• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...
Atalay Lice Olayları ile İlgili Değerlendirmede Bulundu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır Lice`deki karakol yapımı gerginliğine ilişkin, yanlış yapanlar varsa onlarla ilgili gerekli işlemi yapacaklarını belirterek, "Bunlarda tereddüt etmedik. Bölgedeki vatandaşlarımız bunu iyi bilsinler. Bugüne kadar bölgede nice haksızlıklar olmuş geçmişte. Ta eski yıllarda, 20-30 yıl önce onların bugün hesabını soruyoruz, bugün yanlışlık yaptırır mıyız hiç? Yani burada yanlış yapanlar varsa biz buna müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Atalay, Kanal 7 Televizyonu`nunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Diyarbakır Lice`de yaşanan karakol yapımı gerginliği hatırlatılarak "Olay tamamen aydınlandı mı" sorusu üzerine, Atalay, valilik ve güvenlik birimlerinin verdiği bilgilerle olayla ilgili kanaat sahibi olduklarını belirtti. Konuyu aydınlatmak üzere müfettiş gönderildiğini hatırlatan Atalay, müfettişlerin olayların geri planını araştırarak rapor hazırlayacağını söyledi. Olayla ilgili de bilgi veren Atalay, şunları söyledi:

"Orada bir karakol inşaatı var. Bu bir yeni karakol değil. Buradaki karakol eski bir karakol. Binaları yenileniyor. Yıllardır bunların tartışması yapılıyor, karakolların eski olduğu, yeterince güvenliği olmadığı gibi. Bu tartışmalardan sonra hükümet olarak çalışmalar yaptık. Güvenlik birimlerimiz çalıştı, oradaki karakollarımızın, sınır bölgelerimizdeki karakollarımızın daha da güvenli hale getirilmesi için çalışmalar vardır. Bunlar çözüm sürecinden sonra başlayan şeyler de değil. Daha önceden başlayan inşaatlardır, daha önceden verilmiş kararlardır. Burada mevcut karakolun yerine yeni bir bina yapılıyor, mesele bu. Orada civar köylerden gelen vatandaşlarımız burayı protesto ediyorlar. Ama bu bir protesto değil. Protesto şöyle olabilir, bir yerde toplandık, `bunu istemiyoruz` veya bununla ilgili düşünceleri ifade edilebilir. Mevcut karakola adeta hücum ediliyor. Hem inşaata işçilerin kaldığı çadırlara zarar veriliyor daha da ileri gidiliyor mevcut karakola doğru. Oradaki görevliler de önce havaya ateş ediyorlar durdurmak için. Maalesef çok üzücü bir olay meydana geliyor ve can kaybı oluyor. En çok üzüldüğümüz can kaybıdır."

-"Bunların hepsi, birlikte mütalaa edilmesi lazım"

Bölgenin uyuşturucu maddesi olan kenevir bitkisinin çokca ekilip yetiştirildiği yer olduğuna yönelik açıklamaları anımsatan Atalay, o bölgenin bu konuyla ilgili bilindiğini ve bölgede iki senedir önemli operasyonların yapıldığını söyledi. Neredeyse aynı saatlerde bir uzman çavuşun kaçırıldığına dikkati çeken Atalay, "Bunların hepsi birlikte mütalaa edilmesi lazım. Hepsi Diyarbakır civarında olan olaylardır" diye konuştu.

"Bunun uyuşturucu ile ilgili bağlantısı olabileceğini mi düşünüyorsunuz" sorusuna Atalay, "Bölgede karakolun yeniden, daha iyi bir karakolun yapılması, daha önceki uyuşturucu operasyonlarıyla irtibatlı da olabilir ama ben kendim doğrusu, şu son günlerde olup bitenlerin hepsini biraz bunun ötesine de taşıyorum. Yani BDP`nin son günlerdeki üslubu, açıklamaları, aynı saatlerde bir askerimizin kaçırılması, bugün birkaç ilimizde bazı yürüyüşler ben bunların hepsini birlikte mütalaa ediyorum. Bunların çok iyi değerlendirmek gerektiğine inanıyorum" yanıtını verdi.

