Bir süredir Mali'nin başkenti Bamako'da bulunan İHO EBRAR ekibi, medreselerde Kur'an-ı Kerim dağıtımı, nakdi yardım ve okullarda kırtasiye yardımı gibi çeşitli faaliyetler gerçekleştirdi.

Bölgede yardım çalışmalarını sürdüren İHO EBRAR, bu kez çadır kamplarda zor şartlar altında yaşamlarını sürdüren mağdurlara hem gıda yardımında bulundu hem de hayırseverlerin bağışladığı adak, akîka ve sadaka kurbanlarını keserek ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.

Hayırseverlerin bağışlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştıran İHO EBRAR ekibi, 4 metrekarelik çadırlarda karşılaştıkları manzara karşısında duygusal anlar yaşadı.

Çadır kamplar İHO EBRAR ekibini çok etkiledi

Yüzlerce ailenin faydalandığı yardım çalışmalarına ilişkin konuşan İHO EBRAR gönüllüsü Ayhan Çokkaş, karşılaştığı manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemeyerek, "Muhterem kardeşlerim! Kafam çadırın tabanına değiyor. Ben çadır diyorum ama siz çadır anlamayın. Çalı, çırpı ve sazlıkları bir araya getirmişler, üzerini de naylonla sarmışlar. Yer toprak ve hiçbir şey yok. Tahtadan yirmi santim eninde bir tabure. Bir ibrik, 2-3 kap kacak ve bir hasır var. Tuvalet, banyo, mutfak yok. Bunları geçtim ortada ev yok. Bizim beğenmeyip çöpe attığımız şeyler bile burada yok. Gözüme ilişen 2-3 tahta parçası üzerinde Kur'an'dan ezberlemek için bir sure yazılıydı. Bu insanların okuyacak Kur'an'ı kerimleri de yok. Tahtada İnşirah Suresi yazılıydı. Okudum ve 'her zorluktan sonra bir kolaylık vardır' ayetine geldim. Boğazım düğümlendi, gözyaşlarım döküldü okuyamadım. Az önce diğer çadırda amcanın durumundan dolayı çok ağladık. Bu çadırdaki manzara da beni çok etkiledi." dedi.

"Utancımdan 'Müslümanlar sizi unutmuş, dünyaya dalmış diyemedim"

Karşılaştığı manzaraya ilişkin konuşan İHO EBRAR gönüllülerinden Veysi Ülsen de "Çadıra girdiğimde yaşlı bir amca toprak zemine serilmiş ama yeri bile kapatmamış bir hasırın üzerin de yatıyordu. Selam verdim, selamımı aldı. 'Türkiye'deki Müslümanlar size et gönderip selam söylüyorlar' dedim. Amca iffetinden dolayı eti almadı. Mahcup bir şekilde eti yanına bıraktım. Amca bizi sorduktan sonra hem salavat getirdi hem de bize getirtti. Sonra Kur'an-ı Kerim'de dua içeren ayetleri ardı ardına okuyup Müslümanlara dua etti. Ardından Müslümanlar nasıl halleri, vakitleri nasıl deyince hem kendi hem de Müslümanların Müslümanlığından utanıp gözyaşları dökmeye başladım. Onun o halini görünce utancımdan 'Müslümanlar iyidir' diyemedim. 'Müslümanlar sizleri unutmuş, dünyaya dalmış' diyemedim. Birbirimizin boynuna sarılıp dakikalarca ağladık. Tekrar Allah'ın isimlerini zikretmeye başladı. Çevredekiler gelip bizi birbirimizden ayırıp yatıştırmaya çalıştı. O insanları arkamda bırakıp çıkınca kalbime sanki hançer saplandı." diye konuştu.

İHO EBRAR temsilcisi Sabahattin Ugar da Mali'de yardım çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. (İLKHA)