HABER MRK - Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi`nden yapılan açıklamada, Mübarek Ramazan ayı içerisinde yapılacak bireysel, ailevi ve toplu tavsiyeler ile birlikte Cemiyete bağlı şubelerde yerine getirilmesi istenen bazı tavsiyelere yer verildi.

 

Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi`nin Ramazan tavsiyeleri ile alakalı yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı;

 

"Ramazan ayı ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık O`nu büyüklemeniz için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz. (Bakara: 185)

 

Bizi bir kez daha bu rahmet ve bereket ayına kavuşturan Rabbimize sonsuz hamd ve şükürler olsun. Bu aydan en iyi bir şekilde istifade etmek rahmet ve bereketini yaşayıp yaşatmak için ciddi bir hazırlık içine girmeliyiz. Ramazan ayına özgü programımızı yapıp bu ayı en iyi şekilde değerlendirme yoluna gitmeliyiz. İslam ümmetinin Kur`an ve sünnet ile ihya olması, gerçek huzura kavuşması, küfrün zulmünden kurtulması için bu ayı çalışmalarımıza vesile kılmalıyız. Kur`an ve Sünnetle olan ahdimizi yenilemeli bu iki emanete daha sıkı sarılmalıyız. Bu ayda ümmetin selamet ve kurtuluşu için özellikle dualarımızı artırmalıyız.

 

Yalnızca yemekten, içmekten ve benzeri alışkanlıklardan korunmak olmayan oruç ibadetini, eksiksiz ve kurallarına uygun olarak tutmaya özen göstermeliyiz. Tüm ruh ve bedenimizle oruçlu olmalı, boş, gereksiz ve malayani söz, davranış ve meşguliyetlerden uzak durma gayreti içinde olmalıyız.

 

İslami ilimleri anlamak için kadın-erkek, genç-yaşlı demeden bütün Müslümanlar olarak seferber olmalı ve Kur`an`la aramıza konulan mesafeleri kapatmalıyız. Bu vesile ile Kur`an tilavetimiz ile ilgili eksik ve yanlışlarımızı gidermeli, Kur`an ilimlerinden olan tecvidi bilmiyorsak öğrenmeli, Kur`an`ı okuduğumuzda, anlamını bilecek kadar kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız.

 

Şeytanların prangalara vurulduğu bu ayda insanlarımızın Kur`an ve sünnet ile olan bağlarını kuvvetlendirmek için İslami tebliğ çalışmalarımızı artırmalı, daha çok insana gidip İslam`ı anlatmada seferber olmalıyız.

 

Bu mübarek ayda yapılan hayırların sevabının çok daha fazla olduğunu bilme şuuru ile hareket etmeli zekât ve diğer tasadduklarımız konusunda daha cömert davranmalıyız. Çeşitli zorluklar içinde yaşayan Müslüman kardeşlerimizi ve özellikle de Suriyeli mültecileri aç ve sefil bırakmamak, bunun üzerimizde bir vecibe olduğunu bilmeliyiz. İnsanlarımızdan da muhtaç sahiplerine yardım elimizi uzatmak ve sorunlarıyla hemhal olmak için daha bir cömert davranmalıyız. Bu noktada yalnız zekâtla yetinilmemeli ve infaklarımızı artırmalıyız.

 

Ramazan ayını bundan sonraki hayatımız için başlangıç kabul edip bütün bir ömür boyu hayır yolunda ciddi çaba ve gayret içinde olmalıyız.

 

Yusufi kardeşler başta olmak üzere bütün Müslüman kardeşlerimizin Ramazan ayını tebrik eder, bu bereketli aydan hakkıyla istifade etmelerinin dileriz. Rabbimizden niyazımız, bu mübarek ayın ümmetin kurtuluşuna vesile kılmasıdır.

 

Tüm üye ve gönüllülerimize Ramazan ayını en bereketli ve en hayırlı şekilde ihya etmelerini tavsiye ediyoruz. Bu münasebetle Ramazan ayı programımızı, tavsiye ve önerilerimizi açıklıyoruz. Programımız üç ana başlıktan oluşmaktadır.

 

Her üye ve gönüllümüz;

Günlük olarak en az bir cüz Kur`an-ı Kerim (mümkün mertebe camide mukabele şeklinde, mümkün olmuyorsa ailede mukabele şeklinde, o da mümkün olmuyorsa bireysel olarak) okumaya çalışmalı.

 

Ramazan ayı boyunca ilmihal-fıkıh ve siyer kitapları okumalı.

 

Namazlarını mümkün mertebe camide cemaatle, mümkün olmuyorsa ailede cemaatle kılmalı.

 

Teravih namazlarını, kendilerine en yakın camide cemaatle kılmalı.

 

Gece namazları alışkanlık haline getirilmeli, Ramazan sonrasında da buna devam edilmesi için gayret göstermeli.

 

Bu ay içinde zekat farizası üzerine vacib olan herkes mutlaka bu görevi yerine getirmeli.

