• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Uygurlu Müslümanlardan "9 Aralık Uygur Soykırım Günü" nedeniyle basın toplantısı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

70 yıldır komünist Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistan'da acı dinmiyor. Ailelerin parçalandığı, milyonlarca insanın toplama kamplarında ve cezaevlerinde tutulduğu, İslam'ı hatırlatan her türlü ibadet ve sembolün yasak olduğu Doğu Türkistan'da "9 Aralık Uygur Soykırım Günü" olarak kabul edilen gün nedeniyle Uygurlu Müslümanlar Ankara’da bir program düzenledi.

Basın açıklamasını Doğu Türkistanlılar adına Dünya Uygur Kurultayı Vakfı Başkanı Abdurreşit Abdülhamit okudu.

Doğu Türkistan’da Çin, özellikle Türk Müslüman halklara uygula geldiği asimilasyon politikasını 2016 yılından itibaren, sözde mesleki beceri eğitim merkezleri yalanı ile aleni olarak toplama kampları inşa ederek 1 ila 3 milyon Uygur, Kazak ve diğer Müslüman Türk halkı kamplarda olacak şekilde dönüşümlü olarak tutmakta ve hala devam etmekte olduğunu belirten Abdülhamit, “Kamplara kapatılanlar arasında çok sayıda Uygur bilim insanı, üniversite hocaları, doktorlar, yazarlar, din adamları, memurlar, yöneticiler, sanatçılar, sporcular, iş insanları, esnaflar, öğrenciler bulunmaktadır.  Tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlayanlar da azımsanmayacak sayıdadır.  Kamplar ile ilgili değişik ülkelerde faaliyet yürütmekte olan Doğu Türkistan & Uygur teşkilatları değişik platformlarda açıklamalarda bulunmuş ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirmeye çalışmış olsa da ta ki 2018 yılında ABD hükümet yetkilileri ve uluslararası medyalar tarafından kamplarla ilgili açıklama ve haberler  yayınlanana kadar Çin, kampları inkar etmiş, daha sonra bu tesislerin kamp değil mesleki beceri geliştirme merkezleri, radikal ideolojileri dönüştürme merkezleri olduğu yalanını söylemek zorunda kalmıştır ( Kampa atılanların profili Çin’in yalanını açıkça göstermektedir). Çin’in buradaki uygulamaları insanlık dışıdır. Hukuki açıdan hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır.” dedi.

“Çin’in Doğu Türkistan’daki bu uygulamaları asla kabul edilebilir değildir”

Çin’in Doğu Türkistan’daki bu uygulamaları asla kabul edilebilir bir davranış olmadığını belirten Abdülhamit, “Bu duruma karşı Doğu Türkistanlıların uluslararası sahnedeki en itibarlı siyasi örgütü olan Dünya Uygur Kurultayı (DUK) yapılabilecekler hususunda hukukçular ve akademisyenlerin görüşlerini almış ve Reisi Sayın Dolkun İsa, Haziran 2020’de ünlü yargıç Sir Geoffrey Nice QC’den Uygurlara karşı sistematik olarak devam etmekte olan vahşet ve olası bir soykırımı araştırmak adına bağımsız bir halk mahkemesi kurmasını ve yönetmesini resmi olarak talep etmiştir.  Bağımsız Uygur Mahkemesi kurulması talebi uygun görülmüş ve 3 Eylül 2020 tarihinde (Uyghur Tribunal) Londra’da kurulmuştur. 15 ay süren yargılama sürecinde binlerce sayfa evrak incelenmiş, 70’ten fazla tanık Haziran 2021’de 4 gün, Eylül 202’de 4 gün ve Kasım 2021’de 1 oturum olmak üzere dinlenmiştir. Tanıklıklar, bizzat kamplarda kalan mağdurlar, kamplara atılanların 1. dereceden yakınları ve uluslararası araştırmacılardan oluşmuştur. Mahkemenin tüm yargılama süreci tamamen bağımsız bir şekilde uluslararası yargılama kurallarına uygun olarak kamuya açık bir şekilde cereyan etmiştir.  Nihai olarak mahkeme 9 Aralık 2021 tarihinde kararını açıklamış ‘Çin’in, Doğu Türkistan’da Uygur, Kazak ve diğer Müslüman halklara karşı soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekte olduğu’ hükmüne varmıştır.” şeklinde belirtti.

“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde belirtilen haklardan mahrum bırakılan bu insanlara sahip çıkılmasını istiyoruz”

Doğu Türkistan ile Uygur teşkilatları olarak “9 Aralık Uygur Soykırım Günü”  münasebetiyle devam eden soykırımın durdurulmasıyla ilgili uluslararası kuruluşları, devletleri ve liderleri Çin’den hesap sorulması konusunda harekete geçmeleri için çağırıda bulunan Abdülhamit, “Siyasi, ekonomik, ticari ve askeri ilişkilerde 9 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesindeki sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Ayrıca 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde belirtilen hakların neredeyse tamamından mahrum bırakılan bu insanlara karşı sorumlu, hakkaniyetli, vicdanlı olmaya ve savunulduğu değerlere sahip çıkmalarını istiyoruz. Uygur mültecilere her konuda destek olunulmasını insan haklarını, özgürlükleri, hukuku ve adaleti savunan tüm devlet ve kuruluşlardan talep ediyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)











Bu haberler de ilginizi çekebilir