Boş zaman’ bir nimettir, boş zamanı boş geçirmek ise bir felaket... ‘Boş zaman’dan kasıt, kişinin resmi işlerinden, yapmadığı takdirde bir yaptırımda karşılaşacağı işlerinden geriye kalan zamandır. Bu zaman, resmi olarak ‘tatil’ diye adlandırılır. 

 

Mü’min, çalışma ilkelerini resmi yapıdan değil, kendi inanç kaynağından alır. 

Rabbimiz emrediyor: ‘Öyleyse bir işi bitirince diğerine başla ve yalnız Rabbine yönel!’ (İnşirah 7-8) 

Bu, bizim hayat ilkemizdir. Başka bir sürede de mü’minlerin vasıfları sıralanırken ‘Onların yanları (vücutları yataklardan uzak kalır... Secde 16) buyruluyor. 

 

İslami hayat boşluk kabul etmez. İslam’ın bu zor çağı boşluğu hiç kaldırmaz.

Herkes, daha güzel bir gelecek için verebileceğinin daha fazlasını vermek durumundadır. 

Hepimize gerek öğrenci gerek memur-işçi gerek herhangi biri olarak yüklenmiş ağır resmi işler vardır. 

O işler çoğu zaman, daha iyi bir kul olmamız daha büyük hizmetler yapmamızı engelleyecek türdendir.

Bu işleyiş içinde bir ‘boş zaman’ nimeti bulduğumuzda onu da ‘uyuyarak geçirmek’ için fırsat bilmek...

Sabah bereketine sırtını dönüp öğle eşiğine kadar ter içinde yuvarlanıp durmak...

 

Değil bu zor asırda, hiçbir asırda bir mü’mine hele mü’min bir gence uygun düşmez.

 

Yatakta ter içinde kokuşan bir bedene ait bir zihin, bir gönül, kime ne kazandıracak, hangi güzelliğe ne katacak? 

Hayat, değerlendirmekten ve planlamaktan ibarettir. 

 

Bu eğitim-öğretim yılında ne elde ettim, bu yazın sonunda Allah katında makamımı yükseltmek için neler yapabilirim? 

Bir iş yapmak, bir şeyler becermek öncelikle planlı olmaktır. 

 

Planlı olmak, Allah izin verirse, bir hafta sonra, bir ay sonra nerede olduğunu ve ne yapacağını bilmektir. 

Plansız olmak, ‘Ne bileyim işte herkes gibi bir işlerle uğraşacağız’ demektir.

 

Plan, hep yazılı olmak durumunda değil, bazen zihinsel plan yeterlidir. Olmaması gereken, sadece plansız olmamaktır.  Yaz, okumak ve öğrenmek, okutmak ve öğrenmek için büyük bir fırsattır. Her planlı genç, bir yazın sonunda o yazın başından çok daha ileridedir. Nasıl bedenlerimizin büyümesi, genellikle yaz tatili sonrası fark ediliyorsa zihinsel birikimimiz de hizmet aşkımızdaki artış da yaz sonunda fark edilmelidir.  Bu yaz, kazancımızı en üst seviyeye çıkarmak için oturup planımızı yapacağız ve daima planladığımızdan daha çoğunu elde edeceğiz. Daha önceki yıllarda yaz döneminde bu köşede hem ‘Tercihler, Meslek seçimi’ gibi okulu ilgilendiren konuları işledik hem de prof. Raci El Fasuki’nin ‘Bilginin İslamileştirilmesi’ gibi tezleri işledik. 

 

Her şey, İslam’a da’vet için sadece bir imkândır. Sanat, edebiyat, bilgi...

Bu şuur içinde sizinle bu yaz, İslami edebiyat, İslami sanat gibi konuları işlemeyi düşünüyorum.

Bugüne kadar çok değinmediğimiz konulardı bunlar...

 

Bununla birlikte yeri geldikçe okulla ilgili konuları da vereceğiz inşallah. 

Kendim çalışmadığım halde size çalışmayı tavsiye eden, okumadığım halde size okumayı tavsiye eden bir durumda olmaktan Allah’a sığınırım...

 

Hep beraber çalışacağız, hep beraber okuyacağız. Geride kalanımızı teşvik edeceğiz, önde gidenimizin hızına ulaşacağız. Allah (cc) yardımcımız olsun.