 

Tüm üye ve gönüllülerimiz yakınlarına, dostlarına, ilgilendiklerine, yakınlarındaki ve tanıdıkları ihtiyar, hasta ve salih insanları ziyaret etmeli. Ziyaret edilen bu şahıslardan camiamızın icra edeceği etkinlik ve programlara mümkün mertebe iştirak etmeleri için davette bulunmalı.

 

Maddi güç ve imkânları çerçevesinde iftar yemekleri verebilmeli.
Herkes kendi evinde iftar verebileceği gibi birbirlerine yakın olan üye ve gönüllülerimiz masrafları ve uğraşları beraber olacak şekilde daha müsait başka bir yerde de iftar yemeği verebilirler.

 

İftar sonrası düzenli bir program dahilinde (mümkünse) kısa bir sohbet yapılabilir ve sohbet sonrası yatsı ezanının okunması ile beraber camiye gidilebilir.

 

Ramazan ayı içinde, özellikle de Ramazan`ın son 10 gününde itikâfa girmeyi tüm üye ve gönüllülerimize tavsiye ediyoruz.

 

Her kardeşimiz Rabbimizin "emri bil ma-ruf nehy-i anilmünker" emri mucibince ve hayırların da Ramazan ayında kat be kat arttığı bilinciyle en yakınlarından başlayarak davet görevini ifa etmeye çalışmalı.

 

Ramazan ayı boyunca özellikle çocuklara ilmihal dersi verilmesi tavsiyemizdir. Daha önce verilmiş olsa bile tekrar hayırlı olacaktır.

 

Mümkünse küçük ebatlı bir siyer kitabı ders şeklinde okunmalı.

 

Namazlar cemaatle kılınmaya çalışılmalı.

 

Aile fertleri, yaşları da göz önünde bulundurularak gece namazlarına teşvik edilmeli.

 

Camide mukabele şeklinde okunmuyorsa- Evde günlük en az bir cüz olmak üzere mukabele şeklinde Kur`an okunmalı.

 

Çocuk ve gençler de Kur`an okumaya teşvik edilmeli, tecvit kurallarını bilmeyenler Ramazan`da bu eksikliklerini tamamlamaya çalışmalı.

 

Camiamızın icra edeceği etkinlik ve programlara mümkün mertebe ailece iştirak edilmeli.

 

Ramazanın son on gününün tekli gecelerinde Kadir Gecesine rastlama ümidiyle, bu günler ibadet ve zikirle ihya edilmeli.

 

Ramazan boyunca -özellikle- vakit namazlarından sonra, seher vaktinde, Cuma günü, Kadir Gecesi ve Kadir Gecesinin arandığı tekli gecelerde camiamıza, İslam uğrunda can veren ve tutuklananların ailelerine, zindandaki Müslümanlara ve dünya Müslümanlarına dua edilmeli.

 

Gerek şehir ve gerekse ilçelerde, bütün üye ve gönüllülerimiz, teravih namazlarını kendilerine en yakın olan camide cemaatle kılmalı.

 

Teravih namazlarının kılındığı yerlerde teravih namazından sonra özellikle ilmihal-fıkıh ve siyer sohbetleri olursa bunlara katılmalı ve katkı sunulmalı.

 

Ramazan ayı boyunca üye ve gönüllülerimiz dargınlıkları gidermeli, yeni dostluklar kurmalı, zayıflamış akraba bağlarını güçlendirmeli.

 

Ramazan ayı sonunda nefsini hesaba çekip, bu konudaki amellerini değerlendirmelidir.

 

Ramazan ayı münasebetiyle her Müslüman mutlaka ailesini, akrabalarını, komşularını, aşiretinden, mahallesinden, iş arkadaşlarından vs. gidebildiği herkese gitmeli, halini sormalı, dertleri ile dertlenmeli, sorunlarını çözmeye çalışmalıdır.

 

Tüm üye ve gönüllülerimiz bunu kendisine bir hizmet borcu bilmeli bu konuda gevşeklik göstermekten kaçınıp, şevkle yapmalı.

 

Her Müslüman kardeşimiz (imkânı varsa) bu ayda kendini dünyevi işlerden azade kılarak vaktinin tümünü bu hedefi gerçekleştirmeye adamalıdır. Eğer imkânı yoksa tümü olmasa da en azından gününün belli bir kısmını bu hizmete adamalıdır.

 

Her Müslüman aile, kadın-erkek, yaşlı-çocuk Ramazan ayı başında bu hususta bilgilendirilmeli ve böyle bir hedefi gerçekleştirmek için hep beraber seferber olunması yönünde bir hazırlık yapılmalıdır.

 

Ramazan ayının son on gününün tekli geceleri mümkün mertebe camilerde ihya edilmeye çalışılmalıdır.

 

Toplu halde cevşen ve benzeri dualar okunabilir ve her gecede gerek risalet ve gerekse Kuran`ın nüzulü ile ilgili bir sohbet yapılabilir.

 

İtikâf sünnetini ihya için hazırlık yapılmalı Müslüman halkımız bu konuda bilinçlendirilmeli; afiş, ilan ve duyurularla bu ibadetin önemi vurgulanmaya çalışılmalıdır. Bu sünnetin ihya edildiği yerlere Müslüman halkımız açıkça davet edilebilir.

