MEHMET GÜLLÜ BOZDAŞ / DOĞRUHABER

Türkiye tarihinin en büyük sosyal konut projesinin açıklanmasından sonra yapılan başvuru sayısının çok yüksek olması aslında toplumda kanayan bir yaranın da belirtisi niteliğinde. Çünkü yapılan araştırmalar Türkiye genelinde konut kiralarının katlandığını, fahiş kiralar nedeniyle başta İstanbul gibi büyükşehirlerde bütçeye uygun kiralık konut bulmanın adeta imkânsızlaştığını gösteriyor. Dünyanın en önemli metropolleri arasında yer alan İstanbul’da konut fiyatları son 1 yılda %241, kiralar ise %145 arttı. İstanbul’daki fahiş kiralar şehirlerarası göçün yanında şehir içi bir hareketliliğe de neden oldu. Kentin merkezi ilçelerinde kiraların hızlı yükselişi nedeniyle, öğrenciler, işçiler başta olmak üzere insanlar kentin merkezinden daha uzak ilçelere taşınmaya başladı. Fakat şehrin ücra yerlerinde ve binaların en kullanışsız katlarında bile bütçeye uygun kiralık daire bulmak adeta imkânsız hale geldi.

“RAKAMLAR O KADAR UÇUK Kİ GERÇEKTEN ATEŞ PAHASI”

Özel bir kurumda yöneticilik yapan Ahmet Aslan, “İstanbul gibi bir yerde uygun bir fiyata kiralık daire bulmak neredeyse imkânsız. Rakamlar o kadar uçuk ki gerçekten ateş pahası. İyi bir maaş alan, ticaret yapan için çok önemli bir sorun değil. Çok sorun olursa bir daire satın alır ve kira derdinden kurtulur. Ancak asgari maaş alan insanlar gerçekten çok zorlanıyorlar. Onların, sıkıştıkları anda ‘haydi biraz zorlayalım da bir daire satın alalım’ diyebilecekleri yastık altı paraları da yok” ifadelerini kullandı.

“KİRA ARTIŞINI YÜZDE 25’LE SINIRLANDIRAN GİRİŞİM DE MAALESEF ÇÖZÜM OLMADI”

Maaşının yarısından fazlasını kiraya verdiğini belirten güvenlik görevlisi Mehmet Yılmaz, “Daire kiraları normalde asgari ücret alan birinin maaşının dörtte biri, olmadı üçte biri olması gerekirken şu anda en düşük bir daire kirası 5-6 bin civarında. Bu şu demek oluyor; evini geçindirmenin derdinde olan asgari ücretli adama, ‘hanımın da çalışsın öyle geçinebilirsiniz’ demek oluyor. Böylesi bir durum da aile olma ruhuna zarar verirken, zamanla eşler arasında sevgi, saygının yitirilmesine ve toplumsal sorunların oluşmasına sebep oluyor. Hükümetin bu konuda kira artışını yüzde 25’le sınırlandıran girişimi de maalesef çözüm olmadı” dedi.

EV SAHİPLERİ KİRACILARI ADETA TEHDİT EDİYOR

Ev sahiplerinin insafsızlığından ve fırsatçılığından yakınan kamu çalışanı Çetin Kaçmaz ise, “Ev sahipleri, kiracılarına ‘ya yüzde 100 ile yüzde 300 arası zammı kabul edersin ya da çıkarsın’ diyerek adeta tehdit ediyor. Ve eğer kiracı bu artışı kabul etmezse ve oturmaya devam ederse kimi zaman duyuyoruz, kavgalara neden oluyor; kabul ederse de evini geçindirmesi tehlikeye giriyor. Kiracı fahiş artışı kabul etmeyip tartışma çıkarmadan çıkması halinde ise ev sahibi evini otomatikman piyasada en uçuk rakamla yarıştırır vaziyette kiraya veriyor maalesef. Bu duruma acilen bir çözüm bulunmalı. Hükümet etkili ve kalıcı çözümleri yürürlüğe koyarak kira sorununu çözmeli.” diye konuştu.

"KİRA DESTEĞİ PAKETİ BEKLİYORUZ”

Özel bir firmada memur olarak çalışan Faruk Kaplan, “Vatandaş olarak 'asgari ücretle' birlikte devletin veya işverenlerin "Kira Desteği" paketi açıklamalarını bekliyoruz. Mevcut kira desteği paketi tamamıyla göstermelik, vatandaşın derdiyle ilgilenildiğine dair propaganda kokan bir çalışma, bir derde deva olması mümkün değildir” şeklinde konuştu.

“MADEM AÇIKLANAN BİR ZAM ARTIŞ ORANI VAR, O ZAMAN DENETİMİ DE YAPILMALI”

Bir fabrikada işçi olarak çalışan Mirza Dağıstanlı, “Benim kiram 1700 liraydı. Bu ay itibariyle ev sahibi 4000 lira istiyor. Ben olmaz dememe rağmen... Tek kalemde 2300 lira zam atıyor. Bu hakkı nereden buluyor bilmiyorum? Kabul etmiyor. Çözüm bul diyor o zaman! Görüldüğü kadarıyla ev sahipleri şu an tok. Kiracıya uygun fiyata ev yok. Olması gereken şey, madem açıklanan bir zam artış oranı var, o zaman denetimi de yapılmalı. Denetim olmadığı için kimse %25 zam yapmıyor, istediğini yapıyor. Kiracıya bunu kabul ettiriyor. Denetim şart, yoksa bu iş iyiye gitmeyecek. Kiracı - ev sahipleri arasında tartışma ve kavgalar artacak. Bir kaos ortamı oluşacak” ifadelerini kullandı.

“KİRA TALEPLERİNİN ARTIK TAHAMMÜL SINIRLARINI AŞTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Evini taksitle aldığını ifade eden Hasan Mirkelam, “Kiracı değilim; ama mevcut kira taleplerinin artık tahammül sınırlarını aştığını düşünüyorum. Geçen sene 2 bin 500 liraya kiraya verilen 2+1 daire için şimdi 8 bin lira isteniyorsa bu artık tahammül sınırlarını aşmıştır. Ya bu konuda daha ciddi tedbirlere başvurulsun ya da hükümet kiracılara destek versin” şeklinde konuştu.

TOPLUMSAL BARIŞ TEHDİT ALDINDA

Sonuç olarak özelikle büyükşehirlerde artık kanayan bir yara haline gelen fahiş kira fiyatlarına karşı hükümetin acil çözümler getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde toplumsal barışı tehdit edecek seviyeye gelen bu sorun mahkeme salonlarından sokaklara taşacak gibi duruyor…