• DOLAR 34.347
  • EURO 37.404
  • ALTIN 3021.375
  • ...
Gıda zehirlemelerine karşı uzmanlardan önemli uyarılar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Gıda tüketimlerine karşı uyarılarda bulunan uzmanlar, bilinçsiz tüketim neticesinde istenilmeyen vakaların oluşabileceğine dikkat çekiyor.

Özellikle toplu tüketimlerin olduğu düğün ve benzeri organizasyonlarda vakaların daha fazla göze çarptığına dikkat çeken uzmanlar, vatandaşların parayla aldığı gıdalar konusunda hassas olması gerektiği önerisinde bulunuyor.

Gıda zehirlenmesine ilişkin İLKHA muhabirine açıklamada bulunan veteriner hekim Mesut Araboğa, önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

Gıda zehirlenmesi nedir?

Gıda zehirlenmesinin oluşumuna değinen Araboğa, “Bir gıdayı aldıktan genellikle 2 saat sonra insanda ishal, kusma, mide ağrısı ve benzer şekilde hafif veya bazı durumlarda ağır olarak seyredebilen mikrobiyolojik etmenlerin, toksinlerine veya mikropların gıdada üremesine bağlı olarak insanlarda oluşan rahatsızlık olarak ortaya çıkan belirtileri gıda zehirlenmesi olarak tanımlıyoruz. Halk arasında buna besin zehirlenmesi de deniliyor. Bazen çok ciddi vakalara sebep olabiliyor. Özellikle hatalı yapılan düğün yemeklerinde, okullarda, panellerde, etkinliklerde verilen toplu gıdalarda çok önem arz edebiliyor. Ciddi toplumsal olaylara da yol açabiliyor. Bazı durumlarda maalesef çok üzücü olarak, vakaların çok ağır halinde, kişinin de bünyesinin oluşturduğu etkiye bağlı olarak maalesef istemesek de ölümle de bazı vakalar sonuçlanabiliyor.” dedi.

Gıdaları muhafaza ederken nelere dikkat edilmeli?

Gıdaları evde muhafaza ederken çok hassas ve dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Araboğa, “Gıdaları evimizde muhafaza ederken, aslında çok hassas ve dikkatli olmamız gerekiyor. Öncelikle hemen her gıdamız hakkında temel olarak saklamış olduğumuz gıdaların, hangi koşulda saklamamız gerektiğini bilmeliyiz. Toplumumuzda genel olarak patates ve soğanI bir arada saklarız. Ama bu çok hatalı. Çünkü soğanda salgılanan bazı emzinler, patatesin daha çabuk filizlenmesine ve dolayısıyla bozulmasına yol açıyor. Buzdolabında da saklayacağımız bu gıdalarda, derin dondurucuda saklayacağımız gıdalar farklı. Sebze ve meyveler ayrı, süt ürünleri ayrı, bir kere gıdaları ayrı ayrı olarak sınıflandırmamız gerekiyor ve her birisini uygun saklama kapında buzdolabına bırakmamız gerekiyor. Mesela soğanı kabuklu bir şekilde asla buzdolabına bırakmamamız gerekiyor. Gıda israfı anlamında da diyelim ki biz bir soğana kestik, yarısını kullandık, öbür yarısını çöpe atmak yerine, kabuğunu ayırdıktan sonra dışarıya koku vermeyecek şekilde uygun bir saklama kapı veya poşet içerisinde buzdolabında muhafaza edebiliriz. Dolayısıyla buzdolabında saklayacağımız herhangi bir gıdanın, uygun ambalajla, uygun şekilde, buzdolabına doğru yerleştirilmesi bu anlamda çok önemli. Her biri gıdamızın da kendi özelliğini bilerek ona göre saklamamız gerekiyor. Ne kadar süre sonra kullanacağımız da önemli. Eğer bir etimizi çok uzun süre sonra kullanacaksak, bunu mutlaka şoklayarak derin dondurucuya koymamız gerekiyor. Kısa süreli kullanacaksak, uygun saklama kaplarında buzdolabında olması bu anlamda çok önemli.” dedi.

Piyasada satılan gıdalara dikkat!