-"Biz adaletli oluruz"

Lice`deki olaylarda bir gencin hayatını kaybettiği hatırlatılması üzerine Atalay, çok üzüldüklerini belirtti. Atalay, "Bu bizim için en üzücü olandır. Altı aydır terör vesilesiyle veya bu tür vesilelerle bir hayat kaybı yoktu. Son günlerde Gezi Parkı olaylarıyla ilgili birkaç vatandaşımız hayatını kaybetti. Şimdi burada bir vatandaşımız. Bunlar tabii fevkalede üzücü" dedi.

Olaylarda yaralananlara şifa dileyen Başbakan Yardımcısı Atalay, şunları kaydetti:

"Bu konuyla ilgili şunu tekrar ifade etmek istiyorum, burada biz adaletli oluruz. Bu olaylarda hep bugüne kadar öyle oldu. Gider müfettişlerimiz vatandaşları, oradaki askerleri dinler, olayın oluş şeklini, geri planını, sebeplerini ortaya koyarlar. İyi bir rapor hazırlarlar. Burada sorumluluğu olanlar varsa, yanlış yapanlar varsa biz onlarla ilgili gerekli işlemi yaparız. Bunlarda tereddüt etmedik. Bölgedeki vatandaşlarımız bunu iyi bilsinler. Bugüne kadar bölgede nice haksızlıklar olmuş geçmişte. Ta eski yıllarda, 20-30 yıl önce onların bugün hesabını soruyoruz, bugün yanlışlık yaptırır mıyız hiç? Yani burada yanlış yapanlar varsa biz buna müsaade etmeyeceğiz.

Ama şunu biliyoruz sayısı 200-250 civarında vatandaş grubu, protesto ile kalmıyor, taşla, molotof ile saldırı var. İşçilerin kaldığı çadırların tahribi var. Tabii bu kadar kişi orada böyle bir tutum sergileyince endişe ediyorlar. Şu anda bize ulaşan, elimizdeki bilgi bu."

-Yeni karakol yapımı

Çözüm sürecinde yeni karakollar inşa edililip edilmediğine yönelik soru üzerine Atalay, "Şu anda yeni karakol planlaması yapılmamıştır. Bunlar yıllar önce planı yapılan, TOKİ vasıtasıyla eskilerin yenilenmesi şeklinde yürüyen karakollarımızdır. Şu son 6 ayda yeniden şuraya karakol yapılsın diye verilen bir karar yoktur" ifadelerini kullandı.

Ülke güvenliği açısından sınır karakollarında takviyeler olmasının normal olduğunu vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

"Biz sınır güvenliğimizin çok iyi olmadığını da biliyoruz. Bu konuya böyle bakmak lazım. Bu bölgedeki vatandaşlarla ilgili bir konu değildir. Bölgedeki vatandaşın eskiye göre, şu on yıl öncesine göre, günlük hayatını rahatlatmak için nice tedbirler aldık. Yol kontrolleri hafifletildi, bir sürü yasaklar kaldırıldı, insanlar rahat yaşasın diye uğraşıyoruz. Ama BDP`yi anlamakta son günlerde güç çekiyorum. Yani bu tür konuları provokatif şekilde, adeta tahrik edici şekilde gündeme getirmelerini anlamakta güçlük çekiyorum."

"Bu süreç yürümesin diye çaba sarf edenler çok"

BDP`nin "Hükümet adım at" adı verilen eylemleri hatırlatılarak "Bu tutumun çözüm sürecine zarar vereceğini düşünüyor musunuz" sorusuna Atalay, şu yanıtı verdi:

"Fevkalede zarar veriyor zaten şu anda. Bu karakola vatandaşların saldırısı, askerimizin kaçırılması hepsi bununla irtibatlıdır. BDP`yi ben burada son günlerde sorumlu bir tutum içinde görmüyorum. Bu süreci yürütenlere büyük sorumluluk düşüyor. Zaten bu süreç yürümesin diye çaba sarf edenler çok. Uluslararası alanda var, yurt içinde var, ulusalcı çevrelerin rahatsızlığını biliyoruz. Çok açık bu tavrını ortaya koyanlar varken bizlerin bu süreci yürütenlerin çok daha hassas olması gerekiyor. Bu süreci, bu inisiyatifi başlatan hükümetimizdir. Devletimizin bütün kurumlarıyla büyük bir koordinasyon içinde, hassasiyetle bu süreci yürütüyoruz. BDP`yi de burada siyasi muhatap olarak aldık. Terör örgütü unsurlarıyla istihbarat birimlerimiz görüşüyor, kendi görevleridir ama biz hükümet olarak, parti olarak oralarla görüşmüyoruz. Kiminle görüşüyoruz? Biz BDP ile görüşüyoruz, BDP`yi muhatap aldık. BDP`ye ciddi bir görev verildi burada. BDP yıllardır, 2008-2009 o açılım sürecinden beri kendileriyle çok görüştüm yıllardır, gidip İmralı ile görüşme talebinde bulunuyor. Bütün o şeyler sağlandı şu anda. Sağlıklı şekilde bir süreç yürüyor. Kendileriyle de diyaloglarımız çok iyi."

