Prof. Dr. Kuzucuoğlu: İstanbul'da da daha büyük magnitüd değerlerine sahip depremler beklenmektedir
Arama Kurtarma ve Acil Yardım Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Hamdi Kuzucuoğlu, Düzce'de yaşanan depremde can kaybı olmamasının sevindirici olduğunu belirterek, olası bir İstanbul depremine karşı hazırlıklı olmak gerektiğini dile getirdi.
Bugün saat 04.08 sularında merkez üssü Düzce'nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
AFAD verilerine göre deprem, başta Düzce olmak üzere İstanbul, Bolu, Ankara, Eskişehir, Kütahya, Bursa, Kocaeli, Edirne, Çankırı, Zonguldak, Sakarya illeri ve ilçelerinde hissedildi.
Arama Kurtarma ve Acil Yardım Derneği (AKAY) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Hamdi Kuzucuoğlu, İLKHA muhabirine yaşanan depremle ilgili değerlendirmede bulundu.
Düzce'nin Gölyaka ilçesi yaşanan depremde can kaybının olmamasının sevindirici bir durum olduğunu belirten Kuzucuoğlu, "Bölgede, yetkililerden alınan haberlerde zayıf olan bahçe duvarlarının yıkıldığı ve yapı duvarlarında çatlakların oluştuğu gözlenmiştir. Ayrıca raf, dolap devrilmesi nedeniyle maddi hasarlar meydana geldiği, bölge sakinlerinin yine panik havasında dışarı ortamlara kaçtıkları görülmüştür. Telefonlar kilitlenmiş, benzin istasyonları ve para çekme makinalarının önünde uzun kuyruklar oluşmuştur." dedi.
"Marmara Denizinde, İstanbul'un yaklaşık 20 kilometre güneyinden geçen fay sisteminden 7'nin üzerinde magnitüd değerine sahip bir depremin olacağına yönelik istatistiksel tahminler bulunmaktadır"
17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük'te yaşanan depremin 87 gün ardından 12 Kasım'da yaşanan Düzce Depremi'nde de can ve mal kayıplarının olduğunu hatırlatan Kuzucuoğlu, "Deprem üretme kapasitesine sahip Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde bulunan bir alanda meydana gelen bu depremin benzeri veya daha büyük magnitüd değerlerine sahip depremler İstanbul'da da beklenmektedir. Depremler ani olarak ortaya çıkan ve yıkıcı etkisi çok fazla olan afetlerdendir. Her zaman hazırlıklı olarak zarar azaltma çalışmalarının artırılması gereklidir. 1900 yıllık tarihsel dönemdeki sismik veriler incelendiğinde ve İstanbul civarının depremselliğine yönelik yapılan araştırmalarda; Marmara Denizinde, İstanbul'un yaklaşık 20 kilometre güneyinden geçen fay sisteminden 7'nin üzerinde magnitüd değerine sahip bir depremin olacağına yönelik istatistiksel tahminler bulunmaktadır. Bu beklenen depremin büyüklüğü nedeniyle yapısal ve yapısal olmayan tedbirleri evlerimizde, işyerlerimizde, kamusal alanda almak zorundayız." şeklinde konuştu.
"Olası bir deprem durumunda ise mümkün olduğunca güvende kalmayı sağlamak amacıyla risk azaltıcı yöntemler üzerinde çalışmalıyız"
Olası bir depreme karşı alınacak tedbirlerin önemine değinen Kuzucuoğlu, "Nüfusu 20 milyona ulaşan İstanbul'un Türkiye'nin kuzeydoğusuna kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay hattına yakınlığı nedeniyle benzer bir deprem etkisi altına girmesi düşünüldüğünde halkımıza yönelik eğitim çalışmalarının verilmesi ve tabana yayılması, yapısal ve yapısal olmayan tedbirler gibi fiziki önlemlerin alınması, depreme dayanıklı yapıların sayısının çoğalması riski azaltacaktır. Fert bazında potansiyel bir depreme hazırlıklı olmanın iyi bir uygulama olduğu bilinmeli, olası bir deprem durumunda ise mümkün olduğunca güvende kalmayı sağlamak amacıyla risk azaltıcı yöntemler üzerinde çalışmalıyız. Panik halinde merdivenlere, balkonlara, ya da asansöre koşmamalıyız. Çök, kapan, tutun uygulaması yaparak depremin olumsuz etkilerinden kendimizi korumalıyız. Bahçe duvarlarını sağlam inşa etmeliyiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)