Kim olursa olsun istismar kabul edilemez! 28 ŞUBAT’IN ARTIKÇI TETİKÇİLERİ!
İslam düşmanı 28 Şubat zihniyetinin artıkları, yargı süreci devam eden bir olay üzerinden yine Müslümanlara ve İslami değerlere yönelik kin kusarcasına saldırıya geçti. Kadını hayatlarının her alanında bir meta olarak gören, çocuk yaşta kız çocuklarını her türlü sapkınlıklarına meze yapan kirli zihniyet; İslam’ı ve Müslümanların en sağlam kalesi olan ‘ahlâk’ üzerinden karalama küstahlığı gösteriyor.
Laik azgınlık, iki gündür mal bulmuş mağribi gibi basın medya kanalizasyonlarında fink atıyor. Bir kız çocuğunun 6 yaşında evlendirildiği haberi üzerinden aziz İslam’a, Müslümanlara ve değerlerine saldırılarda bulunuyor.
SAPKIN GRUPLARI DESTEKLEYİP, İSLAM’A SALDIRIYORLAR
Uluslararası ahlâksız merkezlerin yürüttüğü, aileyi ve toplumu hedef alan sapkınlık ideolojisini ülke içinde destekleyerek genç nesilleri ifsad eden güruhlar, sözde ‘sapıklık’ iftirasıyla, İslami şiarlara saldırıyor.
Kadını hayatlarının her alanında bir meta olarak gören, çocuk yaşta kız çocuklarını her türlü sapkınlıklarına meze yapan bu kirli zihniyetin asıl maksadının ‘maskeler’ arkasına gizlenmiş İslam düşmanlığı olduğu, ‘çamur at izi kalsın’ zihniyetiyle yapılan yayınlarda kendini ele veriyor.
Her fırsatta ‘suçun şahsiliği ilkesi’ni hatırlatan bu kesimlerin, konu İslami kesimden biri ve ya birileri olunca, topyekûn saldırı ve imha yolunu seçmeleri de, samimiyetsizliklerini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
Her türlü sapıklığı destekleyip, fonlayan bu zihniyetin, ‘çocuk gelin’, ‘çocuk istismarı’ gibi maskelerin arkasına sığınarak yürüttüğü İslami şiarları karalama kampanyası kamuoyunun da sert tepkisine neden oldu.
İslam’ı ve Müslümanların en sağlam kalesi olan ‘ahlâk’ üzerinden karalama küstahlığı gösteren bu karanlık güruhlara karşı kamuoyu, dezenformasyon yasası kapsamında gerekli yaptırımın uygulanmasını bekliyor.
KİM OLURSA OLSUN İSTİSMAR KABUL EDİLEMEZ
İstismar; değil 6 yaşında, 16 yaşında veya 60 yaşında olsun kabul edilemez, cezasız kalmamalıdır. Ancak haberin, Birgün Gazetesinde Timur Soykan imzasıyla çıkan haber içeriğinin sadece istismarı işlemediği, asıl haberin, istismar bahanesi üzerinden mağdur olduğu iddia edilen kızın İslami hizmetlerde bulunan babası ve başkanı olduğu vakfa yönelik olduğu çok açıktır. Bunu, haberi yapan Soykan’n haberi ve açıklamaları üzerinden anlayabiliriz.
İki gün önce Birgün gazetesinde 'tarikatta çocuk istismarı' haberini yapan Timur Soykan’ın, dün ise Halk TV'de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programında yaptığı konuşmada olayı anlatırken sürekli tarikatların çalışmalarını karalaması ve “Tarikatlar altın dönemini yaşıyor” cümlesiyle art niyetli olduğunu ifşa etti.
Ayrıca haberin, daha iddianame aşamasında olan ve süren ve sonuçlanmamış bir davanın vakıa boyutunun kesinmiş gibi sunularak peşin peşin İslam’a ve Müslümanlara saldırma amaçlı yapılmış olması, 28 Şubat’ın karanlık zihniyetinin son artıklarının kalem tetikçiliğini yaptığını gösteriyor.
BABA YUSUF ZİYA GÜMÜŞEL’İN AÇIKLAMASI
Buyurun işte, mağdur edildiği iddia edilen kadının babası Yusuf Ziya Gümüşel’in kamuoyuna yaptığı açıklama:
"Söz konusu haberdeki iddiaların sahibi olan kızımız, İslami ve hukuki kurallara uygun olarak medeni kanunun reşit saydığı yaşta evlenmiş olup bu konuda ailemizin ve başka kişilerin hiçbir baskısı olmamıştır.
Son yıllarda ailevi sorunlar sebebiyle psikolojik sıkıntılar yaşayan 26 yaşındaki kızımız, birtakım yapıların etkisine girerek, eşinin evinden ayrılmış, başka bir yerde yaşamaya başlamış ve 12.10.2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmıştır.
Bu süreçte kızımız, etkisinde olduğu yapıların yönlendirmesiyle habere konu dil ve mahiyette birtakım iddialar ile suç duyurusunda bulunmuş olup hazırlanan iddianamenin mahkeme kararı gibi sunulması masumiyet karinesinin ihlalidir."
LAİK AZGINLARIN DERDİ İSLAM’A SALDIRMAK VE MÜSLÜMANLARI KARALAMAK!
Birgün muhabiri Soykan’ın haberi üzerine başta, Cumhuriyet’ten, Sözcü’ye, T 24’ten Duvar’a, Tele 1’den Halk Tv’ye solcu tayfa ile vesair medya; mağdur edildiği belirtilen kadının ailesinin yalanlamasına rağmen sorumlu gazetecilik yapıp yargı aşamasında olan davanın sonuçlanmasını beklemeden karalama kampanyası yaparak yargısız infaz yolunu seçmesi, amaçlarının istismarı önlemek olmadığı, Müslümanları ve İslam’ı karalamak olduğu aşikardır.
28 Şubatçı laik azgınlığın bir diğer cürümü ise Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun sözlerini çarpıtmak oldu. İslam’a ve müslümanlara her fırsatta saldırmayı bir görev addeden karanlık ruhlu kişilikler, Yapıcıoğlu’nun evlilik yaşını değerlendirdiği 3 S medyadaki konuşmasını sanki “6 yaşında evlendirildi”ği iddia edilen şu anda 26 yaşında olan kadın için yapmış gibi haber yapıp servis ettiler.
İŞLERİ GÜÇLERİ YALAN...
Yalan haber yapmaktan çekinmeyen, mahkemece cezaya mahkum edildiklerinde sadece para cezasıyla yırtan bu asalaklar, caydırıcı bir ceza olmaması halinde yalan ve iftira atmaya devam edecekler. Bir süre önce Dezenformasyon yasasını protesto eden, ateş püsküren bu tayfanın korkusunun rahatça yalan haber yapamamak, ‘çamur at izi kalır’ tarzı haberler yapamayacaklarını anladıklarından dolayı olduğu daha iyi anlaşılıyor. Ne diyordu bu, ‘önce haberi yap sonra araştır’ tayfasına yakın isim; "Ortaya basit bir yalan atın ve sürekli tekrarlayın. Sonra kitlelerin o yalanı nasıl kucakladığını seyredin."
Ancak devran döndü, devir değişti. Yok artık o şaşalı, bir kalemde hayatları karartan kartel medyalarınız...
Ne o manşetlerle ayar çekilen hükümetler iktidar! Ne de halkları kandırabileceğiniz o manşetler itibar görmüyor. Çünkü artık herkes istediği bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyor ve gerçekleri haykırabileceği platformlar var.