Aileyi yeniden doğru bir şekilde kurmak gerekir
Biyolojik cinsiyetten bağımsız bir toplum düzeninin amaçlandığını belirten yazarlar, ailenin cinsiyetler üzerinde bilinçlendirilerek ahlakı ve aileyi yeniden doğru bir şekilde kurmak gerektiğini vurguladı.
Özellikle gençlerin cinsiyetsizliğe sürüklenmek istendiğini ifade eden Eğitimci Yazar Sema Maraşlı ve Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, cinsiyetsiz bir toplumun amaçlandığını söyledi.
Sapkın evliliklerin yaşandığına dikkat çeken yazarlar, bireyin cinsiyetini kendisinin belirlemesinin istendiğini ifade etti.
Son günlerde artan boşanmalara vurgu yapan yazarlar, kolaylaştırarak evliliğin önünün açılması gerektiğini ve eşler arasında yaşanan tartışmada polis yerine aile danışmanına giderek soruna çözüm aranabileceğini ifade ettiler.
"Cinsiyetler doğru yetiştirilmeli"
Eğitimci Yazar Sema Maraşlı
Ailelerin cinsiyetler üzerinde bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Eğitimci Yazar Sema Maraşlı, "Aile cinsiyetler üzerine bilinç sahibi olmalı. Kız çocuğu ve erkek çocuğu nasıl yetiştirilmeli diye düşünmeli. Allah'u Teâla'ya kavvam, aileye reis olacak. Erkekleri kavvam (muhafaza ve nezaret eden) olarak yetiştireceğiz. Kızlarımızı yumuşak huylu, yaratılışına ve fıtratına uygun yetiştireceğiz. Cinsiyetler doğru yetiştirilmeli. Aile iki çatı üzerinde ayakta duruyor. Eğitimsizlikten ve cehaletten dolayı sosyal medyadaki eşcinsel kişiler takip ediliyor. Onlar lüks içinde yaşıyor diye gençler heveslenip cinsiyet değiştirmek için ameliyat kuyruğuna giriyor. Gençleri bilinçlendirmek ve eğitmek çok önemlidir. STK'lar ve devletin bu konuda bilinçlendirme çalışması yapması gerekir." dedi.
"Evliliği kolaylaştırmak gerekiyor"
Boşanmaların arttığını ifade eden Maraşlı, "Boşanmaların önüne geçebilmek için evliliği çoğaltmak gerekir. Evlilikler azaldı, evliliği kolaylaştırmak gerekiyor. Kanunlara göre karı koca tartışınca polise gidiyor. Onun yerine bir psikoloğa veya aile danışmanına gidilebilir. Doğru adım atılırsa boşanmalar en az yarı yarıya azalacaktır." şeklinde konuştu.
"Lut kavminin başına gelen bizim de başımıza geldi"
Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak
Biyolojik cinsiyetten bağımsız bir toplum düzeninin amaçlandığına vurgu yapan Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, "Cinsiyetsiz bir toplum hedefleniyor. Din, ahlak ve gelenekten; biyolojik cinsiyetten bağımsız bir toplum düzeni amaçlanıyor. Anne-baba, dede-nine, hala, teyze, amca, dayı gibi kavramların olmaması isteniyor. Birey tamamen cinsiyetini de kendi belirleyecek. Evlilikler açısından eşcinsellik de söz konusudur. Böyle bir dünya hayal ediyorlar. Lut kavminin başına gelen bizim de başımıza geldi. Ahlakı ve aileyi yeniden doğru bir şekilde kurmamız gerekiyor. Bu tartışma başlamadan da ahlak giderek zayıflıyordu. Uyuşturucu, alkol, kumar, intiharlar... öte yandan da her türlü fuhşiyat giderek yayılıyordu. Her şeyin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Eskiden yaptığımız yanlışları da tekrarlamamız gerekiyor." diye konuştu.
"Sözleşmenin bütün hükümleri yasada aynen mevcuttur"
İstanbul Sözleşmesi'nin geri çekilmesi ile ilgili hukuki bir sürecin başlamadığını söyleyen Dilipak, "Sözleşmeden çekilme irade beyanı söz konusudur. Geri çekilme ile ilgili hukuki bir süreç başlatılmadı. Kaldı ki sözleşmenin bütün hükümleri yasada aynen mevcuttur. Bu sözleşme üç ayaklıdır; CEDAW, İstanbul Sözleşmesi ve Lanzarote… Zaten diğerlerinin konuştuğu da yok. " dedi. (İLKHA)