"Biz samimiyiz"

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Hükümet bu çözüm süreciyle ilgili kararlı. Biz samimiyiz, kimseyi aldatmayız. Esasen bu süreç başlarken de kimsenin kimseye verdiği bir söz ve taahhüt yoktur" dedi.

Atalay, çözüm sürecinin Türkiye`nin en önemli projesi olduğunu belirterek, "Hükümet olarak biz çok risk aldık bu konuda, büyük cesaretle adım attık ve inşallah bundan kurtulacağız, yani bu sorunları çözeceğiz" diye konuştu.

Sürecin iki boyutunun olduğunu dile getiren Atalay, bunların şiddetin bitmesi, terör unsurlarının yurt dışına çekilmesi ve sonrasında siyaset kurumunun bir araya gelerek diğer sorunları görüşmesi ve varsa sorunların çözülmesi olduğunu bildirdi.

"Süreçte bir kopma yok, süreç yürüyor"

Başbakan Erdoğan`ın geri çekilmelerin yüzde 15 seviyelerinde olduğuyla ilgili sözlerinin hatırlatılması ve konuyla ilgili bir samimiyetsizlik olup olmadığının sorulması üzerine Atalay, kendilerinin bir suçlama içerisinde olmadıklarını ve Erdoğan`ın ifadelerinin doğru olduğunu söyledi.

Çekilmeyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden Atalay, şöyle devam etti:

"Eğer BDP şunu diyorsa `Birinci aşama bitti, çekilme bitti` falan, henüz bitmedi. Demek ki onun sürmesi gerekiyor. Bunlar dikkatle izlenir kurumlar ilgili birimlerimiz ve bunlarla ilgili bilgi verirler. Burada gecikme söz konusu biraz. Olabilir o gecikme ama önemli olan sabırla güvenle bunun yürütülmesidir. Bu süreç güven ister, samimiyet ister karşılıklı ve sabır ister. Kimse kimseyi aldatmayacak. Kimse kimseyi yanıltmayacak. Biz hükümet olarak bu konuda kararlılığımızı her zaman ortaya koyduk ve şu anda devam ediyor. O çalışma sürüyor tabii. Süreçte bir kopma yok, süreç yürüyor. Çözüm süreci yürüyor şu anda."

"Hükümet üzerine düşeni yapmıyor" şeklinde eleştiriler olduğunu hatırlatan Atalay, hükümetin BDP`lilerin İmralı`yla görüşmesi gibi konuları sağladığını anlattı.

Atalay, hükümet olarak 11 yıllık süreçte çok ileri adımlar attıklarını, bunları pazarlık için yapmadıklarını belirterek, "Bugüne geldiğimizde şöyle baktığınızda bütün o ayrımcılık, red, inkar politikalarını hepsini biz kaldırdık" dedi.

Meclis kapanmadan yeni bir paketin açıklanıp açıklanmayacağıyla ilgili soru üzerine Atalay, süreçle ilgili samimi değerlendirmeler yapmak gerektiğini yapılan çalışmaları bütün olarak ele almak gerektiğini söyledi. AK Parti`nin temel misyonunun ülkenin normalleşmesi, anormalliklerin kaldırılması, ülkenin sivilleşmesi, demokrasinin yerleşmesi ve bütün ayrımcılıkların kalkması olduğunu dile getiren Atalay, 30 Eylül`deki AK Parti Büyük Kongresinde 2023 vizyonu ilan ettiklerini ve bu doğrultuda bazı adımlar attıklarını ifade etti.

Atalay, çözüm süreciyle ilgili Akil İnsanlar Heyeti kurduklarını ve heyetin 7 bölgede ciddi çalışmalar yaptığını hatırlatarak, kendilerinin de heyetin raporu doğrultusunda atacakları adımlarda bu görüşleri önemli göreceklerini ifade ettiklerini anlattı.

Heyetin raporunu yeni sunduğunu belirten Atalay, şöyle devam etti:

"Yani biz şöyle mi yapsaydık, `Biz yeni bir demokratikleşme paketi hazırladık, açıklayalım bunu`. Peki Akil İnsanlar Heyeti`nin raporlarını bile beklemeden hükümetin böyle bir şey yapması doğru olur muydu? O akil insanları ne duruma düşürürdük. Sonra Meclis`te çözüm süreciyle ilgili bir komisyon var onlar da çalışmasını sürdürüyor. Bizim de kendi elimizde yine onların hayal bile edemeyeceği Türkiye`nin demokratikleşmesiyle ilgili yeni düşüncelerimiz, çalışmalarımız var. Ama BDP bunların hiçbirini beklemeden, kendileri güya ön almak politikasıyla, biraz da kurnazca bir politika doğrusu. Şu ortamda ben bunları samimi bulmuyorum."

Raporların değerlendirilmesinin ardından yeni bir paketin yaz sonunda getirilip getirilmeyeceği yönündeki bir soruya ise Atalay, paketin açıklanması, çalışılması ve Meclis`e gelmesinin ayrı olduğunu ifade etti. Atalay, şunları söyledi:

"Çalışmalar olgunlaştığında biz kendimiz `Yeni demokratikleşme adımlarımız şunlardır` diye açıklarız. Ama bunun Meclis`e gelmesi biraz gecikebilir veya gerekiyorsa eğer Meclis her zaman toplantıya çağrılabilir. Ama burada önemli olan gerçekten samimiyettir. Yani bunlarla ilgili bizim neler yapılacağı, demokratikleşme adımları vesaire onların somut ifadelerinden ziyade yani insanların samimiyetle bu süreçleri yürütmesidir. Ben doğrusu BDP`nin böyle hemen alelacele bir şeyler hazırlayıp, bunları kamuoyuna açıklaması vesaire, `Hükümet bir şey yapmıyor` havasına girmesini birazcık siyasi bir kurnazlık gibi görüyorum. Doğrusu bunu çözüm sürecinin geleceği açısından da pek faydalı görmüyorum."

Kendileri açısından her şeyin gerektiği gibi yürüdüğünü ve yürüyeceğini belirten Atalay, "Hükümet bu çözüm süreciyle ilgili kararlı. Biz samimiyiz, kimseyi aldatmayız. Esasen bu süreç başlarken de kimsenin kimseye verdiği bir söz ve taahhüt yoktur. Her zaman bunu söyledik. Ama hepimizin yapması gerekenler, işin tabiatı gereği yapması gerekenler vardır. Ve biz o konuda 11 yıldır cesaretle adımlar attık, bundan sonra da gerekli adımları atarız" diye konuştu.

"Millet bunun hesabını çok ağır sorar"

Çözüm süreciyle ilgili ciddi bir sıkıntı görüp görmediğine ilişkin bir soru üzerine Atalay, bu yönde bir sıkıntı görmediğini, hükümet olarak kararlı olduklarını samimi ve dürüst bir şekilde süreci yürüttüklerini dile getirdi.

Kürtlerin "Acaba hükümet bizi aldatacak mı korkusu var. Buna karşı ne dersiniz" şeklindeki soruya ise Atalay, 11 yıllık icraatlarını herkesin ve özellikle bölgenin daha iyi bildiğini belirtti. Kürt vatandaşlarının tek temsilcisinin BDP olmadığını, daha çoğunu kendilerinin temsil ettiğini aktaran Atalay, "Şu 11 yılda bölgede yapılanları ve Kürt kardeşlerimizin hak ve hukukuyla ilgili yapılanları da biz kimseyle pazarlık etmeden kendimiz yaptık. Yani onların hakkının savunucusu biz olduk, bundan sonra da öyle olacak ve herkes görecek biz hiç kimseyi aldatmayız. Başta ifade ettiğim gibi onların hayal bile edemediği adımlar attık bundan sonra da öyle adımlar var ki onlar hayal bile edemezler. Biz çalışmalarımızı o şekilde yürütüyoruz" ifadesini kullandı.

