İlahiyatçı-Yazar Göktaş: Ümmetin tüm yırtıklarını diken oydu
İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş, Peygamber Sevdalıları tarafından Zeytinburnu'nda düzenlenen "Kasım Ayı Sahabe Ayı" programında bir konuşma yaptı.
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından 2015 yılında ilan edilen "Kasım Ayı Sahabe Ayı" kapsamında ilk 4 yıl sırasıyla 4 halife işlenirken sonrasındaki yıllarda ise aşere-i mübeşşereden sahabeler işlenmeye başlandı.
"Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla Türkiye genelinde düzenlenen programları kapsamında İstanbul'un farklı ilçelerinde de sahabelerden Ebu Ubeyde Bin Cerrah anlatılmaya başlandı.
Peygamber Sevdalıları Zeytinburnu Derneği tarafından Kazlıçeşme Kültür Merkezi'nde yoğun katılımla düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programda bir konuşma yapan İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, Necran Hristiyanlarının Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) daveti üzerine henüz iman etmeye karar vermeden önce memleketlerine dönerken kendileriyle birlikte emin birisini göndermesini talep etmeleri üzerine 'ümmetin en emini' sıfatıyla isimlendirilen Ebu Ubeyde bin Cerrah'ın gönderildiğini söyledi.
"Ümmetin tüm yırtıklarını diken oydu"
Göktaş, "Genç kardeşlerimize sesleniyorum! Gelin Ebu Ubeyde bin Cerrah olmaya çalışalım. Çoğu kişi liderliğe oynuyor. İllaki Hazreti Ömer, Hazreti Ebubekir, Hazreti Ali veya Selahaddin-i Eyyubi olacak. Hep birinci adam olmaya çalışıyorlar. Ebu Ubeyde bin Cerrah ikinci adamdı. Bu ümmetin çok ciddi anlamda ikinci adamlara ihtiyacı var. Ebu Ebeyde bin Cerrah bu ümmetin yamalığıydı. Ümmetin tüm yırtıklarını diken oydu. Tüm küslerini barıştıran, tüm fitnelerini önleyen oydu. Bugün bu ülkede emin insanlara ihtiyaç vardır. İhtiyaç duyulan insan tipleri emin olanlardır. Aynı sitede, aynı apartmanda, aynı mahallede yaşayan nice insanlar 'bizim binamızda bir Ahmet efendi var, bir Hatice hanım var' diye rahat uyuyabilmelidirler. O civar ona teslim olabilmeli güven duyabilmelidir. Bugün yeryüzünde en çok eksik olan şey budur. Hele ki bunu biraz daha yukarılara, yönetime doğru çıkarttığınızda inanınız ki bugün dünyada, bu ülkede en çok ihtiyaç duyulan insan emin olandır. Onun için Efendimiz daha işin başında, daha peygamber olmadan önce O'na 'Muhammed-ul Emin' denilmişti. Bu öyle basit bir olay değildir." dedi.
"Eğer bu din kıyamet gününe kadar gidecekse Ebu Ubeyde'ler, Ömer'ler ile beraber gitmelidir"
Mekke müşriklerinin peygamber efendimize düşmanlık etmelerine rağmen en güvendikleri kişinin yine Efendimiz olduğunu ve değerli eşyalarını O'na teslim ettiklerini hatırlatan Göktaş, "Efendimizi öldürmek istiyorlar. Mekke'den sürmek için plan kuruyorlar. Efendimiz Mekke'yi terk etmek zorunda kalıyor ama ilginç olan şey yanında o kâfirlerin altınları, gümüşleri var. Şu ahmaklığa bakın. Hem Peygamberi Efendimizi öldürmek, sürmek istiyorlar hem de ondan başka kimseye de güvenmiyorlar. En kıymetli mallarını O'na vermişler. Onun için hicret günü Hazreti Ali (Radiyallahu Anh) O'nun yatağına yattığında, 'Ey Ali! Sabah emanetleri sahiplerine ver' diyor. Komşuları kendilerinden emin olmayan bir kişi Müslüman değildir. Peygamber Efendimiz, işin başından beri emin insanlar yetiştirmek istiyor. Ashabının bazılarını bu konuda yıldız gibi öne çıkarmıştır. Çünkü insanlar böylelerine bakıp örnek alırlar, onları benimserler. Ashabı bunun için anlatıyoruz. Eğer bu din kıyamet gününe kadar gidecekse Ebu Ubeyde'ler ile beraber gitmelidir. Ömer'ler ile beraber gitmelidir. Bunun için günümüze taşıyoruz. Yoksa bunları sadece bir hikâye olsun, tarihi bir hatıra olsun diye anlatmıyoruz. Allah bizi emin insanlardan eylesin. Bunun yegâne şartı dünya sevgisini kalbimizden çıkarmaktır. Eğer kalbimizde dünya sevgisi varsa emin insan olamayız." diye konuştu.