• DOLAR 32.566
  • EURO 35.049
  • ALTIN 2433.01
  • ...
Filistinli Prof. Dr. El-Uveysi: Kudüs'ün fethi ilim ve siyasetle gerçekleşebilir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Müslümanların ortak davası olan Beytülmakdis'i tanımak ve tanıdıktan sonra başka kişilere doğru ve kalıcı bilgilerle aktarabilmek maksadıyla Mardin Artuklu Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, OSTİM Teknik Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı ile birçok STK'nın ortaklaşa düzenlediği 22. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu başkent Ankara'da yapıldı.

Sempozyumda Arapça bir konuşma yapan Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Abdulfettah El-Uveysi, "Değişimi, özgürlüğü ve medeniyeti yöneten bilgidir." dedi.

 

İşgal altındaki Mescid-i Aksa için mücadele verecek olan Müslümanların ilme ihtiyaç duyduğunu söyleyen El-Uveysi, ümmeti fethe, özgürlüğe götürecek maarifi bir hazırlığı sağlayacak olan şeyin ilim olduğunu belirtti.

İngilizlerin ve Fransızların Filistin topraklarını işgal etmeden önce o topraklara akademik çalışmalar yürütmek adına bir heyet gönderdiklerini söyleyerek İlmin önemi dikkat çeken El-Uveysi, değişimin özgürlüğü ve medeniyeti yöneten bilgi olduğunu vurguladı.

"Metodolojik, sistematik, manevi bir esas olmadan siyasi ve askeri hazırlık tümüyle felakettir, faciadır"

Kudüs'ün Geleceği Akademik Çalışmalar başlığı altında düzenledikleri 22. sempozyumu düzenlediklerini hatırlatan El-Uveysi, "Sözümün başında birkaç önemli meseleyi dile getirmeme müsaade edin. Eğer meselemiz bugün Mescid-i Aksa'nın işgal altında olması ise ilk kıblemiz işgal altında olması ise ihtiyacımız olan şey burada bize fayda verecek ilimdir. Mescid-i Aksa'nın işgali söz konusu olduğunda bahsettiğimiz ilim, ilim için değildir. Burada ilim dediğimiz şey, akademik çalışmalarda izlediğimiz sistematik metodolojik aşamaların üçüncüsü olan anlamak anlamına geliyor. Bize büyüklerimiz, alimlerimiz şunu öğretmiştir. İlim dediğimiz şey bizi amele, eyleme sürükleme halidir. Burada ilim dediğimiz şey sadece bilmek değildir. Mescid-i Aksa hakkında bir ölçüm, Beytülmakdis hakkındaki her şeyi itiraf etmek anlamına gelmektedir. Bizim ümmetimizin en başta ihtiyacı olan şey, kendisini fethe götürecek, özgürlüğe götürecek, marifi hazırlığı sağlayacak ilim ve marifet. Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hayatı, onun stratejik planları ve gerekse tarihi hareketleri bize şunu öğretmiştir. Bütün aşamalar, bütün hazırlıklar marifi hazırlığın üzerine inşa edilmelidir. Marifi, ilmi ve akademik hazırlık tıpkı Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bizlere öğretmiş olduğu gibi siyasi ve askeri hazırlıktan muhakkak önce gelmektedir." ifadelerine yer verdi.

El-Uveysi, "Metodolojik, sistematik, manevi bir esas olmadan siyasi ve askeri hazırlık tümüyle felakettir, faciadır. Temelinde maliki hazırlık olmayan her türlü siyasi ve askeri hazırlık başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur. Buradan hareketle şunu söylemek mümkündür, akılların özgürleştirilmesi, toprakların özgürleştirilmesinden önce gelir. Zihinlerin özgürleştirilmesi ve bilinçlendirme hareketinin ihmal edilmesi tamamen bir faciaya ve felakete yol açar. İlim ve marifet bilgiyi, özgürlüğü ve medeniyeti yönetir." şeklinde konuştu.

