• DOLAR 34.326
  • EURO 37.274
  • ALTIN 3020.042
  • ...
'İBB'ye yönelik terör soruşturması' İmamoğlu'ndan Bakan Soylu'ya tepki!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İBB Başkanı İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

Bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı devlet adamı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden İBB’ye, 86 bin çalışanımıza, ailelerine ve bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır.

9 Aralık 2021 günü TBMM’de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana bakılan kapılan sayı ve örgüt listesi vererek İBB’de 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir.

Bakan 400 gün önce açık bir tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde de bulunmamıştır.

Biz görevimizin gereği, girişimde bulunmak istedik. Hem İçişleri Bakanlığı’na hem de İstanbul Valiliği’ne resmi yazı göndererek isimleri bize verin, yasal işlem başlatalım dedik.

Aldığımız yanıt siz bizim muhattabımız değilsiniz oldu. Buradaki önemli bir husus dikkatinizden kaçsın istemem. Bakanın İBB’de teröristler olduğunu iddia etti 9 Aralık 2021 gününden 31 Temmuz 2022 tarihine kadar her nedense kullanmadığı bir yetki var. Nedir bu yetki? OHAL kapsamında çıkarılan kararnamede belediyelerdeki sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022’ye kadar İçişleri Bakanı’na veriyor.

Bakan Soylu, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespit yapmış ama 8 ay boyunca işten çıkarma yapmamıştır.

Burada Sayın Bakan, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir? Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaşıldı. İBB, talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sundu. Bu süreçte de bilgilendirme tek taraflı yürüdü. Tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı. Soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyeceğim, bir başka baş müfettiş vardı. Heyet, bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense yaza doğru müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü'ndeki dönemimle ilgili 28 ayrı soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan AK Partili bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu.

Terör soruşturmasında da müfettiş grubun lideri merkeze çekiliyor. Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyoruz. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister baş müfettiş olsun... Bu insanlar ortadan teker teker yok ediliyor. Geçtiğimiz yılki iddiaların ardından Bakan Bey, 26 Kasım'da medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor.

Kendini akıllı sanan bakanın, AK Parti'li belediyelerle ilgili incelemelerine baktığımızda imar yolsuzluğu, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular olduğunu görüyoruz. Sen terör örgütü suçlamalarıyla sadece CHP'li belediyelere soruşturma açtın. İstanbul, Mersin, Seyhan ve Ataşehir gibi, üstelik yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması açamayacağı bir dönemle ilgili soruşturma açıyorsun. Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan Ataşehir, Seyhan gibi CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği yüzlerce AK Parti'li ve MHP'li ilçe belediyelerine göster. Bir de çıkmış, grafikler göstererek "Ben adil biriyim" demeye çalışıyor. Ne adalet, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah, insanı insan yapan bu melekeleri ne yazık ki senden almış. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Ne yazık ki bu kötülükte sınır tanımayan birisin.

Geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış bin 668’e çıkartmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak terörle mücadelenin neresinde olacaksak orada olduğumuz için dosyalarda göreceğiniz üzere bu bin 668 kişiyle ilgili de bilgi sorduk ve ne yazık ki cevap alamadık.

Bakan ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar’ diyorlar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatamızı aldık. Bakan Bey’in bilerek istismar ettiği şu: Anayasa Mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra 28 Kasım 2019 tarihinde bir karar aldı. Buna göre kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafından resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir. Biz İBB olarak İstanbul Valiliği'ne Kasım 2019'da bünyemize alacağımız bir memurumuz için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019 tarihinde AYM kararına göre 'bu evrakı istemeyezsiniz' demiş. Yazıyı bize iade etmiş.

Buradan Bakan'a söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız. Peki yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Yasak kararı öncesi beş aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık, toplam 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talep ettik. Eski İBB yönetiminde işe alınan 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizi de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu talebimizin 9 bin 617'sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması içinse bir yıldır cevap bekliyoruz. 30 günde cevaplaması gereken 660 kişi için, müfettiş 25 bin 365 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabiliyor. Demek ki isteyince olabiliyormuş.

Eski başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikaya'nın sorumluğu olduğu dönemde. 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Hem de o dönemde AYM'nin yasak kararı yokken. Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? 'İşe alınacak personelin adli sicil kaydı...' Yani bildiğimiz adıyla sabıka kaydı 'e-devletten alınırken kamu seçeneceği seçilmeliydi. Bakan böyle söylüyor. Ama çoğu özel sektör olarak kayıt aldı, hülle yöntemini kullandılar'.

Bakan Bey yine saçmalamaya devam ediyor. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, işe alımla ilgili kamuyu seçmediğimizi, özel sektör seçeneğinden işe alım yaptığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanılmışsa, bizden önceki altı ayda, yani Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 1400 kişinin de adli sicil kaydının özel sektör seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz?

Belediyemiz İSKİ ve İETT’de değerlendirme komisyonları başından beri görevlerini yapmaktadır. Bakan beyin geçen günkü hezeyanlarının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonlarını kurduk. Arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda değerlendirilerek işlem yapıldı.

Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi.

46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç ilgileri ve arşiv araştırmalarıyla nedeniyle iş akdi feshedildi.

Bakan Bey, siz değil arşiv araştırması, adli sicil kaydında silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017'de işe aldığınız A.T., Temmuz 2018'de işe aldığınız R.A. bunlardan birkaçı. 2018 kasım ve aralık ayında işe alınan IBDA-C üyesi çalışanların iş akitlerini de biz feshettik. Bize yaptığı suçlamaların bir mantısı var ise, aynı suçu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Aslında pandoranın kutusu açılmıştır.

Uysal döneminde işe alınan Y.Y. ve ikinci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı? Bakın arşiv araştırması demiyorum, sabıka kaydı diyorum. Ne yazıyor? Silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor sabıka kaydında. Bu iki kişinin de işten çıkarılışı bizim dönemimizde yapılmıştır. 6 Mayıs ve 29 Mayıs 2019'da işe alınan ve biz işe başlayınca fark ettiğimiz 6 çalışanın FETÖ iltisaklı çıkmasını nasıl değerlendireceklerdir?

Medyaya yansıyan 500 küsur sayfalık rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde eski / yeni yönetici arkadaşlarım. Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Unutmayın, altını tekrar çiziyorum. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız.

Bu haberler de ilginizi çekebilir