Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara’da 16. Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısı’nda konuştu.

Kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili hayata geçirilen projeler ile 2023 yılı için planlanan stratejilerinin anlatıldığı programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.

Programda yaptığı konuşmada, sorumluluklar ve değerler ihmal edildiğinde şiddetin öne çıktığını, sabır, anlayış ve akl-ı selim ile çözülebilecek sorunlar ve krizler yönetilemediğinde şiddetin devreye girdiğini belirten Başkan Erbaş, öfke ve taşkınlığın aklı, vicdanı, merhameti esir aldığında ise şiddet, zulüm ve kötülüklerin hayatı kuşattığını dile getirdi.

"Cahiliye anlayışı, sadece bir çağı değil, bir zihniyeti ve hayat tarzını ifade ediyor"

Erbaş, insanın en dokunulmaz değeri olan cana kastedenlerin, sorumsuz ve sabırsız davranarak hanımını, çocuğunu incitip rencide edenlerin varlığının vicdanları yaraladığına dikkati çekerek, "Aslında bu da göstermektedir ki cahiliye anlayışı, sadece bir çağı değil, bir zihniyeti ve hayat tarzını ifade etmektedir. Bu noktada, rahmet ve merhamet dininin, adalet ve irfan medeniyetinin mensupları olarak bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir." dedi.

"Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, çocuğu, büyüğü ile insanı değersizleştirmenin, aşağılamanın ve onlara şiddeti reva görmenin hiçbir akli, vicdani, dini yönü, dayanağı ve mazereti olamaz." diyen Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Şiddetin beslendiği hiçbir referans, insani, ahlaki ve İslami olamaz. Bunu her yerde ve herkese anlatmak durumundayız. Bu gerçeği tüm akıllara benimsetmek, tüm yüreklere nakşetmek zorundayız. Rabbimizin ‘en güzel örnek’ olarak bize tanıttığı Sevgili Peygamberimiz, ‘Mü’min, insanların can ve mal hususunda güvendiği kişidir. Müslüman; elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyendir.’ buyurmaktadır. Özellikle kadınlara ve çocuklara iyi davranma konusunda yine Rahmet Peygamberi; ‘Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.’ Bu hadis-i şerifiyle Peygamber Efendimizin konuyu ne kadar önemsemiş olduğunu buradan anlıyoruz."

Erbaş, herkesin kadına şiddeti reva gören her türlü anlayış, davranış, inanış, gelenek ve törenin karşısında yer alması gerektiğini belirterek, Hazreti Peygamberin merhamet yüklü mesajlarını şiar edinerek, şiddetin her türlüsüyle mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.

"Şiddetle mücadele etmek her şeyden önce insani ve İslami bir vazifedir"

Şiddet kavramının sadece fiziki boyutla sınırlı olmadığına işaret eden Erbaş, "İnsan onurunu zedeleyen, yaşama, inanç, düşünce ve tercihte bulunma hakkını gasp eden her türlü oluşum, yaklaşım ve anlayışla hep birlikte mücadele etmek, her şeyden önce insani ve İslami bir vazifedir. Zira yıkım, acı, gözyaşı ve nedametle neticelenen şiddetin, vicdan ve insaftan yoksun fotoğrafı karşısında susmak ve hiçbir şey yapmamak, asla Müslümana yakışan bir tavır değildir." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında yapılan iş birliği protokolü çerçevesinde ailelere yönelik eğitim, manevi danışmanlık, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik materyal hazırlama ve bilinçlendirme çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Erbaş, 23 Mart 2022’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı çerçevesinde 2022 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye genelinde yaptığı çalışmalarla milyonlarca vatandaşa ulaştıklarını bildirdi.

2022 yılı içerisinde Cuma namazı hutbelerinde 7 hafta boyunca kadına yönelik şiddet konusunun işlendiğini hatırlatan Başkan Erbaş, yarın da 90 bin camide çocuk evliliklerine ilişkin ‘Çocuk: Rabbimizin kıymetli emaneti’ başlığıyla Cuma hutbesinin okunacağını söyledi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütün görevlileriyle, kadınların, çocukların ve insanlığın maruz kaldığı şiddet hadiselerinin son bulup bundan sonra yaşanmaması için etkili, sürekli ve somut önlemlerin alınması için çalışmalarına devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hedefimiz, şiddetin her türlüsünün önlenmesi mevzusunda farkındalık ve duyarlılığı artırmak, cami ve cami dışı mekanlarda vatandaşlarımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, kısaca yüce dinimizin adalet ve merhamet ilkelerini ve Sevgili Peygamberimizin örnek hayatını toplumun tüm katmanlarına ulaştırmaktır. Milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektir. Bu çalışmalarımız her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir. Hakikat şu ki, iyilik ve merhameti güçlendirdiğimizde, kötülük ve şiddet azalacaktır. Sevgi, saygı, adalet ve merhamete bağlı kalanlara ve bu değerler yolunda gayret edenlere Allah yardım edecek ve onların çalışmalarını bereketlendirecektir."

Toplantıda, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen de hazır bulundu. (İLKHA)