"Selahaddin Eyyûbi siyaset ve ilimle fethi gerçekleştirdi"

Önemli denklemlere işaret etmek istediğini ifade eden El-Uveysi, şunları aktardı:

Burada siyasi yönetimle ilim birbiri ile olan antlaşması, birbiri ile olan teamülün öneminden bahsetmek istiyorum. Tıpkı İmâdüddin Zengî ve Nureddin Zengî ve peşinden gelen Selahaddin Eyyûbi'nin yaptığı gibi. Burada Selahaddin Eyyûb-i ile fethi gerçekleştirdikten sonra yorgunluktan artık bitkin düşmüş askerlerine karşı söylemiş olduğu sözü zikretmek istiyorum ve dikkat etmenizi rica ediyorum. Selahaddin Eyyûb-i askerlerine dönerek şöyle söylemişti, 'Zannetmeyin ki ben fethi sizin kılıçlarınızla gerçekleştirdim. Bilakis ben fethi danışmanım olan Kādî el-Fâzıl'ın kalemi ile gerçekleştirdim.' O dönemde Selahaddin Eyyubi siyasi yönetimi temsil ederken Kādî el-Fâzıl marifi yönetimi temsil etmekteydi. Birisi siyasette birinci adamdı, diğeri ise ilim kolunda birinci adamdı. İşte onlar birbirlerinden destek alarak bu fethi gerçekleştirdi.

"İngilizler ve Fransızlar Filistin topraklarını işgal etmeden önce o topraklara akademik çalışmalar yürütmek adına bir heyet gönderdiler"

Filistin topraklarının hangi taktikle işgal edildiğine değinen El-Uveysi, "İngilizler ve Fransızlar bu toprakları işgal etmeden önce tıpkı Selahaddin Eyyûbi'nin yapmış olduğu gibi önce o topraklara akademik çalışmalar yürütmek adına bir heyet gönderdiler. Müsteşriklerle beraber bu çalışmaları desteklediler ve bu çalışmalardan yola çıkarak bu işgali gerçekleştirdi. Buradan hareketle şunu söylemek mümkündür. Ümmetin şu anda stratejik bir düşünmeden stratejik bir planlamaya geçmesi gerekiyor. Düşünsenize Mescid-i Aksa'nın işgalinin üzerinden 105 sene geçmişken bu ümmetin hala kendine ait bir stratejik planının olmayışı makul müdür? Peki 105 sene boyunca bu ümmet ne yaptı? Düşmanın açmış olduğu o kuyuların üzerini örtmek ile meşgul oldu. Hiçbir şekilde stratejik düşünme ve stratejik planlama alanlarında ne yazık ki çalışmadı. İşte tüm bunlardan yola çıkarak bizler de başlangıcı Mescid-i Aksa'dan olan Beytülmakdis çalışmaları Beytülmakdis Akademik projesini 30 seneden fazla bir süredir yürütmekteyiz." diye konuştu.

"Değişim, özgürlüğü ve medeniyeti yöneten bilgidir"

Son olarak El-Uveysi, "Projemizin amacı ise Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için marifi bir destek olmak. Peki bunu gerçekleştirmek için nelere başvuruyoruz? Bir kere ilim üretmek, marifeti üretmek ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünün gerçekleşeceğine dair ümmete umut vermek. Burada stratejik bazı hamlelerimiz oldu. Onları zikretmek istiyorum. Beytülmakdis çalışmaları alanında uzman bir genç ekibi, genç ordu çıkarmak, ikincisi ise Beytülmakdis ve Mescid-i Aksa'nın alanında bilgi yapmak, bilgi üretmek, bunu neşretmek, yaymak. Bunun daha da ilerlemesi için uygun bir şekilde pazarlamak ve insanlara sunmak. Bu prensiplerden yola çıkarak şu ana kadar 22 tane akademik sempozyum düzenledik ve bunların 9 tanesi de Türkiye'de gerçekleşti. Değişim, özgürlüğü ve medeniyeti yöneten bilgidir." dedi. (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir