• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
"14. İstanbul Edebiyat Festivali" başladı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İstanbul Üniversitesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sultanbeyli Belediyesi'nin de desteklediği festivalin açılışına çok sayıda akademisyen, edebiyatçı, yazar, şair, siyasetçi, üniversite öğrencisi ve edebiyata gönül verenler katıldı

"Gül Yetiştiren Adam Rasim Özdenören Anısına" başlığıyla düzenlenen festival açılışında "İstanbul'un Edebiyatı, Edebiyatın İstanbul'u" başlığıyla bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. İskender Pala, İstanbul'da üniversite okuyan öğrencilerin diğer illere nazaran çok şanslı olduklarını ve bunun kıymetini bilmeleri gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. İskender Pala

"4 yıllık bir üniversite okurken en az 2 dil öğrenerek mezun olmalısınız"

İstanbul'da öğrenci olmanın hayata başkalarından birkaç adım önce başlamak olduğunu söyleyen Pala, "Pek çok genç arkadaşımı görüyorum. Şu anda oturduğunuz koltuklarda oturmayı hayal eden ama hayallerine ulaşamayan Anadolu'da yüzlerce, binlerce sizin yaşıtınız olan gençler var. Onun için İstanbul'da olmak bir fakülteyi bitirmek değil birkaç fakülteyi birden bitirmektir. İstanbul'da öğrenci olmak, hayata başkalarından birkaç adım önde başlamaktır. Kıymetini bilmek, gereğini anlayarak İstanbul'da yaşamak gerekir. Nerede seminerler var? Nerede sanat alanları var? Kendimizi nerede disipline edebilir? Hangi alanda bir el mahareti ya da sanat becerisi gösterebiliriz? Diye düşünerek İstanbul'da öğrenci olmak gerekir. İstanbul'da en azından edebiyat festivali var. Başka yerde bunu bulamayacaksınız, bulamıyoruz. Onun için hiç olmazsa İstanbul'da yıllık fakülteyi bitirirken en az 2 yabancı dil öğrenerek okulunuzu bitirmeniz gerekir. Çünkü buna imkân bulabilirsiniz ama başka yerde bu imkân yoktur. Onun için İstanbul'un sadece şiirini anlatmak, İstanbul'u şiir ile anlatmak bile hakkında başlı başına kitaplar yazılan bir alandır." dedi.

"İstanbul'un nasıl olduğunu, nasıl değiştiğini edebiyatla takip etmek mümkündür"

Pala, "Şehirler biz uykuya daldığımızda kendilerini değiştirirler. Yahut bir el kısa zamanda onları değiştirir. Yahut şehirler değişirken iz uykuya dalarız. Bir zaman sonra değişimi fark eder ve şaşırırız. Bu derin uykuları biz uyurken bir yalı, bir köşk, bir sebil, bazen bir çeşme bir hırsız tarafından çalınıp götürülmüş olur. Bir kör kazma, bir karanlık düşünce onu oradan yok eder. Sonra biz bir şiirde, bir metinde okuruz ve onun tüm hatıralarını, orada bir güzellik olduğunu ancak bize şairler ve edebiyatçılar hatırlatır. Onun için İstanbul'un nasıl olduğunu, nasıl değiştiğini edebiyatla takip etmek mümkündür. Şairlerin mısralarından takip etmek mümkündür. Benim ilgi alanım olan divan edebiyatından takip etmek de mümkündür. Peki, ama biz bunları fark etmiyorsak, bunları kendi medeniyet birikimimiz içerisinde, dağarcığımızda taşımıyorsak o zaman İstanbul'un hangi şehir olduğunu, nasıl bir şehirde yaşadığımızı, o şehrin bize nasıl bir bilinç kattığını, İstanbul kimliğin ne demek olduğunu nasıl anlarız? Onun için şiire, edebiyata daha fazla zaman ayıran insanlar olmalıyız." diye konuştu.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı

Rasim Özdenören'in hayatının anlatıldığı bir sinevizyonun da yayımlandığı açılışta, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Ak Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin birer konuşma yaptı.

Açılış programının sonunda Merhum şair Rasim Özdenören ile ilgili çalışma yapan Âlim Kahraman, Nezir Eryarsoy, Saliha Tunç ve İz Yayınlarına ödül verildi.

Festival, 29 Aralık tarihine kadar farklı etliklerle devam devam edecek. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir