İmam Harun 53 yıl sonra hak arayışı
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, 53 yıl önce dönemin beyaz ırkçı apartheid rejimi tarafından gözaltına alınmasının ardından hayatını kaybeden Müslüman aktivist İmam Harun'un ölüm nedenine ilişkin yeniden soruşturma başlatıldı.Davayı Türkiye de yakından takip ediyor
Adalet ve İnfaz Hizmetleri Bakanı Ronald Lamola'nın talimatıyla yeniden görülen davanın ilk duruşması, Cape Town Yüksek Mahkemesinde yapıldı.
Duruşma salonunda İmam Harun'un çocukları Muhammed Harun, Shamela Shamis ve Fatima Masoet ile diğer aile yakınları ve ilgililer hazır bulundu.
Yargıç Daniel Thulare, tahkikat için iki haftalık süre ayrıldığını ve bu süreçte yapılacak araştırma ve soruşturmanın gerçeği ortaya çıkaracağını umduğunu belirtti.
İmam Harun'un ailesinin avukatı Howard Varney, buradaki konuşmasında, 18 Kasım'a kadar sürmesi planlanan soruşturmada, İmam Harun'un ölümüne ilişkin adaletin yerini bulmasını beklediklerini ifade etti.
Soruşturma Türkiye tarafından da yakından izleniyor
İlk duruşmada mahkemede hazır bulunan Türkiye'nin Cape Town Başkonsolosu Sinan Yeşildağ, AA muhabirine, İmam Harun'un gözaltında ölümünün yeniden soruşturulmasının her şeyden önce ailenin geçmişte yaşadığı travmanın hafifletilmesi için önemli bir adım olduğunu söyledi.
Başkonsolos Yeşildağ, ırkçılık karşıtı mücadelesi insanlığa mal olmuş uluslararası bir figür olan İmam Harun'un ölümüne ilişkin yargılamanın Türkiye tarafından da yakından izlendiğini belirterek, "Bu soruşturma, apartheid döneminde yaşanan adaletsizlik ve güvensizliğin giderilmesi yolunda Güney Afrika adalet sisteminin iyi işlediğine dair bir örnek olarak önümüze çıkıyor." dedi.
İmam Harun'un torunlarından Halid Shamis, ailesi adına basına yaptığı açıklamada, yargılamanın yeniden başlatılmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, acıklı hikayesine rağmen dedesinin hatırasının kendileri için daima neşeli, mutlu, rahatlatıcı, yardıma ihtiyacı olan herkesin yanında olan kucaklayıcı bir figür olarak yaşadığını kaydetti.
İmam Harun
Cape Town'lu Müslüman bir ailede 1924'te dünyaya gelen ve iyi bir İslami eğitim alan İmam Harun, 1950'lerin ortasından itibaren dönemin beyaz ırk üstünlüğünü temel alan apartheid rejimine karşı mücadele saflarında yer aldı.
İmam Harun, 1955'te Cape Town'daki El-Camia Camisi'nde imamlık yapmaya başladı. Kadınlar ve çocuklarla ilgili meselelere eğilen İmam Harun, kısa sürede toplumsal sorunları konu alan hutbeleriyle tanınmaya başladı.
Claremont Müslüman Gençlik Derneği (CMYA) ve Muslim News gazetesini kuran İmam Harun, başta gençler olmak üzere toplumu apartheid rejimine karşı harekete çağırdı.
Irkçı rejime göre merdivenden düşerek ölmüştü
Irkçılık karşıtı mücadele kahramanı Müslüman din adamı, gazeteci ve aktivist İmam Harun, ırkçı apartheid rejimi tarafından 1969'da Cape Town'da gözaltına alınıp, Caledon Meydanı Karakolu'nda 123 gün bir hücrede tutulduktan sonra hayatını kaybetti.
İmam Harun'un ölümüne ilişkin 1970'te açılan ilk soruşturmada ırkçı rejimin mahkemesi, İmam Harun'un karakolda merdivenden kayıp düşerek öldüğüne ve ölümünden kimsenin sorumlu tutulamayacağına hükmetti.
Ailesi ise İmam Harun'un cesedindeki morlukların işkence ve darp sonucu meydana geldiği iddiasıyla yarım asırdan uzun bir süredir konunun tekrar soruşturulmasını bekliyordu.