Sabahları alarmı ertelemek sağlığı nasıl etkiliyor?
ABD'li bilim insanları, sabahları alarmlarını sıklıkla erteleyen kişilerde görülen olumlu ve olumsuz etkileri araştırdı.
Indiana eyaletindeki Notre Dame Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu amaçla 450 yetişkinin uyku alışkanlıklarını takip etti.
Katılımcıların uyku süreleri ve alarmlarını ne sıklıkla erteledikleri, giyilebilir cihazların kaydettiği verilere ve anket sonuçlarına göre belirlendi.
Hakemli bilimsel dergi Sleep'te yayımlanan bulgular, alarmlarını sürekli erteleyen katılımcılarda uyku bozukluklarına işaret eden belirtilerin daha fazla görüldüğünü ortaya koydu.
Ayrıca bu katılımcılar gün içinde, alarmlarını ertelemeyenlere kıyasla daha az adım atmıştı.
Araştırmacılar, bu bireylerin yaşam tarzını da dikkate aldı. Örneğin gece geç saatlere kadar oturmayı sevenlerin erteleme tuşunu daha sık kullandığı ve genel olarak daha yorgun hissettiği saptandı.
Bunun yanı sıra genç katılımcıların da erteleme tuşunu daha sık kullandığı görüldü.
En ilginç bulgulardan biriyse kadınların erkeklere göre yüzde 50 daha fazla erteleme eğilimi göstermesiydi.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri her üç ABD'liden birinin yeterince uyumadığını tahmin ediyor. "Pek çok kişi alarmını erteliyor çünkü çoğu kronik yorgunluk çekiyor" diyen Mattingly de bu konuya değindi:
"Her üç kişiden biri yeterince uyumuyorsa, yorgunluğu yönetmek için başka yollara yöneliyoruz demektir."
Öte yandan, araştırmacılar alarmı ertelemenin katılımcılar üzerinde olumlu etkileri de olabileceğine dikkat çekti.
Zira alarmını erteleyen katılımcıların daha iyi bir ruh hali içinde olma veya yataktan kalktıktan sonra daha uyanık hissetme ihtimalleri daha yüksekti.
Mattingly, "Alarmınızı erteliyorsanız ve işe gitmek için direksiyona geçtiğinizde daha uyanık hissediyorsanız bu iyiye işaret" ifadelerini kullandı:
"Örneğin kafein bağımlılığını azaltıyorsa bu da iyi. Ertelemek, tamamen kötü değil. Aslında strese benziyor, biraz stres iyidir."
Bu arada araştırma ekibi, deneyin daha geniş ve farklı kesimlerden insanları içeren bir kitle üzerinde tekrarlanması gerektiğini vurguluyor.
Independent Türkçe, Science Alert, Metro