 

Müekked sünnet olan itikaf sünnetini tekrar ihya etmek için mevlitten bir kısım okunabilir. Kıraati güzel olan şahısların Kuran tilaveti yapabilir, tefsirden ve siyerden bir bölüm okunabilir. İtikafta bulunan şahısların boş durmamaları ve genel sohbetin olmadığı zamanlarda da vakitlerini Kuran-ı Kerim ezberi, namaz ve ibadet ile geçirmeleri telkin edilebilir.

 

Yapılabilecek ilgi çekici programlar ile özel günlerde halkımız itikâf kültürüne alıştırıp buna yönelmeleri sağlanabilir.

 

Kadir gecesinde mümkün olan her camide gecenin tamamını ihya edecek şekilde programlar düzenlenebilir.

 

Bayram namazı için her kardeşimiz kendisine en yakın olan camiye gidip bayram namazı kılmalı, namazdan sonra camidekilerle tebrikleşmeli, ardından ev halkıyla, komşu, akraba dost ve tanıdıklarıyla bayramlaşmalı, uzak olanlara telefon ve mesajlaşma şeklinde ulaşıp bayramlaşarak Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı ihya edilmeli.

 

Akraba, komşu, mezar ziyareti göz önünde bulundurularak bayramlaşma topluca uygun yerlerde yapılabilir.

 

Şartların ve imkânların el verdiği ölçüde, hayırseverlere köprü olarak her akşam iftar yemekleri verilebilir. Bu iftarlar, bulunulan yerin şart ve imkânlarına göre açık havada da olabilir, kapalı mekânlarda da olabilir.

 

Derneklerde Ramazan ayına özgü sohbet ve iftar programları düzenlenebilir.

 

Derneklerimiz üye ve gönüllülerine yönelik iftar davetleri düzenleyebileceği gibi diğer İslami cemaat, grup, derneklere yönelik iftar davetleri de verebilir.

 

Ramazan ayının önemine ve hürmetine atfen; Ramazan ayını en iyi şekilde ihya etmek için neler yapılabileceği, haremlik-selamlık ruhi temizlik, fert, aile ve toplum açısından bizden istenen ve beklenen ilahi sorumluluklar gibi konular işlenebilir.

 

Düzenlenecek sohbetlerde insanlığa önderlik vazifesinin peygamberler tarafından icra edildiği, kıyamete kadar da ancak bunların yol ve metodları üzerinde insanlığın doğru bir istikamete kavuşabileceği hususu irdelenebilir.

 

Kuran-ı Kerimin de bunların pratize ettiği yol ve metodlarının bir kanun ve anayasası hükmünde olduğu, dolayısıyla başka kanun, anayasa, yol ve metodun insanlığı doğru ve adaletli bir istikamete kavuşturamayacağı konuları işlenmelidir. Müslüman halkımızın da ancak bunlar sayesinde temel insani ve İslami haklarına kavuşabileceği vurgulanmalıdır.

 

Bizleri karanlıklardan aydınlığa çıkaran Rabbimizin yüce kelâmı olan Kuran-ı Kerim-in mübarek Ramazan ayında nazil olduğu göz önüne alınarak, buna hürmeten Kuran-ı okumayı bilmeyen ve tecvid konularında eksiği olan üye ve gönüllerimize Kuran-ı en iyi şekilde okumaları hususunda (mümkün mertebe camilerde) yardımcı olunabilir.

 

Bağrında Mescid-i Aksa-yı barındıran; Zekeriyya (as), Yahya (as) ve Meryem oğlu İsa`yı (as) bağrından çıkaran; Hz. Muhammed`in (asm) İsra mucizesine tanık olan kutlu belde Kudüs`ü ve Kudüs için verilen şanlı mücadeleyi anma amacıyla şubelerimiz tarafından basın açıklamaları tertiplenebilir, günün anlam ve önemine atfen etkinlikler düzenlenebilir.

 

Rahmet esintilerini iliklerinde hisseden, on bir ayın sultanı olan kutlu misafiri en güzel şekilde karşılayan, gündüzünü oruç gecesini ibadetle geçiren bahtiyar Müslümanlara Rableri tarafından bir esenlik günü olarak hediye edilen mübarek Ramazan bayramında, bir araya gelerek salavatlar eşliğinde topluca bayramlaşma ve musafahalaşma yapılabilir.

 

"Bir farzın ifası için lazım olan şey de farzdır" düsturuyla toplumda veren el ile alan el arasında hayır köprüsü kurarak toplumumuzun fakirlerine yardım edilebilir.

 

Bu vesile ile Ramazan ayının, başta şube yönetiminde görev alan kardeşlerimiz ve onların şahsında üye ve gönüllülerimiz olmak üzere bütün halkımıza hayırlar getirmesini temenni eder; ümmetin bilinçlenmesi adına bedel ödeyen ve bu uğurda zindanlara düşen, muhaceratı yaşayan bütün kardeşlerimize de azadelik getirmesini yüce Mevlamızdan dileriz…"