• DOLAR 34.636
  • EURO 36.544
  • ALTIN 2929.442
  • ...
Bitlis’te Çelik ve Erol aileleri arasındaki husumet barışla sonuçlandı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bir husumet daha sulhla nihayete erdi. Bitlis’in Güroymak ilçesi Nurtepe Mahallesi Şeyh Masum Camii’nde barış programı düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Şeyh Masum Medresesi müderrislerinden Ahmet Sayın, İslam’ın barış ve selamet dini olduğuna vurgu yaparak, barışın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Sayın, “Mensubu olduğumuz dinin ‘Müslümanlar muhakkak kardeştirler. Aralarında bir husumet olduğunda onları barıştırın.’ emri ile Peygamber Efendimizin bin 400 küsur yıl önce ‘Ayaklarımın altına aldım.’ dediği ilkel kan davasını bizler bu cahiliye adetini büyüklerimizin ve sizlerin sayesinde ayaklarımızın altına almış olmanın sevincini ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sevinci bizlere yaşatan Allah’a hamd ediyor ve onun kutlu elçisi ve özgürlük Peygamberine binlerce salat ve selam getiriyoruz.” dedi.

“Sadece ibadetlerimizi yapmakla mükellefiyetlerimizi yerine getirmiş olmayacağız.” diyen Sayın, “İbadetlerimiz Rabbimize yaptığımız yolculuğumuzda bizim için bir aydınlıktır. Ancak kardeşlerimizin hak ve hukuklarını ihmal ve ihlal etmek, bu yolculuğumuzu da zehirlemektedir. Her devirde muhtaç olduğumuz muhacir-ensar kardeşliğini bu çağda yeniden hatırlama ve hayata aktarma vaktinin geldiğini bilmemizi arzu ediyorum. ‘Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler. Öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah'tan sakının, umulur ki merhamet olunursunuz.’ Müslüman yapmış olduğu her işi en güzel şekilde yapmalıdır. Yoksa önemsemediğimiz bir söz neticesinde başımıza birçok sıkıntı gelebilir. Elinden ve dilinden müminlerin emin olmadığı kimse gerçek anlamda iyi bir Müslüman olamamış demektir. İnsanlar birbirlerine kızabilir, küsebilirler. Ancak bunun makul ve meşru bir sürede sona erdirilmesi gerekir. Bu süre hadisi şerifte en fazla üç gün olarak belirlenmiştir. Küsme olayı üç günü geçerse, işte o zaman açıkça "haram" sınırına girmiş olur.” ifadesini kullandı.

Günümüzde bazı gerekçeler ön plana sürerek küslüğü devam ettirenlerin olduğuna dikkat çeken Sayın, şunları söyledi:

“Bu karı koca arasında olabileceği gibi, ana baba çocuklar arasında, kardeşler, akrabalar, komşular arasında olabilmektedir. Üzülerek görmekteyiz ki, bu küslüğü çok uzun sürelere taşıyanlar vardır. Hani bir sözü dinlenmediği için, kardeşliklerini bitirenler, sevdiklerini sonlandıranlar vardır. Böyle olanlara şöyle seslenmek isterim. Yüce Allah bizler hata edip, günah işlediğimizde bizi kulluğundan kovsaydı ve bizi bir daha kulluğuna kabul etmeseydi ve tövbelerimizi kabul etmeseydi, bizim halimiz ne olurdu? Onun için bizimde hataları kabul edip, affetmemiz lazım. İyi bir Müslüman olmak asıl hedefimiz olmalıdır. İyi bir Müslüman olmanın yolu ise sadece ibadetlerimizi yapmaktan geçmiyor. İmanımızı kemale erdirip, salih bir amelle beraber güzel bir ahlakla donanmalı, kul hakkından gücümüzün yettiği kadar sakınmalıyız.”

Program, her iki aile fertlerinin Kur’an-ı Kerimin altında geçerek barışmasıyla sona erdi. Programa bölgenin kanaat önderleri, her iki aile fertleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir