• DOLAR 32.236
  • EURO 34.961
  • ALTIN 2412.192
  • ...
Kelimeler hangi anlama gelmez
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kelimeler hangi anlama gelmez

Günlük hayatımızda pek çok kelimeyi sahip olduğu anlam dışında kullandığımızı fark etmeyiz. Fakat çoğu kelimeyi sahip olduğu anlam sınırlarının dışına çıkarak kullanırız. 

Asgari – Azami

Asgari: en az

Azami: en fazla

Çok hassastır, asgari düzeyde dikkat edin.

Sizin için çok uğraştım, azami bin lira alırım

Azımsamak – Küçümsemek

Azımsamak: az bulmak

Küçümsemek: küçük görmek, hor görmek

Beni bu konuda asla azımsama.

Elindeki parayı küçümsüyor.

 

Ayrım – Ayrıntı – Ayrıcalık

Ayrım: fark

Ayrıntı: detay

Ayrıcalık: imtiyaz

Bu ikisinin hiçbir ayrıntısı yok.

Bizim işimizde ayrımlar önemlidir.

Kendisi için bazı ayrımlar istiyor.

 

Fotoğraf – Resim

Fotoğraf: fotoğraf makinesiyle elde edilen görüntü

Resim: kalemle çizilen görünüş

Bana bir vesikalık resminizi bırakın.

Çizdiği fotoğrafı bizlere hediye etti.

Görev- Yetki

Görev: yapılması gereken iş

Yetki: kişiye tanınan etki alanı

Bulaşık işi senin yetki alanına giriyor.

Kralın tüm görevleri sınırlandırılmıştı.

İbret – Ders

İbret: olumsuzluklardan çıkarılacak sonuç

Ders: her tür durumdan çıkarılacak sonuç

Kardeşinin başarısından biraz ibret almalısın.

İbret olsun diye bazı köylüler kuşuna dizildi.

Öğretim – Öğrenim

Öğretim: öğretme işi, eğitimcinin yaptığı iş

Öğrenim: öğrenme işi, öğrencinin işi

Oğlu Amerika’da öğretim görüyor.

Öğrenim görevlileri isyan ettiler.

Etki – Tepki

Etki: tesir

Tepki: (etkiye cevap) reaksiyon

Haksızlıklara karşı etkimizi ortaya koyalım

Rüzgârın tepkisiyle yangın iyice büyüdü.

Dokumak – Örmek

Dokumak: tezgâhta imal etmek

Örmek: örerek imal etmek

Bu güzel halılar bizim için örüldü.

Annem bana kazak dokuyacaktı.

Dikmek – Ekmek

Dikmek: fidanları toprağa aşılamak

Ekmek: tohumları toprağa açmak

Diktiğim tohumlar meyveye durdu.

Ektiğin fidana bak, ara sıra su ver.

Çekimser – Çekingen – Çekinik

Çekimser: kararsız

Çekin gen: utangaç,

Çekinik: baskın olmayan (resesif)

Oylamada iki milletvekili çekingen kalmıştı.

Çekimser biri olduğu için kimse ye soramadı.

Yayım – Yayın

Yayım: (gazete, dergi, TV vs. için) basılıp yayılma işi

Yayın: yayımlanan şey (gazetenin, derginin kendisi)

Bazı süreli yayımları da takip ediyorum.

Dergide benim de bir yazım yayınlandı.

Süre – Süreç

Süre: başlangıcı ve bitişi belirsiz zaman dilimi

Süreç: başlangıç ve bitişi belli zaman, devre

18 Aralık’ta üyelik süresine girildi.

Maçın normal süreci berabere bitti.

Neden olmak – Sağlamak

Neden olmak: olumsuz sonuca yol açmak

Sağlamak: elde etmek

Nüfus – Nüfuz

Nüfus: kişi sayısı

Nüfuz: etki, etkileme gücü

Son sayımlar ülkenin nüfuzunun arttığını gösteriyor.

Yardım istediğimiz kişi bu bölgede nüfusu olan biriydi.

İkilik – İkilem

İkilik: iki başlılık

İkilem: kararsızlık

Hangisini seçeceğimi bilmiyorum, ikilik içindeyim.

Bazı ayrılıkçı gruplar bu ülkede ikilem yaratıyordu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir