Diyanet İşleri Baş-kanlığı`nın verilerine göre 2010 yılında umreye giden çocuk sayısı 847 iken 2013 yılında bu sayı 3 bin 105`e ulaşmış. Çocuklarıyla umreye giden ailelerse çocuğun ibadet yapmaya engel olmadığını söylüyor.

Umre, daha çok bireysel olarak gidilen bir ibadettir. Ancak son yıllarda birçok aile çocuklarıyla birlikte gitmeyi tercih ediyor. Zaman`daki habere göre onlardan biri de Yılmaz ailesi. Umrede ailece ihya olduklarını söyleyen Mustafa Yılmaz, umreden döndükten sonra çocuklarının yaşayışlarında, dini bilgilere ve meselelere yaklaşımlarında değişimler olduğunu belirtiyor. Çocukların ibadetlerinde daha hassas olduklarını söyleyen Yılmaz, "Çocuklarım Mekke ve Medine`yi hep kitaptan okuyorlardı. Şimdi okuduklarını bizzat yaşadılar ve daha etkili oldu.

Herkese ailecek umreye gitmeyi tavsiye ederim." diyor. Tur şirketleri de son yıllarda çocuklarıyla birlikte ailece umreye giden yolcularının arttığını ve bunun için her türlü imkânın sağlandığını vurguluyor. Umreye gidince aile içindeki birlik, beraberlik ve manevi havanın güzelleştiğini ifade eden Yılmaz, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Bu durumun Türkiye`ye döndükten sonra da devam ettiğini gördük. Çocuklarım tavırlarında daha hassaslar. İslami noktada daha fazla bilinçlendiler. Çocuklar 5 yaşına geldikten sonra götürülürse yapılan ibadetlerin önemi anlatılabilir. Küçük oğlum tavaf sırasında ara ara dinlendi ama daha sonra alıştı." 16 yaşında umreye giden Fatih Yılmaz da, "Kâbe`nin karşısında ağlayan insanları görünce çok etkilendim. Aileler mutlaka çocuklarını umreye götürmeli. Çünkü yaşlanınca ibadet etmek zorlaşıyor. Ben de oradayken arkadaşlarıma fotoğraflar gönderip, yaşadıklarımı paylaştım. Şimdi onlar da aileleri ile umreye gitmek istiyor." ifadelerini kullanıyor.

ÇOCUKLAR DAHA ÖNCE İHRAMA GİRİYOR

Çocuklarıyla birlikte 10 günlüğüne umreye gidenlerden biri de Ertürk ailesi. Safa-Merve arasındaki heyecanı çocuklarda görmenin ayrı bir mutluluk olduğunusöyleyen anne Hamiye Ertürk, "Umrede çocukları en fazla cezbedecek yerlerden birisi Safa-Merve.

Özellikle Hz. Hacer`in çocuğuna su vermek için yaptığı fedakârlığı çocukların yaşayarak orada görmesi lazım." diyor. Ailece umreye gitmeyi düşünenlerin tereddüt yaşamamalarını tavsiye eden Ertürk, şöyle devam ediyor: "Aileler çocukları olduğu için ibadet yaparken zorlanacaklarını düşünmesinler. Allah başka bir kolaylık veriyor. Oradaki imkânlar çok güzel, hiç zorluk çekilmiyor. Anne ve babanın bu yöndeki azmi önemli.

Zaten çocuk babasından önce koşup ihramını giyiyor." Ailesiyle gittiği ilk umreyi hiç unutmayacağını söyleyen Yasemin Ertürk (16) ise "Peygamber Efendimiz`in (sas) yaşadıklarını orada yaşamak istedim. Otele gitmeyi hiç istemiyordum, sürekli Kâbe`de durmayı tercih ettim. 10 gün süren bu ziyaretimiz bana ömrümün en uzun bir günüymüş gibi geldi. Şimdi en büyük hayalim tekrar oralara gitmek." diye konuşuyor.