Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Uysal: Yeniden İslami bir hayat felsefesi inşa etmek zorundayız
Katıldığı uluslararası "İnsani Değerlerin Güçlendirilmesi ve Ötekileştirmenin Tehlikeleri" çalıştayında İLKHA muhabirine konuşan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kâzım Uysal, maneviyatın zayıfladığı, insani değerlerin kaybolduğu günümüzde insanlığın kurtuluşu için İslami bir hayat felsefesinin yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı ile Afrika-Asya Üniversiteler Birliği ortaklığıyla düzenlenen uluslararası "İnsani Değerlerin Güçlendirilmesi ve Ötekileştirmenin Tehlikeleri" çalıştayı ikinci gününde yapılan istişare toplantıları ve konuşmalarla devam ediyor.
Programa konuşmacı olarak katılan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kâzım Uysal ve İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Mütevelli heyet başkanı Said Yüce, insanlığın içerisinde bulunduğu durumdan kurtulması için yapılması gerekenleri İLKHA muhabirine anlattılar.
"Yeniden İslami bir hayat felsefesi inşa etmek zorundayız"
"İnsani Değerlerin Güçlendirilmesi ve Ötekileştirmenin Tehlikeleri" çalıştayını çok önemsediğini belirten Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kâzım Uysal, "Bu temel problem insanlığın hayat felsefesinde dünya görüşü ile ilgilidir. Malumunuz son 200 yıldır materyalist hayat felsefesi, seküler bir bakış tüm insanlığa, İslam âlemine de hâkim oldu. Bu felsefeye göre dünyada kaos hakimdir, insanın ceddi hayvandır ve madde ön plandadır. Bu felsefe, insanın cesedine önem verdi fakat ruhunu ihmal etti. Cesedi aşırı tokluktan obez, ruhu ise aşırı açlıktan hasta. Günümüz insanı bu tabloda. Dolayısıyla insani değerler dışlandı ve maalesef insanlar ötekileştirildi. İslami hayat felsefesi ile materyalist hayat felsefesinin birbirine tamamen zıt olduğunu düşünüyorum. Adeta ak ile kara gibidir. Biz, kendi medeniyet köklerimizden, İslami hayat felsefesinden uzaklaştık ve başımıza bu felaketler geldi. Yeniden eğer insani değerler yeşerecekse, insanlık gün yüzü görecekse bunun kendi medeniyet köklerimizde, Kur'ani esaslarda, İslami prensiplerde olduğunu düşünüyorum. Tarih buna şahittir ki, ne zaman medeniyet köklerimize, İslami değerlerimize sahip çıktık medeniyet olarak ilerledik, insanlar mutlu oldu. Asrısaadet bunun örneğidir. Yeniden İslami bir hayat felsefesi inşa etmek zorundayız. Tevhidi bir bilim felsefesi inşa etmek zorundayız." dedi.
"İnsanlığı sıkıntılardan kurtaracak olan İslamiyetin hakikatleridir"
Düzenledikleri çalıştaya dünyanın çeşitli ülkelerinden âlimler, hocalar ve rektörlerin katıldığını hatırlatan İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Said Yüce, "İnsanlığın içerisinden geçtiği maddi buhranlara, sıkıntılara, musibetlere karşı çok ihtiyacımız olan bir arada olmak, barış içerisinde yaşamak, farklı dinler ve kültürlere mensup insanlar olsa da bir arada yaşamanın pratiği üzerinde konuşmalar olacak. İnşallah dünyanın içerisinden geçtiği bu sıkıntılara, problemlere çare olacak fikirler üretilecek. Ferdi olarak öncelikle imanın güçlendirilmesi gerekir, en son din olan İslamiyetin bize emrettiği vahiy, Kur'an ve sünnet kaynaklı bir değerler bütünlüğünden bahsediyoruz. İnsanlığı sıkıntılardan kurtaracak olan İslamiyetin hakikatleridir. Fert düzelirse toplum da düzelir. Önce kalplerde başlayan bu değerleri güçlendireceğiz. Aile içerisinde eğitimle küçük yaştan itibaren bu değerlerin kazandırılabileceği manalar üzerinde konuşulacak." diye konuştu. (İLKHA)