• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Prof. Dr. Tarhan: Sağlıkta kurulan dijital sistem madencilikte de uygulanmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bu yıl 6’ncı kez düzenlenen “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Yaşanılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” sempozyumu MESKA Vakfı, TRIOMOBIL ve ÜSGÜMER iş birliğinde Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

‘İş Sağlığı ve Güvenliğinde Yapay Zeka ve Dijitalleşme Uygulamaları’ konusu, alanda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri önemli isimlerin katılımıyla tartışıldı.

Son yaşanan Bartın maden patlamasının da gündeme geldiği programda konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kriz çözme konusundaki başarımızın krizi önleme konusunda da gösterilmesi gerektiğini söyleyerek sağlıkta kurulan dijital sistemin madencilikte de uygulanması gerekliliğinin altını çizdi.

Sempozyumun açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Levent Kenan Kibar ve TRİO Mobil CEO’su Nevzat Ataklı yaptı.

Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan: “İş kazalarından oluşan devasa kayıplar önlenmelidir”

Açılış konuşmalarında ilk olarak Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan kürsüye geldi. Uçan, “Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği sahasında çok önemli bilgi eksikliği ve yetersizlikler bulunmakta, bunların sonucu olarak da önlem eksiklikleri ile sorunlar yaşanmaktadır. MESKA Vakfı, TRİO Mobil ve Üsküdar Üniversitesi olarak bu sempozyum ile iş sağlığı ve güvenliği sahasındaki tehlikelerin ve ülkemizdeki sorunların anlaşılması ve çözüm önerileri ile eksikliklerimizin giderilmesine katkı sağlamak hedeflenmiştir. Çalışanlarımızın canı ve sağlığı korunmalıdır. Gelişmekte olan ülkemiz ekonomisi iş kazalarından oluşan devasa kayıplar önlenmelidir. Üniversitelerimiz ve eğitim sistemimiz başta olmak üzere tüm kesimlere bu konuda önemli görevler düşmektedir. Dijitalleşme ve yapay zekâ konularında çalışmalarla daha sağlıklı bir İş Sağlığı ve Güvenliği ortamı oluşması sağlanabilinir. Bu amaçla bu sempozyumda bu konuda çalışan firmaları ve akademisyenleri bir araya getirdik. Çalışma Bakanlığımızdan genel müdür Yardımcısı ve Yapay zekâ konusunda çalışan arkadaşımızın katılarak bize destek vermeleri bize güç vermiştir. Birlikte çalışma ile daha kısa sürede ve daha büyük başarılar elde edilebileceği inancındayım.” şeklinde konuştu.

Nevzat Ataklı: “Amacımız insanlara evlerinden daha güvenli bir çalışma ortamı sunmaktır”

Daha sonra kürsüye gelen TRİO Mobil CEO’su Nevzat Ataklı, 2021 yılı iş istatistiklerine göre Sosyal Güvenlik Kurumunun açıklamasına göre dünya genelinde iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle günde ortalama 5 bin 500 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Ataklı, “Dakika da yaklaşık olarak 4 kişinin bu kazalar sonucu ölmesinin aslında daha aza indirilebilir ve bu yapay zeka ile çalışmayla mümkün olacaktır. Amacımız insanlara evlerinden daha güvenli bir çalışma ortamı sunmaktır. İş kazalarının önlenmesi doğru teknolojiler ile birlikte mümkün ve herkesin işten güvenli bir şekilde ailelerine geri dönebilmesini temenni ediyoruz.” dedi.

Levent Kenan Kibar: “İş sağlığı ve güvenliği konusu toplumda herkesi ilgilendiren bir durumdur”

ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Levent Kenan Kibar, iş kazalarının küresel hayatın bir sorunu olduğu konusundan bahsetti. Kibar, “İş sağlığı ve güvenliği konusu sadece iş yerleri ve çalışanları ilgilendiren bir durum değil toplumdaki herkesi ilgilendiren bir durumdur. Uluslararası iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmalar yapılıyor. Ülkemizde çalışanları ve sağlık görevlilerini korumaya yönelik Cumhurbaşkanımızın destekleriyle çok sayıda ülkede olmayan iş güvenliği kanunu çıkarıldı. Toplumun tüm alanında çalışmalar sürüyor. İş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmek için üniversitelerle, Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte çalışmalar yürütülüyor. İlkokul, ortaokul ve liselerde de müfredatlar ile ilgili yapılan çalışmalar devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere diğer bakanlıklar ile de görüşmeler yapılıyor. Üniversitelerin de iş sağlığı ve güvenliği bölümlerinin öğrencilerinin çalışma yaşamlarında büyük bir sorumlulukları bulunuyor.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin: “Sağlıkçılar olarak bizi en çok yaralayan önlenebilir insan kayıpları ve önlenebilir hastalıklar”

Artından açılış konuşmaları kapsamında konuşan Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, iş sağlığı ve güvenliğinin hayatımıza çok küçük yaştan itibaren girdiği konusuna dikkat çekti.  Ertekin, “İş sağlığı güvenliği aslında yaşamımızda çok büyük bir zaman alıyor. Çoğumuz üçlü ya da altılı yaşlarda anaokuluna gitmeye başlıyoruz. Aslında iş sağlığı güvenliği orada yaşamımıza girmeye başlıyor. İnsan yaşamının da günümüzde 70’li 80’li yaşlara uzadığını düşünürsek neredeyse 70 yıla yakın süre iş sağlığı güvenliği yaşamımızda önemli bir etkinlik sağlıyor. Sağlıkçılar olarak bizi en çok yaralayan konular önlenebilir insan kayıpları ve önlenebilir hastalıkladır. Keşke imkanlar olsa da önlenebilir kazaların ve hastalıkların hepsini ortadan kaldırabilsek. Yapay zeka sağlık sektöründe de çok yoğun kullanılıyor, inanıyorum ki iş sağlığı sektöründe de çok büyük katkıları olacak. Devletimiz gereken desteği veriyor ve akademik camiada da topluma ülkelere ve insanlığa katkıya sunulması son derece önemli.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Kriz çözme konusundaki başarımızı krizi önleme konusunda da göstermeliyiz”

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan psikolojide kriz kelimesinin içerisinde iki anlam tehdit ve fırsat bir arada olduğundan bahsetti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Eleştiri çok önemlidir. Son yaşanan Bartın’daki maden patlamasında öz eleştiri yapmalıyız. Bizim kültürümüzün gereği bu zulümle değil, ilimle ilerlememiz gerekiyor. Mesela çok güzel bir sağlık sistemi oluşturduk, Sağlık Bakan Yardımcımız E-Nabız uygulamasını 2005’lerde başlattı. Bütün o kurulmuş sistemin içinde şimdi hangi ilacı hangi eczanenin nereye verdiği takip edilebiliyor. SGK hepsini takip ediyor ve halktaki talebin artmasına rağmen sağlık sistemi dijitalleşme sayesinde çok hızlandı. Soma olayları olduğunda maden alanında da bu dijitalleşmeyi yapmamız gerekiyordu ama o zaman yapmadık. Onun için bakanlığımız bu konuda muhakkak bir öz eleştiri yapmalı. Psikolojide kriz kelimesinin içerisinde iki anlam vardır. Bir anlam kriz kelimesinde tehdit, tehlike anlamı vardır bir de fırsat anlamı vardır. Son Bartın olayında yetkililer, devlet yöneticileri bu krizi en güzel şekilde çözüyor. Bütün ailelere yardım ediyor, sahip çıkıyor. Yani kriz çözme konusunda çok başarılıyız ama krizi önleme konusunda da aynı başarıyı göstermemiz gerekiyor. Kömür ocaklarında gazdaki hangi basınç değişikliğini ve metan gazını nerede, nasıl biriktirdiğini saat gibi takip eden dijital bir sistem kurulması lazım. Bu sistem kurulur ve işlerse bir sorun olduğunda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı da hata yapamaz. Dijital takip sistemi içerisinde insan hatalarını da minimalize ediyor.”

Tarhan konuşmasında İş Sağlığı ve Güvenliği ön lisans, lisans eğitiminin üniversitelerde uzaktan eğitimle verilemeyeceğini, uygulamasız bir İSG eğitiminin olamayacağını sözlerine ekledi.  (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir