İran'ın yeni Cumhurbaşkanı, batının umutları ve İsrail'in korkuları
Geçen hafta İran'da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İran'ın yeni Cumhurbaşkanı seçilen 64 yaşındaki Hasan Ruhani'ye yönelik AB ve ABD'den ılımlı mesajlar gelirken, İsrail ise müttefiklerini fazla umutlu olmamaları yönünde uyardı.
HABER MRK - Hassan Ruhani'nin cumhurbaşkanı seçilmesi batıda coşkuyla karşılandı. Batı, "İsrail gibi bir devleti dünya haritasından silmek gerekir" diyen Mahmud Ahmedinejad'dan sonra iktidara gelen daha ılımlı Hassan Ruhani'nin, Ortadoğu'da İran'a yönelik çıkmaza giren politikasını kurtarmaya yardımcı olacağını düşünüyor. Buna ek olarak, Mahmud Ahmedinejad'ın İsrail'e karşı çok sert ifadeleri, İsrail diplomasisine İran'a karşı daha sıkı yaptırımlar getirilmesi için sebep veriyordu. İsrail devamlı uluslararası toplumu İran'ın "öngörülmeyen" politikasıyla ve rejimiyle tehdit ediyordu.
Glasgow Kalendonsk Üniversitesi'nde Felsefe bölümünde doktora derecesi olan İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Arapçayı iyi derecede bilen Hassan Ruhani, şimdiden farklı bir algı oluşturmuş durumda. O, selefinin aksine, batı için modern siyasi terminolojiye göre, "eli sıkılabilir" bir figürdür...
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, seçilen İran Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani'yi tebrik mesajında, "14 Haziran'da yapılan seçimlerde İran halkı yeni Cumhurbaşkanını seçmiştir. Seçim sonuçları, önümüzdeki 4 yıl boyunca İranlılar, güçlü bir görev olan Cumhurbaşkanlık görevini Bay Hassan Ruhani'ye emanet etmiştir. Bay Ruhani için yeni hükümeti kurmakta başarılar diliyorum ve nükleer sorun konusunda diplomatik çözümü için yeni İran lideriyle çalışmayı umuyorum" dedi.
Pozitif sinyal Tahran'a Washington'dan da geldi. Barak Obama yönetimi İran'ın nükleer programı konusunda yeni İran hükümeti ile doğrudan müzakerelere girmek için niyetini teyit etti.
Ruhani'den batılı ülkelere sıcak mesaj
Yeni İran Cumhurbaşkanı da yaptığı ilk açıklamada, batılı ülkeler ile ilişkilerin yenileneceğini dile getirdi. Hassan Ruhani, "İran'ın saklayacak bir şeyi yoktur. Ancak, İran'ın nükleer programının gelişimini devam etmek için, biz ülke içinde uzlaşmak zorundayız ve hem de uluslararası düzeyde dostça ilişkiler ve karşılıklı anlayışı geri getirmek zorundayız. Her şey, sadece diyalog yoluyla olur..." dedi. Seçim sonrası yaptığı açıklamasında Ruhani, "Yakın gelecekte AB İran'a yönelik önemli adımlar atacak," dedi. Ruhani ne demek istediğini tam olarak açıklamazken, İran Cumhurbaşkanı'nın söylemek istediği şey büyük olasılıkla AB'nin İran'a karşı yaptırımları kısmi olarak kaldıracağı olarak yorumlanıyor.
Ruhani'den kapsamlı reformlar beklenmemeli
Ancak, İran'ın diğer başkanları gibi Hassan Ruhani'nin rolünü de fazla abartmamak gerekir. Sonunda, İslam Cumhuriyeti temel "ustası" ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney olmaya devam ediyor. Ayetullah Ali Hamaney nükleer programı açısından ve İran'ın dış ve iç politikasını ve Suriye konusundaki politikasını da belirleyen kişi konumundadır. İran tarihinde ilk defa sadece Mahmud Ahmedinejad elit büroya meydan okumaya cesaret etmiştir. O aslında sürekli Ayetullah Hamaney'le bir anlaşmazlık içerisinde olup, devlet aygıtının üzerindeki etkileri zayıflatmaya çalıştı. Hassan Ruhani de aynı elit büronun sadece "ılımlı" seçkin bir temsilcisidir. Yeni Cumhurbaşkanı Ruhani'den başkan olarak herhangi bir geniş kapsamlı reform beklemek yanlış olacaktır.
Ancak, Cumhurbaşkanının yenilenmesi teorik olarak Washington, Brüksel ve Tahran arasındaki ilişkilerde bir "resetleme" fırsatı doğurdu. Ama görünüşte aşılmaz zorluklar var. İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriye'de Beşar Esad'ı desteklemekten vazgeçmez, çünkü Suriye İran'ın müttefikidir ve İran'ın "dış cephesini" düşmana bırakacağına inanmak saflık olacaktır.
Netanyahu müttefiklerini uyardı
Sonuç olarak, İran ve ABD başkanlığındaki Batı arasında olası bir yakınlaşma için büyük bir engel var. Tel Aviv İran'ın yeni Cumhurbaşkanına şüphe ile yaklaşıyor ve Tel Aviv, İran'ın yeni döneminde geleneksel dış politikasını değiştirmek gibi bir niyetinin olmadığını vurguluyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Hassan Ruhani'nin iktidara gelmesiyle bölgedeki gerginliğin azalacağı yünündeki görüşlere ve bu konuda heveslenmeye gerek olmadığı konusunda, ABD'yi ve müttefiklerini uyardı. Netanyahu, "Bu bir hüsnükuruntu olmamalı. İran'ın "nükleer programı" mutlaka bir şekilde durdurulmalıdır. İsrail'in korkuları açıktır. İran'da reformcu adayın zaferi üzerinden coşkulu bir zaman geçirebilirsiniz, belki de İran rejimi bu kez atom silahları oluşturmak için bu sizin coşkulu zamanınızı değerlendirecektir."
Tabi Hassan Ruhani'nin Batı'nın sandığı gibi mi olacağı yoksa var olan politikayı daha ılımlı bir şekilde mi yürüteceğini zaman gösterecektir. (Riyad Makaev - İLKHA)