Özellikle gençlerin araç içerisinde veya kulaklıktan yüksek sesle müzik dinlemesi, düğün ve konferans salonlarında kişilerin yüksek sese maruz kalmasının sağlık açısından etkilerini aktaran Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdar Ferit Toprak, kulakların da diğer organlar gibi bedenin birer uzvu olduğunu hatırlatarak zarar verebilecek durumlardan uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.

Dr. Serdar Ferit Toprak

Uzun süre yüksek sese maruz almanın kulağa verdiği zarara dikkat çeken Toprak, "Uzun süre yüksek sesle müzik dinlemek veya ani patlama dediğimiz silah ve patlama seslerine maruz kalma, kulaktan beyne işitme duyusunu taşıyan sinirin belli bölgelerine hasar verip öncelikle ince frekanslı seslerde hasara yol açabilmektedir. Bunun uzun süre devam etmesi durumunda kalıcı işitme kayıplarına sebep olabiliyor." dedi.

"İşitme kaybı gelişen hastalarda, ileri yaşlarda unutkanlık ortaya çıkabilir"

İşitme kaybından kaynaklı kişilerde oluşan psikolojik rahatsızlıklara da değinen Toprak, "Yüksek sesin beyne verdiği zararla ilgili elimizde bir veri yok fakat bildiğimiz bir şey var ki, işitme kayıpları zaman içerisinde sosyalleşmeyi önlemekte ve bundan dolayı da depresyon, stres, demans gibi bazı hastalıklara sebebiyet verebilmektedir. Özellikle ileri yaştaki hastalarımız yüksek sese maruz kalmışsa, işitme kaybı gelişmişse belli bir yaştan sonra unutkanlık ortaya çıkabilmektedir." ifadelerini kullandı.

Kapalı alandaki yüksek sesin düğün ve konferanslardaki yüksek sese bire bir benzediğini, kapalı alanlardaki ses dalgaları çevreye yayılmadığından basıncı daha fazla olduğunu ve sinire vereceği zararın daha fazla olabildiğine vurgu yapan Toprak, özellikle gençler ve çocuklara ses düzeyini belli bir desibelin üzerine çıkarmamaları önerisinde bulundu.

İşitme kayıplarının ilk olarak çınlamalarla kendini gösterdiğini söyleyen Toprak, "Bize gelen gençler ve çocuklar genellikle ilk olarak çınlama-uğultu şikayetiyle geldiklerinde 'gece başımı yastığa koyduğumda çınlama başlıyor' diye şikayetlerini iletmektedirler. Aslında bu uğultu ve çınlama gün boyu devam etmekte ama dışarıdan gelen seslerden dolayı hastalarımız bunu pek de algılamıyorlar. Hasta, gün boyu oluşan çınlamanın farkında değilse ve yüksek sese maruziyeti devam ediyorsa bu çınlama kimisinde bir ay kimisinde bir yıl kimisinde ise 3 sene sonra işitme kaybına sebep olabilmektedir." şeklinde konuştu.

"Yüksek sese maruz kalmayın"

Kulağın diğer uzuvlar gibi ehemmiyet gösterilmesi gereken bir organ olduğunu ve buna zarar verecek şeylerden uzak durulması gerektiğini hatırlatan Toprak, önemli tavsiyelerde bulunarak şunları söyledi:

"Kulağa kulaklık takıp kapalı ortamla buluşturmak mikroorganizmalar için risk oluşturur. Buna yüksek ses eşlik ettiği zaman kulak zarındaki basınçtan kaynaklı sinirlere vereceği hasardan dolayı işitme kaybına neden olabilir. Hastalarımıza önerimiz; kulaklık ya da kulaklık olmadan kapalı mekanlarda yüksek sese maruz kalmayın, düğün salonlarında kolonlara yakın yerlerde oturmayın, araçta veya kapalı mekânda bulunduğunuzda müzik sesini çok fazla açmayın ve kulaklık taktığınızda sesi işitebileceğiniz seviyenin üzerine çıkarmayın." (İLKHA)