Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İmam Hatip Okulları Başarılı Örnekler Sergisi ve Ödül Töreni'ne katıldı.

Ankara MEB Şura Salonu'nda düzenlenen törende bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, konuşmasının başında, Bartın'daki maden kazasında vefat edenlere rahmet, yakınlarına sabır diledi.

İmam hatip neslinin, Hazreti Peygamberin varisleri olduğunu kaydeden Erbaş, "Çünkü ilk imam hatip, Peygamber Efendimizdir." dedi.

İmam hatiplerin kuruluşunun 71. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erbaş, "Farklı zamanlarda farklı badireler yaşanarak bugünlere geldik. Çok büyük başarılar kazandığımız yıllar oldu, altın yıllarımız oldu. Sıkıntılı zamanlarımız oldu. Bugün altın yıllarımızı yaşıyoruz." diye konuştu.

Erbaş, imam hatiplerin başarılarından dolayı iftihar ettiğini, mutlu olduğunu dile getirerek, "Bu kazanımlara mutlaka şükretmemiz lazım. Şükrümüz de çalışmak olmalı. 'İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır. Çalıştığının karşılığını da mutlaka görecektir.' Dolayısıyla bizim sorumluluğumuz çok büyük. Öğretmenlerimizin, imam hatip öğretmenlerimizin sorumluluğu çok büyük." ifadelerini kullandı.

Öğretmenlere seslenen Erbaş, "Öğrencilerimizi çok iyi yetiştirelim. Ahlaklı bir nesil, inançlı bir nesil, dürüst bir nesil. Bunu sadece imam hatip liselerinde değil, bütün okullarımızda yapmamız gerekiyor. Bütün öğretmenlerimizle biz çok iyi bir nesil yetiştirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"İbn-i Sina, imam hatip neslinin örneği olmalı"

İmam hatip programının nevi şahsına münhasır bir program olduğuna dikkat çeken Erbaş, şunları söyledi:

Rabbim, Celalettin Ökten hocamızdan razı olsun, ona rahmet eylesin. İmam hatiplere öyle bir program yapmış ki Celalettin Ökten hocamız ve o günün Milli Eğitim Bakanı, ilgililer, Allah hepsine rahmet eylesin, hepsinden razı olsun. Bugün normal lisede okutulan fen bilimleri, sosyal bilimler, hepsi imam hatip okullarında okutuluyor. Artı dini dersler. Yani, Kur'an-ı Kerim, Arapça, fıkıh, kelam, hadis ve diğer dersler hepsi okutuluyor. Son sınıfı hatırlıyorum, bizim haftalık ders programımızda 21 ders vardı. Neden bu kadar çok? Çünkü hem normal lisede okutulan dersleri okuyoruz hem diğer dersleri, yani meslek derslerini, çift kanatlı. Aslında bizim ilim geleneğimize de çok uygun. Geçmişimize baktığımız zaman bizim mekteplerimizde, medreselerimizde tefsir dersi ne kadar önemliyse fizik dersi de o kadar önemliydi, astronomi de o kadar önemliydi, matematik de o kadar önemliydi. Fıkıhta zirve olan bir hocayı bazen matematikte de zirve olarak görüyorduk. Astronomide de öyleydi. Ne büyük alimler yetişti. İbn-i Sina'yı ben hep örnek veririm. İbn-i Sina, imam hatip neslinin tipik örneği olmalı. İbn-i Sina, 11 yaşında hafız olmuş. Şimdi hafızlık projemiz var. Proje hafızlık okullarını Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak ortak yürütüyoruz. Elimizden gelen desteği veriyoruz. İbn-i Sina, 11 yaşında hafız olmuş. Sonra iyi bir matematikçi, iyi bir tıp alimi. Yazdığı kitaplar, 6 asır dünya üniversitelerinde okutulmuş. Farabiler, İbn-i Rüşd'ler, Akşemsettin'ler... Akşemsettin, Fatih Sultan Mehmet'in hocası ama Kur'an-ı Kerim hocası değil, matematik hocası. Asrının, zamanının en önemli matematikçilerinden birisi.

"Gençler, sizinle iftihar ediyoruz"

Gençlere tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:

"Gençler, imam hatip nesli, sizinle iftihar ediyoruz. İnşallah bu alanda en başarılı dönemlerimizi devam ettireceğiz. Bu programları en güzel bir şekilde uygulayacağız. Bizim için hakikaten sorumluluğumuz çok büyük. O imam hatiplilik ismine yakışmayan hal ve hareketler içerisinde bulunmamak için elimizden gelen gayreti gösterelim. Efendimiz aleyhissalatü vesselamın varisleri olarak, o nasıl üsvetün hasene oldu ise, nasıl en güzel örnek oldu ise biz de toplumumuza en güzel örnek olan imam hatipliler olarak hem hayatımızı devam ettirmeye hem de en iyi bir şekilde eğitimimizi tamamlamaya gayret edelim. 71. yıl hayırlı olsun. Hepinizi tebrik ediyorum. Allah'a emanet olun."

(İLKHA)