• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) 60. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı.

Bilgin burada yaptığı konuşmada, bir işveren kuruluşunun 60 yıla adım atmasının önemli olduğunu kaydederek, Türkiye'nin sanayileşme tarihi göz önünde bulundurulduğunda 60 yılın daha anlamlı hale geldiğini söyledi.

Geçmişte Türkiye'nin her alanda dünya çapında yetişmiş, rekabet edebilecek insan gücü olmadığına değinen Bakan Bilgin, “Bugün çok şükür Türkiye her alanda, dünyanın her yerinde üretim yapabilecek, her alanda teknolojiye ve bilgiye ulaşabilecek kalitede emeğe sahiptir. Bugün Türkiye'nin gücü budur. Ben bu gücün en önemli unsurlarından bir tanesinin de Türkiye'nin sanayicilerinin, üreticilerinin girişimci gücü olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla TİSK bir işveren kuruluşu olmasının yanında, bu üretim gücü, tecrübesi ve bilgisini bir araya getiren bir örgüttür. Bu bakımdan bu 60 yıllık mücadelenin içerisinde bulunanları, buna katkı verenlerin hepsini kutluyorum." diye konuştu.

Bilgin, iş adamlarının Türkiye'nin ortak geleceğini kendilerine dava edinmesinin çok önemli olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:

"Çünkü ortak geleceği onlar dava ettikleri zaman, Türkiye'nin işçileri de aydınları da ortak gelecekte buluşur. Zaten o ortak geleceği inşa etmek için mücadele verir. Unutmayalım ki üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları, zor bir coğrafyadır."

“Büyüme gücümüz devam ediyor”

Türkiye'nin dünyada yaşanan ekonomik zorluklara rağmen salgın sürecinden en güçlü çıkan ülkelerinden biri  olduğunu belirten Bakan Bilgin, "Enflasyonla mücadele, ekonominin diğer sorunları ve Türkiye'ye yansıması, bilhassa enerji maliyetlerindeki korkunç artışın bize yansımaları. Bunlarla da mücadele eden bir ekonomik programı sürdürmeye çalışıyoruz. Bu ekonomik program başarılı olacak. Türkiye'nin geleneksel 10 yılda bir krize girip IMF'nin kapısını çalıp kredi alıp, yeniden sıfırdan başlayıp, onların sınırladığı çerçevelerde yatırım veya üretim modelleri kurarak büyüdüğü dönem kapanmıştır. Türkiye kendi hedeflerini kendisi koymuştur. O hedefler doğrultusunda yürüyecektir. Türkiye'nin kaynakları sınırlıdır ama bu sınırlı kaynaklara rağmen Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ve büyümeye devam eden iki, üç ülkesinden biridir. Büyüme gücümüz devam ediyor. Eleştirilecek konular var ama Türkiye'nin ihracata dayalı büyüme modeli içerisindeki üretim gücünün üzerine yansıyan olumsuz etkenleri de tasfiye edecek olan Türkiye'nin üreticileridir, emekçileridir, girişimcileridir." diye konuştu.

Akkol: "İşçi-İşveren ayrımını reddediyoruz"

TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ise TİSK ekosisteminde ülke ekonomisine yön veren, istihdama katkı veren 21 üye işveren sendikası olduğunu belirterek, son üç yılda yaptıkları icraatları aktardı.

Her türlü ayrıma karşı olan bir organizasyon olduklarını söyleyen Akkol, şunları kaydetti:

"Devlet ayrı, işçi kesimi ayrı, işveren ayrı gibi bir yaklaşım vardı. Biz TİSK olarak bu ayrıma inanmıyoruz, devlet bizim devletimiz, işçi bizim işçimiz, girişimci bizim girişimcimiz. Özetle işçi-işveren ayrımını reddediyoruz. Her fırsatta da reddetmeye devam ediyoruz. Sadece işçi-işveren de değil, işveren kuruluşlarını da ayıran, gereksiz rekabet ettiren, birlik beraberlik ruhundan uzaklaştıran yaklaşımlara da karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum." (İLKHA)