Ailede eşler arasındaki ilişki nasıl olmalı?
Toplumu ayakta tutan ailenin sağlam ve sağlıklı bir zemine oturtulması gerektiğine dikkat çeken Van İl Müftü Yardımcısı Melike Seyitoğlu Özkan, ailenin sevgi, adalet ve merhamet üzerine bina edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Ailenin geçmişten günümüze kadar bütün toplumlarda varlığını sürdüren bir kurumum olduğunu hatırlatan Van İl Müftü Yardımcısı Melike Seyitoğlu Özkan, en sağlam devletlerin ve toplumların sağlıklı ailelerle var olduğunu dile getirdi.
Allah’ın Rum Suresi 20’inci ayette ‘Kendileri ile huzur bulasınız, sekinete kavuşasınız diye size kendi türünüzden eşler var etmesi ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi onun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.’ buyurduğunu belirten Özkan, bu ayet baz aldığında ailenin ne kadar önemli bir kurum olduğu ve eşler arasında nasıl bir düzenin kurulması gerektiğinin anlaşılacağını ifade etti.
“Kadına kadının değeri erkeğe erkeğin değeri verilmelidir”
Özkan, “Okuduğumuz ayeti kerimede Allah ‘Zevc’ kelimesini kullanıyor. Zevc, Arapçada ayakkabının bir teki anlamına gelmektedir. Bir insanın sağlam şekilde ayakta durabilmesi için aslında 2 ayağı ile ayakta durması gerekiyor. Yani eğer kadın ayakkabın sağ teki ise erkek sol tekidir. Bir ailenin 2 ayağı üzerinde sağlam ve dengeli şekilde durması 2 ayakkabın düzgün ve dengeli şekilde olması ile mümkündür. Sağ ayakkabı sol ayağa veya sol ayakkabı sağ ayağa giyildiğinde ayağa da ayakkabıya da zulmedilmiş olur. Bunun için kadına kadının değerini, erkeğe de erkeğin değerini vermek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Kadın ve erkek eşdeğer varlıklardır”
Van İl Müftü Yardımcısı Melike Seyitoğlu Özkan
Kur’an-ı Kerim’de Nisa yani ‘Kadınlar’ diye bir surenin olduğunu hatırlatan Özkan “Allah Nisa Suresi’nin birinci ayetinde ‘ Ey inananlar, ey insanlar sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini var eden ve ikisinden de birçok kadın ve erkek türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının.’ buyuruyor. Günümüzde ‘erkek kadından üstündür’ yâda ‘kadın erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmıştır’ mantığı vardır. Allah bu ayeti kerimede bunları çürütüyor. Bununla beraber kadın ile erkeğin aynı özden, nefisten, candan yaratıldığını ve onların eşdeğer varlılar olduğunu bizlere söylüyor. Eşdeğer varlıklar olması bizler için çok önemli bir tabirdir.” dedi.
“Ailede sevgi ve ahlaki erdemlerin hâkim olması gerekiyor”
Allah’ın aileyi ayakta tutan 2 önemli değerden bahsettiğini söyleyen Özkan, “Bunlardan biri meveddet, ikincisi de rahmet ve merhametti. Meveddet dediğimiz şey sevgidir aslında. Allah insanların yüreklerinde bir sevgi var eder. Ancak bu sevgi tek başına yetmez. Bununla beraber insani ve ahlaki erdemlerle kuşatılmış bazı değerlerin aile içerisine hâkim kılmak gerekiyor. Eğer biz bunları hâkim kılarsak ve sevgiyi bu anlamda büyütebilirsek ancak sağlıklı bir aileye ve sağlıklı bir birlik burabiliriz ve bununla beraber sağlıklı bir topluma doğru gideriz.” diye konuştu.
“Eşler arasında sevgi ve merhamet olmalıdır”
Günümüzdeki en büyük problemin kadın erkek problemi değil insan problemi olduğuna dikkat çeken Özkan, “Kullanmak istemediğimiz şiddet kavramının zıddı merhamettir. Ondan dolayı Allah şiddet ve kötülükten bahsetmiyor. 2 tane olumlu ve ılımlı kavram olan merhamet ve sevgiden bahsetmiş. İşte biz ailede eşler arasına bu merhameti bıraktığımız zaman ancak o zaman istenilen aile düzenine ulaşabiliriz. Eşler arasındaki diyaloglarda eşlerden birinin konuşurken gülümsemesi ve sevgi ile yanıt vermesi bile çoğu şeyi çözüyor. Bilim insanları da bunu söyler. Öfkede ilk 10 saniye çok önemlidir. Bu 10 saniyede sustuğumuz zaman çoğu yaşanabilmesi mümkün olan problemlerin de önüne geçiyoruz. Günümüzde çok farklı algılar ve platformlar var. Orada insanları çok olumsuz yönlere çeviren algılar var. Bunları kırmak da bizim elimizde. Şiddetin yerine merhameti koyarak, nefretin yerine sevgiyi, bırakarak yani kendi dilimizle ve eylemlerimizle bazı tabirlerimizi değiştirebilirsek aileyi çok sağlam ve sağlıklı bir zemine oturtabiliriz.” şeklinde konuştu.
“Evliliklerde bir takım sıkıntıların yaşanması çok normaldir”
Aileyi ayakta tutan bir diğer kavramın da sabır olduğunu ifade eden Özkan, şunları söyledi:
“Sabır denilince sadece susmak, yapılan kötülüklere karşı sesimizi çıkarmamak anlamında algılıyoruz. Aslında sabır dediğimiz şey mücadeledir. Mücadele derken biz bunu olumsuz anlamda söylemiyoruz. Bizde var olan kötülükleri iyiliğe çevirmek ve ıslah etmek için ya da daha iyiye götürmek için mücadele etmemizdir. Her evlilikte sıkıntılar olur. Bazen aynı anneden doğan kardeşlerin bile kavgalarına ve anlaşmazlıklarına şahit olabiliyoruz. İki tane ayrı dünyanın insanı bir çatı altında bir aile kuruyorlar. Bu kolay bir şey değildir. Aileyi kurduktan sonra korumak da çok önemli. Onun için Allah özellikle sevgi ve merhamet temelli bir aileyi bizim için tavsiye ediyor. Çünkü iki tane ayrı dünyanın insanının bir çatı altında tartışmasız buna devam etmesi mümkün değildir. Mevlana diyor ya ‘aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilirler ancak’ Biz sevgi, değer ve saygı dilini koruyamazsak biz o evliliği sürdüremeyiz. Ya da sağlıklı sürdüremeyiz. Bu anlamda eşlerin birbirlerine sevgi ve merhamet kanadını germesi ve adalet üzerine bir evliliğin kurması bu anlamda bizler için önemlidir. İslamiyet’te de Allah’ın özellikle tavsiye ettiği ahlaki değerler de bunun üzerine kuruludur.” (İLKHA)