Soruşturma kapsamında yapılan araştırmalarda, hac ve umre hizmeti sunan bazı firmaların hac ibadetinde haksız kontenjan elde etmek amacıyla kişilerin bilgisi dışında kimlik bilgilerini kullanarak sahte hacı kaydı oluşturdukları belirlendi.
Şüphelilerin, sahte feragat dilekçeleri oluşturarak kontenjan elde ettikleri, yedek listeden yönlendirilen gerçek hacı adaylarına da fahiş fiyat uyguladıkları tespit edildi.
Bazı Diyanet personelinin sahte kayıtlarla ilişkili olduğu, Diyanet İşleri Başkanlığı Başmüfettişliği tarafından da bu tespitlerin doğrulandığı ortaya çıktı.
Hakkında ıslak imzalı dilekçe yazılan 112 kişinin, müşteki olarak verdikleri ifadelerde, hac veya umre kaydından haberlerinin olmadığını ve imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri belirtildi.
Müştekilerin imza ve yazı örnekleriyle dosyadaki dilekçelerin bilirkişiye gönderildiği, karşılaştırmada dilekçelerin sahte olduğunun saptandığı kaydedildi.