• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...

Dün ilki gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısının ardından TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak açıklamalarda bulundu. Kavlak, asgari ücret tespit komisyonunun ilk toplantısının, masadaki işveren tarafıyla olumlu geçtiğini ileterek aynı zamanda asgari ücretle çalışan sayısının düşürülmenin öneminin üzerinde durdu. 

Kavlak'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Dar ve sabit gelirli kesimlerin beklentisi ücretliler lehine vergi diliminde ayrım yapılmasıdır. Türkiye ne yazık ki asgari ücret ülkesi haline gelmiştir. Oran yüzde 50'lerin üzerinde. Asgari ücretin artırılması kadar önemli olan konu ülkemizde asgari ücretle çalışanların sayısının düşürülmesidir. Bunun için toplu pazarlık sistemi geliştirilmeli.

Çalışma Bakanlığı rakamları açıkladı, orada hanımefendi açlık sınırı altında asgari ücret imzalar mısınız diye soru sordu, başkanımız da onun altına düşmeyiz dedi. Başlangıç ücretimiz dedi. Türkiye bugün niye asgari ücreti konuşuyor, yetmediği için, Türkiye'de bugün çözüm örgütlü olmaktır. İki üç ay sonra alım gücünü yitiriyor. Ancak çalışanlar örgütlenirse bu işin önüne geçebilir.

Biz çalışma hayatının bileşenleri olarak, işverenleri elmanın bir yarısı, çalışanları bir yarısı görüyoruz. Türkiye ihracatta bu rakamlara ulaştıysa işçilerin büyük payı var. İhracatçılar ayrı konuşuyor, herkes kendini yerini bilecek. Onlar bugün ihracat şampiyonu oldularsa bu işletmelerde çalışan emekçiler sayesinde olmuştur. Bugün asgari ücret 400-500 dolar olursa, ihracat yapamayız tehdidi savuruyorsa, o kendine işçi değil, köle arıyor demektir.

Son 20 yılda asgari ücret 30 kat arttı ama yeterli olmadı. Artışı hissedebildiniz mi bu sene? Hissedemediniz. Verginin birinci matrahı yeteri kadar yükselmedi. Vergi ile ilgili kapsamlı, açıklayıcı bir mektubu Meclis'e yazacağız. Yıl başından sonra vergi dilimleriyle ilgili Türk-İş de ciddi rakamlar atacaktır.

Asgari ücret Türkiye'nin gündeminden kalktıktan sonra hızla vergi ile ilgili çalışanların sorununu gündeme taşıyacağız. Eylem kararları neyse onların hepsini harekete geçireceğiz.

EYT'liler iyi bir örnektir. Sosyal medya üzerinden örgütlendiler ve istediklerini alacaklar. Sendikasız yerlerde işten çıkma korkusu olanlar, asgari ücrete zam gelince atılırım korkusu yaşanlar, bunun ilacı örgütlenmedir. Örgütlenme olmadığı sürece asgari ücreti de çok konuşuruz, işverenin tehdidini de konuşuruz. Biz inadına örgütleneceğiz.

Toplu pazarlığın o rakamdan başlayacağını söyledi başkanımız ama açıklamak lazım. Türk-İş 40 yıldır asgari ücrete gidiyor, 6 defa imzalamış. Pazarlık oradan başladı diye orada bitecek diye bir kayıt yok. Biz rakam açıklamadık, işverenler rakam açıklasın görelim. Sırtımızda yumurta küfesi yok, beğenmediğimiz rakam çıkarsa bizi imzalayacaksın diye zorlayan da yok. İçimize sinen, 2022 başında olduğu gibi bir ücret olursa seve seve imzalarız ama içimize sinmeyen bir şey olursa imza atmayız diye, dün sayın başkan da söyledi.

3. ya da 4. toplantıya kadar fiyat geleceğini zannetmiyorum. Bir takım isteklerimiz oldu ilk toplantıda, bunların bakanlık tarafından masaya getirilmesi, ondan sonra somut şekilde devam edilmesi talebimiz oldu, onlar da notlarını aldılar, TÜİK'ten, Ticaret Bakanlığı'ndan bir takım rakamlar istedik, buna benzer 7-8 kalem veri istedik, onlar geldikten sonra görüşmeler devam edecek.

Asgari ücret 40 yıldır toplanıyor, TÜRK-İŞ'in imza atmamak dışında bir eylem şansı yok. Örgütlülük yok. Zurnada peşrev aranmaz diyorum sendikada basıyorum grevi, burada böyle bir şey söz konusu değil. İmza atmayacağız mutabakat olmazsa, niye atmadığımızı açıklayacağız, bunun ilerisinde yapabileceğimiz bir şey yok.