Dönemin Meclis Sivas Olaylarını Araştırma Komisyonu Başkanı Osman Seyfi, 37 kişinin hayatını kaybettiği Madımak katliamının yıldönümünde o günleri anlattı.

Zaman`ın haberine göre olayların 2 Temmuz Cuma günü öğlen başladığını hatırlatan Seyfi, göstericilere Madımak Oteli`ni yakana kadar herhangi bir müdahalenin yapılmadığına dikkat çekti.

Çoğunlukla Alevilerin yaşadığı Alibaba Mahallesi`nin muhtarını dinlediklerini vurgulayan Seyfi, onun anlattıklarını şöyle aktardı: "Daha önce görmedikleri kişiler Alevi mahallesine gidip `Sünniler Sivas`ın merkezinde Alevileri öldürüyor`, Sünni mahallelerinde de, `Alibaba Mahallesi`ndeki camiyi yaktılar` diye yalan bilgiler vermiş." Dönemin emniyet müdürü ve valisinin büyük zaafı olduğunu da belirten Seyfi, şu bilgileri verdi: "Olayların başından itibaren asker hiç silah kullanmıyor. Oteldeki yangın sırasında havaya birkaç el silah atıyor. Kalabalık dağılıyor. İlde görevli MİT mensuplarını da dinledik. 200 bin nüfuslu Sivas`ta 3 kişi olduklarını söylediler. 3 kişi hangi istihbaratı toplayabilir? Olaylar öncesi herhangi bir istihbarat almadıklarını da ifade ettiler. MİT, Sivas`ta devre dışıydı."

Sivas`taki Madımak Oteli katliamının üzerinden 20 yıl geçti. 2 Temmuz 1993`teki faciada 37 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili yargı süreci sonunda 33 kişi müebbet hapisle cezalandırıldı; ancak o gün yaşananların üzerindeki sır perdesi bir türlü aralanamadı. Olaylarla ilgili TBMM`de kurulan araştırma komisyonunun başkanlığını üstlenen Osman Seyfi, o gün yaşananları Zaman`a anlattı. "Olaylar cuma namazından kısa bir süre sonra başlıyor. Hükümet Konağı`yla Kültür Merkezi arasındaki Madımak Oteli`nin yakılması akşam 19 civarlarında gerçekleşiyor." diyen Osman Seyfi, bazı önemli noktalara işaret ediyor: "Aşağı yukarı 6 saatlik bir zaman. Madımak Oteli`nin önünde kalabalık 5-6 defa gidip geliyor. Hedefte Madımak Oteli yok. Kim dediyse Aziz Nesin burada kalıyor diye. Ondan sonra otel hedef seçiliyor. Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Murtaza Demir gösteriler sırasında otelden 3-4 defa çıkıp Valiliğe gidiyor. Vali ve Emniyet Müdürü oteldekilere `güvendesiniz, otelden ayrılmanıza gerek yok.` diye sözler söylemiş. Kanaatim valinin gerekli inisiyatifi alamadığı yönünde. Tugay Komutanı `benden asker istendiğinde hemen gönderdim.` dedi. Vali ve Emniyet Müdürü`nün ciddi zaafı var burada."

"Madımak katliamı tarihimizde bir yaradır. Bu yarayı sosyal hayatta siyasi olarak da kaşıyanlar çıkacaktır." uyarısında bulunan Osman Seyfi, olayların Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmediğini hatırlatıyor. Olay öncesi daha önce görmedikleri kişilerin Alevi ve Sünni mahallelere giderek mahalle muhtarlarına provokasyon amaçlı yalan bilgiler verdiğini aktaran Seyfi, bunu Alevilerin yaşadığı Alibaba Mahallesi muhtarından dinlediklerinin altını çiziyor.

"OKULLARA BOMBA ATILSIN DİYEN ÖĞRETMEN AJAN ÇIKTI"

Nevşehir CHP İl Başkanı Zeki Tekiner`in öldürüldüğü 17 Haziran 1980`de MHP Gülşehir İlçe Başkanlığı yapan Osman Seyfi, olayın öncesinde Sivas`ta yaşanılan gerginliğinin bir benzerinin Nevşehir`de organize bir şekilde sağ-sol çatışması şeklinde çıkarılmak istendiğine dikkat çekiyor.

Seyfi, darbe öncesi Nevşehir`de Ülkücü Öğretmenler Derneği`ne gelerek bazı okullara bomba atılmasını isteyen bir öğretmenin MİT ajanı çıktığını vurguluyor. Yaşadığı ilginç bir olayı şöyle naklediyor: "Ülkü Ocaklarına gelen bir öğretmen vardı. `Falanca yerde ses çıkarsak, şu okula bir bomba atılsa` gibi sözler söylerdi. Bir öğretmenin böyle sözler söylemesi çok garip geliyordu.

Bütün ocakları bu adama karşı dikkatli olmaları konusunda uyardım. Bir gün Nevşehir merkezde bir doktor arabamı satın almak istedi. Konuşmamız samimi bir hal alınca bana `ben doktor olarak bilinirim ama MİT görevlisiyim` dedi. Daha sonra bir otelin lobisinde MİT elemanı doktorla o öğretmeni birlikte gördüm. Ya bu öğretmen MİT ajanıydı ya da ülkücü gençleri kullanarak şehirde provokasyonlar yaptırmak istiyordu."