Piyasada satılan ürünleri alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Araboğa, bu konuda tüketicinin bilinçli olması gerektiğini ifade etti.

Araboğa, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Binlerce farklı gıdalar var. Özellikle ambalajlı olarak satılması gereken gıdaların mutlak surete ambalaj bütünlüğünün bozulmamış olmasına çok dikkat etmemiz gerekiyor. En önemli konulardan bir tanesi de paketlenmiş her gıda ürününün son kullanım tarihine mutlak surette dikkat etmemiz gerekiyor. Her ne kadar tarım ve orman il müdürlükleri olarak sürekli sahada ve hemen her gün bütün il ve ilçe müdürlüklerinde sürekli denetim de olsak bile, biz kesinlikle birinci denetleyicinin bu ürünü alan, kullanan tüketicimizin olması gerekiyor. Bu anlamda bakanlığımızın Alo 174 hattı var. Herhangi bir olumsuzluk gördükleri zaman, sorun, sıkıntı gördükleri zaman burayı arayabilirler. Kimin şikayet ettiğini asla bilmiyoruz. Bu bilgi hiç kimseyle paylaşılmıyor. Dolayısıyla vatandaş gönül rahatlığıyla buraya herhangi bir sorun ve sıkıntı iletebilirler. Biz de buna mutlak surette en kısa sürede müdahale ediyoruz. Gerekli kontrol ve denetimi yapıyoruz. Vatandaşımız dışarıdan bir ürün alırken, ürünün bozulmamış olmasına, çürümüş olmamasına, son kulanım tarihinin geçmemiş olmasına, ortamın temizliğine, küflü olmamasına dikkat etmeli. Parasını vererek aldığı alıp, tükettiği ürünü hassasiyetle davransın. Ürünü bedava almıyoruz, sonuçta paramızı vererek alıyoruz. Dolayısıyla bize bozuk bir ürünün satılmasına bir birey olarak, bir tüketiciyiz aynı zamanda, kendimize bu hassasiyeti göstermemiz gerekiyor.”

Pişirilen bir yemeği nasıl muhafaza etmeliyiz?

Pişirilen bir yemeğin sıcak olarak dolaba atılmaması uyarısında bulunan Araboğa, “Bir yemeği pişirdiğimizde mutlak surette sıcak sıcak daha kaynar halde dolaba atmamız gerekiyor. Eğer yaz aylarında pişirdiğimiz bir yemek 30 derecenin üzerinde ortam sıcaklığı varsa, bir saat yemeğimiz dinlendikten sonra dolaba atmamız gerekiyor. Dolaba atacağımız gıda ürünlerini çok uzun süre dışarıdan bekletip, öyle atmamamız gerekiyor. Maksimum 2 saat içerisinde bu pişirdiğimiz yemeği dolapta muhafaza etmemiz gerekiyor. İhtiyacımız olduğu kadarını buzdolabından çıkarıp ısıtmalıyız.” tavsiyesinde bulundu.

En fazla zehirleme hangi gıdalarda oluyor?

Dünyada gıda zehirlemesinin 5’te biri tavuk ve tavuk ürünlerine bağlı olarak meydana geldiğinin altını çizen Araboğa, bu konuda çok hassas olunması gerektiğini söyledi.

Araboğa, “Özellikle gıda zehirlenmesinde en önemli konumuz tavuk ve tavuk ürünleridir. Tavuk ürünlerinde mutlak surette vatandaşlarımızın çok hassas olması gerekiyor. Özellikle marketlerde satın alırken de hafif bir morarma, kokusunda, tadında, görüntüsünde bir farklılık varsa; çünkü tavuk ürünlerinde insanlarda gıda zehirlenmesinde sebep olan bakterilerin ürümesine çok uygun ortam var. Tavuk eti yapısı gereği bakteriler çok hızlı ürüyebiliyor, farklı sorun ve sıkıntılara yol açabiliyor. Dünyadaki bütün gıda zehirlemelerinin beşte biri tavuktan kaynaklanıyor. Tüketebileceğimiz kadar alalım. Her tarafta bol bol tavuk var. Ülkemiz tavuk ürünlerini üreten bir ülke. Bu konuda hiçbir sıkıntımız yok.” diye konuştu. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir