Dünya nüfusunun yaklaşık 3'te birisini oluşturan İslam ümmetinin içerisinde bulunduğu durum ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Araştırmacı Yazar Cemal Çınar, ümmetin içerisinde bulunduğu kan ve gözyaşından kurtulması için ehl-i sünnet ve'l cemaat anlayışına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

"İslam ümmetindeki kan ve gözyaşının sebeplerinden birisi fırkalaşmadır"

Çınar, "İslam ümmetinin bir bütünlük içerisinde Allah'ın (Celle Celaluh) ipine sımsıkı sarılıp ayrılığa düşülmemesi, Kur'an-ı Kerim'in üzerinde çok durduğu konuların başında gelir. Geçmiş tarihlerde ehl-i sünnet ve'l cemaat olarak bilinen bu çatının ümmetin tüm gruplarını 'ehli kıble tekfir edilmez' siyakından hareketle, sibakında İmamı Azam'ın 'kim nazil olan ayetlere inanırsa onun yapacağı tevil tekfir edilemez' diye bir kaide koyması ve ehlisünnetin tekfir edilemeyeceği anlayışının tekrar oturması için ulemanın bu konuda bir girişimde bulunması gerekir. Çünkü İslam ülkelerinde akıtılan kan ve dökülen gözyaşları mutlaka İslam düşmanlarının girişimleri sonucunda olmuş ama buna alet olan İslam ümmeti içerisindeki fırkalaşmanın da bunu tetiklediği bir hakikattir. Dolayısıyla ulemanın farklı yerlerden milletler arası bir toplantı düzenlemek suretiyle ehl-i sünnet ve'l cemaat bilinci yeniden oluşturulmalıdır." dedi.

"Farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek dünyaya tek ümmet olduğumuzu göstermeliyiz"

Bir Müslüman olarak elimden geldiğince gittiğim her yerde bu meseleyi anlatmaya çalışıyorum." Diye Çınar, "İlim ehli, irfan ve bilgi sahibi her insanın bu konuda sorumluluk sahibi olduğunu düşünüyorum. Rabbim Kur'an ve sünnet etrafında ehli kıbleyi tekfir etmeden tüm Müslümanları mezhebine ve tarikatına bakmadan mümin olarak kabul etmeyi nasip etsin. Siyasi, ilmi farklılıklar ümmetin zenginliğidir. İman konusunu ve ümmet çatısını Müslümanların tefrikalarına kurban etmeyecek kadar şecaat ve asalet sahibi bir ümmet olduğumuzu dünyaya tekrar göstermeliyiz. Rabbim o günleri görmeyi naip eylesin." şeklinde konuştu. (İLKHA)