Fetih, kıyamete kadar devam eden bir yolculuktur
Mekke'nin Fethi'nin sadece tarihsel bir olay olmadığını belirten Gazeteci Yazar Özkan Yaman, fetih ruhunun günümüze taşınması için sürekli olarak hayırlı çalışmalar yapmak gerektiğini söyledi.
İslam tarihinin dönüm noktalarından olan Mekke'nin Fethi ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Gazeteci-Yazar Özkan Yaman, Mekke'nin sürekli olarak Müslümanların gündeminde olması gerektiğini, İslam'ın hâkim olması adına aktif çalışma yaparak fetih ruhunun anlaşılabileceğini, diri tutulabileceğini ifade etti.
"Mekke'nin Fethi 23 yıllık bir mücadelenin sonucudur"
Yaman, "Mekke, bir Müslüman için öncelikle namazla alakalı olması hasebiyle hem fetih hem de siyer bütünlüğü içerisinde yer aldığı, yine Kur'an-ı Kerim'de şehirlerin anası olarak nitelendirildiği, hem de peygamberlerin atası olan Hazreti İbrahim'in şiarı olduğu için aslında sürekli olarak Müslümanların gündeminde olması gerekir. Tabiki fetih ile beraber sürekli aktif olmak, kaybettiklerimizi kazanmaya çalışmak, bununla beraber hem mekân hem de Müslümanların şu anda bulundukları yerden gerek siyasi, gerek fikri, gerek ekonomik ve sosyal alanlarda güçlerini tahkim etme, küfre karşı, zulme karşı İslam'ın, İslami cemiyetlerin izzetini, İslam ümmetinin haysiyetini koruma, itibarını eski günlerinde olduğu gibi yüceltme gayesiyle fethin tekrar yâd edilmesi çok önemlidir. Mekke'nin fethini Ramazan ayının birkaç gününe sığdıramayız. Çünkü Mekke'nin fethi 23 yılda gerçekleşmişti. Dolayısıyla bu fethi, uzun süreli bir mücadele olarak da görmek lazım." dedi.
"İyiliği emredip kötülükten sakındırmak için uğraşıyorsak fetih yolundayız"
Mekke'nin Fethi'ni idrak etmenin İslami çalışma yapmakla mümkün olabileceğini kaydeden Yaman, "Eğer istikamet üzere olmaya çalışıyorsak, ayaklarımız hak yolda sabit kalsın, orada yürüyelim derdindeysek aslında fetih yolundayız. 'Fitne kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar çalışıp çırpınalım veya hakkı ve sabrı tavsiye etmek için yürüyelim, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak için uğraşıyorsak, gençliğin her türlü yozlaşmadan, isyandan, günahtan kurtulması için çırpınalım veya toplumu cehaletten, ihtilaflardan kurtaralım' diye çalışıyorsak zaten fetih yolundayız. O zaman Mekke'nin fethini idrak etmişiz demektir. Dolayısıyla Mekke'nin Fethi, çok önemli tarihi bir eşik, çok önemli bir beldenin İslam'a kazandırılmasıdır. Mekke'nin Fethi, hicret ile beraber uzun soluklu bir yoldur." diye konuştu.
"Fetih, Peygamber Efendimizin ahlakıyla ahlaklanmaktır"
Yaman, "Mekke'nin fethi sürekli kulağımıza şunu fısıldar; Sen elindeki imkânları Kur'an'ın toplumda yayılması, hükmetmesi için kullanmak durumundasın. Allah Resulü (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'in sünnetini, mübarek sireti ve ahlakını dünyaya hâkim kılmak için çabalamak zorundasın. Mekke'nin fethi bize bunu söyler. Fetih, Peygamber Efendimizin fetihte bizzat gösterdiği pratik ahlakını, tevazusunu, affını, en az müdahale ile fethin gerçekleşmesini sağlaması veya fetihten sonra insanlara fetihten önceki durumlarının asla hissettirilmemesi gibi tüm ahlaki erdemlerini bir şekilde topluma öğretilmesi demektir. Fetih, kıyamete kadar bireyin gerek kendisinde gerekse çevresinde ilerleme, gelişme, yücelme, sabitelerimizi yüceltme anlamında bir yolculuktur. Eğer kişi günümüzde namazlarını huşu ile kılabiliyorsa kendisinde bir şekilde fetih gerçekleştirmiş demektir. Eğer, Kur'an-ı Kerim'i hakkıyla öğrenmeye çalışıyorsa bir fethi gerçekleştirmiş demektir. Etrafında bir genci yanlıştan, kötülükten alıp daha iyi bir noktaya taşıyorsa bir fetih gerçekleştiriyor demektir. Veya kişi gerçekten toplum adına, en yakın daireden başlayarak İslam adına bir fayda sağlayabiliyorsa, bir boşluğu doldurabiliyorsa, bir sıkıntıyı kaldırmak için çırpınıyorsa bir fethi gerçekleştiriyor demektir. Dolayısıyla fethi geniş bir şuurla, geniş bir disiplinle anlamak gerekir. Ancak sembolik değeri olan bu tür tarihi anları da kaçırmamak gerekir. Mekke'nin fethi veya Kudüs'ün, ardından İstanbul'un fethi gibi büyük fetihleri, bu tür tarihi dönemlerin de yeri geldiğinde anılması çok önemlidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)