahkeme kararının yüzümüze dahi okunmadığı bir merkez vardır ve orası bellidir. Orası kaçak bir merkezdir. Orası merdiven altı soruşturma üretilme merkezidir.

İçişleri Bakanı adil değildir. Adil insan kaftanı giymeye çalıştı. Tek bir sordum, Ak Partili belediyelere terör soruşturması açtın mı? Cevap veremedi tek bir şey söylemedi.

Sayın Bakan, 'terörist sayısı' verdi ancak sekiz ay boyunca bu kişileri, yetkisi olmasına rağmen işten çıkarmadı. Bakan Soylu, bu kişileri işten çıkarmayarak net bir şekilde görev suçu işlemiştir.

Sayın Bakan 'yetkim yok' dedi. 'Hele iştirak şirketleri özel şirket gibidir, işten çıkarma yetkisi kullanamayız' da dedi.

(İzmir'deki örneğe dair belgeyi yayınladıktan sonra) Yasaya göre işten çıkartma İçişleri Bakanı onayıyla oluyor. Buradan sormak istiyorum, hani yetkiniz yoktu? Olmayan yetkinizi kullanıp nasıl oldu da 15 kişiyi, şirketinden olur vererek işten çıkarttınız? Bence bir toplantı daha yapmayıp neden sekiz ay boyunca bu yetkiyi kullanmayıp görevini ihmal ettiğini açıklamalı.

Bakanın görev ihmalini resmi belgeyle adım adım anlatıyoruz. Takipçisi olacağız ve suç duyurusunda bulunacağız.

AK Partili belediyelerde çalışan personeller kamudan men edildiyse bunun nedeniyle ilgili bilgilendirme açıklamasını derhal milletimize yapar mısınız? Bu AK Parti'li başkanlar için de bana uyguladığınız hukuku uyguladınız mı? AK Parti'li belediye başkanı arkadaşlarım, bunları açıkladığım için kusura bakmasınlar. Pandoranın kutusunu siz açtınız sayın bakan. Açıkçası kabahat Soylu bakanın. Öfkeyle kalkan zararla oturur diye dile getirdim. Bizim açıklamamıza apar topar yanıt vermeye çalışan bakan yetinmedi, bir de üstüne tweet attı.

Belediyemiz, İSKİ ve İETT'de değerlendirme komisyonlarımız başından beri görevini yapmaktadır. Pes diyecektim ama artık demiyorum. İBB'de komisyon yoktu lafı tamamen yalan. Tümden tutarsızlıklarla dolu bir beyan. Açıkçası hangi partiye gönül verdiyse versin ben bütün hemşehrilerime böylesine bir makamı işgal eden bir kişinin çelişen ifadelerini sunmayı görev biliyorum.

V.A., adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış. Kayıtları temiz. N.Ç., adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış ve yine temiz. M.Ş., adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış ve yine temiz. İ.D., ot biçiyor görevi... adli sicil 'kamu' seçeneği olarak alınmış, yine temiz. Bu arada babası da büyükşehir belediyesinde çalışıyor bu arkadaşımız. O da 2012'de işe girmiş. Ö.K., geçici mevsimlik işçi. Bu arkadaşımız da ot biçiyor. Adli sicili temiz, kaydı yok. Bakan A.S., diye bir isimden bahsetti. Yani vicdanım yanıyor. Kavruluyor. Aradık, taradık. Böyle bir isim yok. Ö.D., diye bir isim verdi, bunun da adli sicili temiz. Arşiv araştırması da temiz çıktı. Terör iltisaklısı dediği kişinin arşiv araştırması da temiz. Bu arada temiz adli sicil kaydı, arşiv araştırması uzmanı oldu sayesinde. Bir sorun varsa bu ben miyim, yoksa gereğini yapmayan Sayın Bakan mı? Arşiv araştırması temizse ben nasıl anlayacağım? Zihin mi okuyacağım? Belediye başkanlarının zihin okuma yetkisi yok.

Arşiv araştırması konusunda çok enteresan şeyler yaşadık. Çarpıcı bir örnek daha. T.A. isimli çalışanımızın Mart 2022'de arşiv araştırması geldi ve terör iltisaklısı olduğu belirtiliyordu. İşten çıkardık. Suçu kesinleşmemiş kişiye suçlu denemez ama iktidara göre suçu kesinleşmese de suçlu. Acımasız tavırlar ve davranışlar var. Bu arkadaşımızın ısrarla hakkında suçlama olmadığını dile getirdi. Çok ısrar edince halkla ilişkiler bu işin üstüne gitti ve valiliğe tekrar sordular. İkinci yanıt geldi. Bu sefer 'herhangi bir suç örgütü ile ilişiği bulunmuyor' yazıyor. 8 ay önce terörist dediniz, 8 ay sonra 'pardon terörist değil' dediniz. İşe geri kalmadık. Bakan kalkar azılı terörist ilan eder.

Kusura bakmayın bu insanların açıkları bitmiyor. Sürekli 505 personelin işe girişinde sorun olduğunu vurguladı. Biz Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan terör iltisaklılarını deşifre edince aniden sayı 484'e geriledi. Bu 21 kişiyi bize anlatacaksın, izah edeceksin. Bakan diyor ki 'Mevlüt Uysal'ın işe aldığı 191, Yerlikaya'nın işe aldığı 51 kişiyi inceledik. Ancak İmamoğlu'nun işe aldığı kişiler kamuda görev almamalıydı' diyor. Arşiv araştırmasının serbest olduğu dönemde işe alanın 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemesini nereye koyacaksınız? Ben suçlu, Uysal ve Yerlikaya temiz...

Uysal döneminde işe alınan ve sabıka kayıtlarında 'silahlı terör örgütü üyeliği' ve 'yöneticiliği' yazan iki kişi de işe girmiş. Ama bakarsanız ben suçluyum, Sayın Uysal temiz...

Ben hiçbir zaman ılık su demokratı olmayacağım. Her anını milletimle paylaşacağım. Türkiye bu duruma net bir şekilde tanık olacak. Ne demiştim önceki toplantıda? Uysal dönemini özellikle araştıracağım dedim, araştırdım. Mevlüt Bey görevdeyken, İçişleri Bakanı yine Soylu iken terör sorunu yok muydu?

28 Eylül 2017 - 31 Aralık 2018 döneminde 30 bin kişiyi işe almış. 5 bin 608 kişiden adli sicil kaydı alınmamış. 5 bin 870 kişinin adli sicili 'özel' olarak alınmış. İşe alınanlar arasında, bombalı saldırı dahil beş terörist var. 10 bin 858 kişi için arşiv araştırması istenmemiş, yasak olmadığı halde. Bunu ben yapsam neler olurdu varın siz düşünün.''

Bu haberler de ilginizi çekebilir