MEDYA DEVRİMİ
Televizyon kanalları ve ajanslar bazen haber verirken bazen de karartma uygulayarak kimi gerçeklerin üzerini örterler.
Hüseyin Kaya / Haber-yorum
Televizyon kanalları ve ajanslar bazen haber verirken bazen de karartma uygulayarak kimi gerçeklerin üzerini örterler.
Gezi Parkı olaylarında da benzer bir durum söz konusu oldu.
Amerikan ve Avrupa basınının provakatif bir dil kullandığı gözlerden kaçmadı.
Bu arada Kazlıçeşme mitingini de çarpıtarak “Hükümet aleyhtarı gösteri” diye sundular.
Özellikle CNN İnternational bu dezenformasyonda başı çekti.
Taraflı yayınlar yaptılar.
Benzer bir uygulamayı bir süredir Mısır’da deniyorlardı.
Gezi Parkında karargah kurdular.
Abartılarla olayları olduğundan çok daha büyük gösterdiler.
Yapılan şey habercilik değildi tabii.
Öyle olsaydı başka haberleri de göreceklerdi.
Kutlu Doğum etkinliklerinden söz etmiyorum. O konuda karartma yapmada sağ-sol, doğu-batı işbirliği yapıyor.
Amerika’daki bir protestodan söz etmek istiyorum.
Üzerinden nerdeyse 2 hafta geçti; ama basın görmemeye azami titizliği gösteriyor.
Meseleye geçelim:
9 Haziran 2013 tarihinde Amerika’nın New York şehri sokaklarında yüzlerce hahamın önderliğinde toplanan yüz bin Yahudi, ‘İsrail yok olsun’ sloganları atmış. Aşağı Manhattan’ın Federal Plaza Meydanı’nda gerçekleşen eyleme Musevi kökenli çok sayıda eğitimci ve işadamı da katılmış.
Şimdi bu haber değil mi?
Boğaziçi Üniversitesinin uzmanları en azından çıkıp şöyle diyebilirdi: “Hayır, orada yüz bin kişi yoktu. Bu rakamlar bilimsel verilerle uyuşmuyor. Orada olsa olsa on üç bin beş yüz kişi vardı.”
Ama bu bile olmuyor.
Karartma tam gaz devam ediyor.
Hangi haberin öne çekileceğine, hangisinin karartılacağına istihbarat birimlerinin karar verdiği söyleniyor.
Amaç sorun çıkaran hükümetleri yıpratmak ve toplumsal algı yöneticiliği yapmak.
Aslında yaşananlar birileri tarafından medya devrimleri çağının başlatılmak istendiği kanısını uyandırıyor.
Ekonomi ve siyaseti dizayn etme işinden sonra şimdi de devrim yapmaya yöneldi medya.
Ama unutulan bir şey var:
Gerçeklerden beslenmeyen medyanın devrimi de pek gerçekçi olmaz.
Bu işin bir boyutu. Bir de diğer boyutu var.
Adamlar protestonun haber yapılmamasının üzerinde durmasınlar.
Şükretsinler ki Amerika’da yaşıyorlar.
Türkiye’de İsrail aleyhtarı gösterilere katılan çok sayıda Müslüman ceza aldı.
Orada sadece haber konusu yapılmıyor; ama burada acar savcılar devreye giriyor ve İsrail protestolarında suç unsuru buluyorlar.
Suç unsuru bulamazlarsa polis marifetiyle suç delili ihdas ediyorlar.
İnsanın aklına şu geliyor: Acaba Türkiye’deki İsrail lobisi Amerika’dan daha mı güçlüymüş?