Çözüm süreciyle ilgili son gelişmeler süresince terör örgütü lideri Öcalan`la yeni bir temas olup olmadığına yönelik bir soruya ise Atalay, "Tabii istihbarat birimlerimizin görüşmeleri oldu. Yakın zamanda oldu. Süreç normal yürüyor. O manada bir sorun yok yani" karşılığını verdi.

"Birilerinin ekmeğine yağ sürer"

"Çözüm sürecinde çalışmalar yapıyorsunuz ama PKK`nın sınır dışına çekilmesini bekleyeceksiniz. Bu süreç içinde adımlarınızı atacaksınız öyle mi anlamalıyım" denilmesi üzerine Atalay, AK Parti hükümeti olarak demokratikleşmeyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Bununla ilgili çalışmalarını dikkatlice sürdürdüklerini dile getiren Atalay, "Özellikle dışarıya çıkmaları tamamlandıktan sonra da zaten BDP ile aramızda çok sağlıklı bir iletişim var bizim. Bu konularda siyaset kurumu olarak atmamız gereken başka adımlar varsa da bunları paylaşıyoruz, paylaşacağız zaten" diye konuştu.

Bunun normal olduğunu, sorunların bu şekilde çözülebileceğini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

"Ama tek taraflı olarak çıkıp hem açıklamalar yapıp hem illerde `hükümet gerekeni yapmıyor` diye gösteriler yapmak sürecin sağlıklı yürümesine hiçbir katkı vermez, büyük zarar verir. Birilerinin ekmeğine yağ sürer. Bu konuda hükümet olarak samimiyiz, kararlıyız ve yapılması gereken bütün çalışmaları yürütüyoruz. Zamanı geldiğinde de onları açıklayacağız. Sadece bu konuyla ilgili de değil, Türkiye`de hala yapılması gereken, işte nasıl 35. madde Meclis`e gitti, bunun gibi başka konular da var. Yani şu anda önümüzde olan, çalıştığımız konular var."

"O bölgede bir bahar yaşanıyor şu anda"

"Gezi Parkı`ndan Kürt versiyonunu çıkarmak istiyorlar" açıklamaları hatırlatılarak son yaşananlarla birlikte bu söylemlere yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine Atalay, olup bitenlerin iyi izlenilmesini istedi. Birilerinin Türkiye`nin terörden kurtulmasını istemediğini belirten Atalay, şöyle konuştu:

"O bölgede bir bahar yaşanıyor şu anda. Herkes hayata yeni başlıyor gibi. Yıllar kaybolmuş. Çocukları dağa gitmiş veya kepenklerini açtırmamış birileri, nefes almaları önlenmiş. Yeni rahata kavuşuyorlar. Birileri bunu istemiyor. Biz bunun için çalışıyoruz. Kürt kardeşlerim bunları sabote edenlere müsaade etmesin, en sert tepkiyi onlar göstersin, hükümet söylediklerini yapar bundan da emin olsunlar."

Cizre`deki görüntüler

Cizre`deki terör örgütünün kurduğu iddia edilen sözde asayiş birimine ilişkin soru üzerine Atalay, konunun üzerine şiddetle gidildiğini, gözaltında olanların bulunduğunu hatırlattı. "Bu tür şeylere asla müsaade edilmez. Hiç kimse bu konularda bir tereddüt de etmesin" diyen Atalay, şunları kaydetti:

"Çözüm süreci bu tür böyle başıbozuklukları, böyle yanlış şeyleri içermez. Yanlışlık nerede olursa olsun onun üzerine gidilir. Bununla ilgili benim aldığım bilgiye göre, çok kısa süreli orada böyle bir görüntü verilmiş ve sonra herkes kaybolmuş. Kaybolanlar bulunuyor şu anda, toplanıyor. Bunun niçin ve nasıl olduğu araştırılıyor, üzerine gidiliyor. Şu anda hem yargının hem güvenliğin elinde bu konu. Asla bu tür görüntülere izin vermeyiz. Hiç kimse heveslenmesin, hiç bu tür şeyler falan asla müsamaha görmez. Türkiye`de üniter yapıyı bozan, bütünlüğümüze en küçük bir şüphe, tereddüt getiren bir şeye izin verilmez. Şunu miletimiz bilsin, bu terörü bitirirken, bu sorunu çözerken milletimizin istemediği hiçbir şey olmaz. Bunda hiçbir tereddüt olmasın."

Bu haberler de ilginizi çekebilir