Uluslararası Af Örgütü'nün Kanada şubesinden yapılan açıklamada, siber saldırıların ilkinin 5 Ekim'de tespit edildiği belirtildi. Adli soruşturmacıların ve siber güvenlik uzmanlarının olayı araştırmaya başladığı ifade edilen açıklamada, siber saldırı nedeniyle kurumun faaliyetlerinin yaklaşık 3 haftadır sekteye uğradığı vurgulandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Genel Sekreter Ketty Nivyabandi, sistemlerindeki aramalara bakıldığında bu saldırının özellikle sadece Çin ve Hong Kong ile bağlantılı olduğunu ve önde gelen birkaç Çinli aktivisti de hedef aldığını belirtti.

"Önceliğimiz çalışanların, bağışçıların ve hissedarların mahremiyeti"

Örgütün iletişim listesine ve planlarına yönelik saldırı sonrası Nivyabandi, aktivistlere ve gazetecilere siber güvenlik protokollerini geliştirme konusunda çağrı yaptı.

"Dünya çapında insan haklarını savunan bir örgüt olarak, çalışmalarımızın sekteye uğraması ve denetlenmesi için devlet destekli girişimlerin hedefi olabileceğimizin farkındayız." ifadelerini kullanan Nivyabandi, bu girişimlerin kendilerini yıldırmayacağını, aktivistlerin, çalışanların, bağışçıların ve hissedarların mahremiyetinin ve güvenliğinin en büyük öncelikleri olacağını vurguladı.

Amerikan siber güvenlik şirketi Secureworks, sisteme siber saldırının para elde etme girişimi ile yapılmadığını ve aramaların içeriği, gelişmişlik seviyesi ve Çin destekli aktörlerin kullandığı ayırt edici özel araçlar incelendiğinde saldırının arkasında "Çin devleti tarafından desteklenen veya görevlendirilen bir tehdit grubu" olabileceğini belirtti.

ABD merkezli siber güvenlik şirketi Recorded Future, Ağustos 2022'de, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Uluslararası Federasyonunun Çinli hackerler tarafından hedef alınabilecek örgütler arasında olduğunu duyurmuştu.

Af Örgütü, Çin'de 1 milyondan fazla Uygur'un ve diğer etnik gruptan insanların tutulduğu toplama kamplarında yapılan hak ihlallerine karşı uluslararası toplumu harekete geçirmeye çalışıyor.