Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Uca: Dış destekli oluşumlar aile ve toplumu ifsat etmeye çalışıyor
Ülkemizde son yılarda toplumu ve aileyi bozmak için yürütülen projelerin olduğuna hatırlatan Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, dış destekli bu yapıların çocukları hedef aldığına dikkat çekti.
Çocuklara erken yaşlardan itibaren verilen manevi ve ahlaki değerler eğitiminin önemine değinen Uca, manevi anlamda güçlü olan bir insanın yanlış yerlere yönelmesinin daha zor olduğunu belirti.
Dış destekli mekanizmaların toplum yapısını bozmaya yönelik kötü niyetleri görüldüğünde, değerler ve ahlaki eğitimin ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Uca, “Bugün LGBT mafyası kendi ülkelerinden ziyade özellikle Müslüman ülkelere ve gelişmekte olan ülkelere yönelik ciddi bir operasyon peşinde. Çocukların ahlaki, manevi ve değersel yapılarını yok etme üzerine ve tamamen planlı yürütülen bir operasyon olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
Uca, “Yine uyuşturucu mafyasına baktığımızda bunların temel amacı para kazanmak ama aslında en önemli amaçlarından biri yine bizim ülkemiz gibi ülkelerde nesli kendi ahlaki değerlerinden uzaklaştırmak ve ailevi yapıları yok etmektir.” ifadelerini kullandı.
“Evlilikler geciktirilerek ve boşanmaları kolaylaştırarak toplumu ahlaken bozmaya çalışıyorlar”
Evliliğin kutsallık değerini azaltarak karşımıza çıkan yapıların olduğuna dikkat çeken Uca, şunları söyledi:
“Bunların da amacı evliliği daha geç yaşlara yaymak ki şu an baktığımızda insanlar artık evlenmiyorlar. 35-40 yaşlarına kadar bekâr kalan insanların sayısı gittikçe artıyor. Bu insan olarak takdirimizin dışında bize empoze edilmiş bir davranıştan ileri geliyor. Yoksa insanoğlunun iç dürtüsünde belli bir yaşa gelince evlenme isteği vardır. İnsan yuva kurmak ve çoluk çocuk sahibi olmak ve geleceğine yön vermek ister. Ama dış mihraklı yapıların özellikle İslamiyet’e karşı geliştirmiş oldukları bu argümanlarla da aile yapısını yok etmeye çalışıyorlar. Hatta boşanmanın çok normal olduğunu topluma yayarak, boşanmayı cazip hale getirmeye çalışıyorlar. Yan, ‘ben evlendim yapamadım, boşanabilirim.’ deniliyor. Peki çocuk ve geriye kalan aile efradı ne olacak? Eğer boşanmak isteyen kadınsa erkek ne olacak? Boşanmak isteyen erkekse kadının hali ne olacak? Kimsenin bunları düşündüğü yok. Dolayısıyla boşanmayı da çok olağan bir şeymiş gibi gösterip toplumu bu yola meylettirmeye çalışıyorlar. Bu da yine toplumun ahlaki ve manevi değerlerini yok etme üzerine kurulmuş bir argümandır.”
Uca, “Batıya baktığımızda aile yapısının giderek azaldığını, tek başına yürütülen bir hayatın özgürlük alanı oluşturduğunu ve bu nedenle evliliklerin de artık çok geç yaşlara kadar gittiğini söyleyebiliriz. Bu, aslında programlı yapılan bir işlemdir. Toplumun bir anda karşılaştığı ve istediği bir durum değildir. Dışarıdan yaptırımlarla, güzel gösterilerek yapılan bir faaliyettir.” şeklinde konuştu.
“Çocuklarımızı manevi yönden güçlendirmeyiz”
Çocuklara manevi eğitimin erken yaşlardan itibaren verilmesi gerektiğini belirten Uca, “Eğer biz 5-6 yaşından itibaren çocuklarımıza bu manevi değerlerimizi anlatırsak, bu çocuklarımız büyüdüğünde kendi kendilerini kontrol edebilecek, dışarıdan gelecek baskılara göğüs gerecek bir şekilde büyümüş olacaktır ve bu potansiyeli kendilerinde görmüş olacaklar. Yani dış müdahaleler onları etkilememiş olacak.” diye konuştu.
(İLKHA)