Diyetisyen Örnek: Kış aylarında hastalıklarla başa çıkabilmek için öncelik doğru beslenmektir
Diyetisyen Zeynep Örnek, kış ayına girmekle beraber tüketilmesi gereken meyve-sebzeler ve insanların sağlıklı bir şekilde kış ayını atlatması adına yapılması gerekenler hakkında önemli tavsiyelerde bulundu.
Kış aylarına girmekle beraber havaların soğumasıyla grip, nezle, astım gibi gribal enfeksiyonları artmaktadır. Bağışıklık sistemimizin de düşmesiyle bu hastalıklarla başa çıkabilmek için uygulanması gereken öneriler var.
Mardin Kızıltepe İlçesinde diyetisyenlik görevini yürüten Zeynep Örnek, kış aylarında tüketilmesi gereken meyve-sebzeler ve insanların sağlıklı bir şekilde kış ayını atlatması adına yapılması gerekenler hakkında önemli tavsiyelerde bulunarak, kış ayında en önemli öncelik olarak doğru beslenmenin olduğunu belirtti.
En çok tüketilmesi gereken vitaminlerden olan C vitaminin olduğunu ifade eden Örnek, C vitamininin yüksek ısıya maruziyette denatüre olduğundan bu meyvelerin çiğ tüketilmesi veya orta düzey ateşte pişirilmesi uygun olduğunu vurguladı.
Soğuk havaların gelmesiyle gribal enfeksiyon hastalıkların arttığını belirten Örnek, "Kış aylarına girmekle beraber havaların soğumasıyla grip, nezle, astım gibi gribal enfeksiyonları artmaktadır. Bağışıklık sistemimizin de düşmesiyle bu hastalıklarla başa çıkabilmek için uygulanması gereken öneriler var. Öncelikli olarak doğru beslenmektir. Kış aylarında özellikle mevsiminde olan sebzeler ve meyvelere ağırlık vermek oldukça önemlidir." dedi.
"Kabızlık durumunda meyvelerin kabuklarıyla beraber tüketilmesi daha uygundur"
Kış mevsiminde tüketilmesi gereken sebze-meyveler hakkında değinen Örnek, "Meyveler özellikle turunçgiller başta olmak üzere; portakal, mandalina, limon onun haricinde greyfurt gibi meyveler gribal enfeksiyonlara karşı savunma mekanizması oluşturur. Bunun yanında elma, armut ayva, nar gibi meyvelerimiz de kış aylarında tüketilebilir. Bu meyvelerde yüksek oranda C vitamini ve lif depoları oldukları için özellikle kalın bağırsak sağlığına çok iyi gelmektedir. Kabızlık durumunda kabuklarıyla beraber tüketilmesini tavsiye edilir. Sebzeler olarak da ıspanak, brokoli, karnabahar gibi özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler bol miktarda su içerdiğinden ve aynı şekilde demir içeriği yüksek olduğu için kansızlığa çok iyi gelmektedir. Kansızlık durumunda bu tarz sebzelerin kullanılması tüketilmesi oldukça önemli ve özellikle C vitamini yüksek ısıya maruziyette denatüre olduğundan bu meyvelerin çiğ tüketilmesi veya orta düzey ateşte pişirilmesi uygundur." şeklinde ifade etti.
Sebzelerin içinde yüksek C vitamini içermesi nedeniyle gribal enfeksiyonlara karşı savunma mekanizması oluşturduğuna dikkat çeken Örnek, "Bununla birlikte maydanoz, tere, roka onun haricinde kereviz de tüketilebilir. Özellikle kış aylarında domates ve salatalık doğal olarak üretilmeyeceğinden kahvaltılarda marul, maydanoz, roka gibi yeşilliklerin bulunması oldukça önemlidir. Kış aylarında ana yemeklerde sebze çorbaları onun haricinde sebze yemekleri ve bununla birlikte ara öğünlerde ise meyve tüketimi oldukça önemli. Bunlar hem bağışıklık sistemini güçlendirir antioksidan kaynağı olduğu için ve aynı zamanda yüksek C vitamini içeriği nedeniyle gribal enfeksiyonlara karşı savunma mekanizması oluşturur. Bu süreçte aynı zamanda yeşil yapraklı sebzeleri tüketmek ödem atmaya yardımcı olmaktadır." ifadelerini aktardı.
"Metabolik faaliyetlerin düzenli gitmesi için günde kilogram başına 30 ml su içmemiz gerekmektedir"
Soğuk havalarda bol su tüketilmesini tavsiye eden Örnek, "Dikkat etmemiz gereken bir diğer husus bol bol su içmektir. Özellikle organlarımızın susuz kalmaması adına metabolik faaliyetlerin düzenli gitmesi için günde kilogram başına 30 ml su içmemiz gerekmektedir. Örneğin 60-70 kiloda olan bir insanın yaklaşık günde 2-3 litre su içmesi gerekmektedir. Bununla birlikte bir diğer öneri hareket uygulamalarıdır. Kış aylarına girmekle beraber insanlar evde daha fazla vakit geçirdikleri için dışarıda açık havada yürüyüş yapmak biraz daha zor olacağından dolayı evin içinde küçük egzersizler, 10-15 dakikalık yürüyüşler yapılabilir. Hareketsiz kalmak vücutta inflamasyona neden olduğu için hem obeziteyi tetikler hem de bağışıklık sistemini güçlendirmesini engeller. Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak adına yeterli uyku düzenine çok dikkat edilmesi lazım. Yetişkin bir insanın günlük uyku ihtiyacı 7 ila 8 saat arasındadır. Uyku hormonu saat 23.00 ile 02.00 arasında özellikle devrede olduğu için o saatler arasında uymamız ve güne erken başlamanız oldukça önemlidir." ifadelerini kullandı.
Stres hakkında da bilgi veren Örnek, "Son olarak da stres, kortizol hormonunu devreye sokar ve aynı zamanda bağışıklık sisteminin daha düşük seviyede ilerlemesine neden olur. Bu sebeple stresle başa çıkabilmeyi öğrenmemiz ve hayatımızda strese uzak tutmamız stresli olduğumuz durumlarda yürüyüş veya başka hobilere yönelinmesi daha sağlıklı olur." şeklinde konuştu. (İLKHA)