Bağımlılık ve zararlı maddeler toplumsal travmalara yol açıyor
Yeşilay Adana Bölge Koordinatörü Mehmet Aslanbaba, tütün, alkol ve benzeri alışkanlıkların topluma ve bireylere ciddi zarar verdiğini söyledi.
Bağımlılıkların her geçen gün arttığı, çeşitlendiği günümüzde, insanı özellikle de çocukları bundan korumanın yolları aranıyor. Bu alanda hizmetler sunan Yeşilay, nesli ve toplumu korumak amacıyla 1920 yılından bu yana alkol, tütün, uyuşturucu gibi kişiyi, aileyi, toplumu yıkan bu zararlı maddelere ve alışkanlıklara karşı mücadele yürütüyor.
Tütün, alkol ve benzeri alışkanlıkların topluma ve bireylere ciddi zarar verdiğini söyleyen Yeşilay Adana Bölge Koordinatörü Mehmet Aslanbaba, İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yeşilay olarak ilk mücadeleyi alkole karşı başlattıklarını aktaran Aslanbaba, daha sonra alkolün yanı sıra tütün ve davranışsal bağımlılık dediğimiz çok farklı bağımlılık türleriyle mücadele ettiklerini söyledi.
"Bu çalışmaların amacı; insanlarımızı bu zararlı alışkanlıklara karşı teyakkuz halinde tutmak"
Bağımlılıkla mücadelede yasaklamanın yanında mutlaka alternatif alanların ve etkinliklerin yapılması gerektiğini vurgulayan Aslanbaba, "Türkiye’nin 81 vilayetinde Yeşilay spor kulüplerimizi aktif hale getiriyoruz. Daha farklı etkinliklerle gençlik çalışmaları yürütüyoruz. Bütün bu çalışmalardaki bütün temel yaklaşımımız bağımlılıklarla mücadelede bir bilinç uyandırmak. Bütün bu çalışmaların tek bir amacı var; insanlarımızı bu zararlı alışkanlıklara karşı daha diri, daha dinamik, daha teyakkuz halinde tutmak." dedi.
KKTC dahil olmak üzere 115 noktada Yeşilay danışmanlık hizmeti verdiklerini kaydeden Aslanbaba, "Bunun yanı sıra biri Diyarbakır’da, diğeri de Bursa'da olmak üzere bu yıl aktif hale getirdiğimiz iki tane de yataklı tedavi merkezimiz açıldı. Mücadele anlamında en çok karşılaştığımız bağımlılık türleri alkol, uyuşturucu ve tütündür. Bir vatandaşımızı kurtarmanın mücadelesini veriyoruz. Bir vatandaşımızı girmiş olduğu o bataklıktan çekip alabiliyorsak, bu bizim açımızdan son derece kıymetli bir durumdur." diye konuştu.
Yaşanan salgın koşullarının yeni bir bağımlılık türünü tetiklediğine işaret eden Aslanbaba, "Tabiri caizse en küçüğünden en büyüğümüze kadar teknoloji ile tanıştık ve bu tanışıklığımız belli bir seviyede kalmadı. Ciddi anlamda bir teknoloji bağımlılığı diyebileceğimiz durumla da karşı karşıya kaldık." şeklinde konuştu.
"Bağımlılık; aile travmalarına, sakatlanmalara, ölümlere kadar yol açan bir sonuca götürebiliyor"
İnternet ve sanal ortamdaki şans ve bahis oyunlarının, bağımlılığın insanın beden ve ruh sağlığına ciddi zarar verdiğinin bilimsel kanıtlarla ortaya çıktığını ifade eden Aslanbaba, "Kumara girmiş, kumara batmış ya da kumar bağımlısı olmuş bir kişi düşünün ki bütün servetini o kumar yolunda kaybedebiliyor. Bu durum tabii ki bir aileyi çok ciddi anlamda etkiliyor. Maalesef sahip olduğunuz her şeyinizi bir kumar oyunu da kaydedebiliyorsunuz. Keza uyuşturucu da böyledir. Yaşanan cinayetler, yaşanan diğer toplumsal olumsuzluklar ve hırsızlıklar da dahil olmak üzere bütün bunların alt yapısına baktığınızda mutlaka bu zararlı maddeleri görüyorsunuz. Dolayısıyla alkollü, uyuşturucuyu alan ya da işte kumar bağımlısı olan bir kişi maalesef artık suç işlemeye, bir sorunun bizatihi kaynağı olmaya başlamış demektir. Yani bağımlılık dediğimiz şey sadece kişinin kendisine değil, çevresine de çok önemli ölçüde zararlar veren aile travmalarına, sakatlanmalara, ölümlere kadar yol açan bir sonuçla karşı karşıya bırakıyor." diye belirtti.
Bütün bağımlılıkların tedavi edilebileceğini, bunun da bağımlı kişiye toplumsal olarak sahip çıkılarak yapılabileceğini ifade eden Aslanbaba, "Sanatçısıyla, sporcusuyla herkesin bu sürece müdahil olup sürecin içerisine katılması gerekiyor. 115 no'lu sabit bir telefonumuz var. Çağrı merkezimizden bunu arayarak vatandaşlarımız çok rahat bir şekilde Yeşilay'dan destek alabilirler." ifadelerini kullandı. (İLKHA)