Siirt’in tarihi bakırcılar çarşısında artık büyük bir suskunluk hâkim
Bir dönem çekiç seslerinin yoğun olarak duyulduğu tarihi Bakırcılar Çarşısında, teknolojinin gelişmesi ve fabrikasyon ürünlere olan taleplerin artması nedeniyle bakırcılık mesleği bitme noktasına geldi.
Siirt’te 3’üncü kuşak dededen kalma kalaycılık mesleğini 65 yıldır sürdüren 73 yaşındaki Rıdvan Bakır, ilerlemiş yaşına rağmen ilk günkü aşkla, gelişen teknoloji ile birlikte mesleği unutulmaya yüz tutmuş olsa da 15 metrekarelik atölyesinde mesleğini sürdürmeye devam ediyor.
Sabah güneşin doğuşuyla başladığı işine ilk günkü sabrıyla devam eden Rıdvan usta, şekil verdiği bakır ve kazanları ateşte kalayla parlatıyor.
Mesleğin 1970 ve 1980'li yıllarda en parlak dönemini yaşadığını ve evlerde kullanılan tüm ürünlerin bakır yapımı olduğunu dile getiren Bakır, teknolojinin ilerlemesiyle fabrikasyon ürünlere olan talebin artması mesleğini de bitirme noktasına getirdiğini anlattı.
“Bu mesleği ancak öldükten sonra bırakırım”
Rıdvan Bakır
Tam 65 yıldır babası ve ağabeylerinden öğrendiği mesleği sürdürmeye devam ettiğini ifade eden Bakır, “Bakırcılık mesleğini babam ve ağabeylerimden öğrendim ve ilk çırak olarak başladım. Halen de bu mesleği sürdürüyorum. Bu mesleği ancak öldükten sonra bırakırım. Bir oğlum var, o da öğretmen oldu. Kızları da evlendirdim, ben ölünce de bu bakırcılık ölecek. Emekliyim, ev de dükkân da bana ait. Allah’a şükürler olsun ki geçinip gidiyorum. Eskisen perde pilav, kazanlar, kalay her türlü işi yapıyordum, şimdi ise kazanları hazır getiriyoruz. Çocuğum öğretmen olduktan sonra bana mesleği öğretmemi istedi ama çekirdekten bu işi öğrenmesi gerekiyor, yoksa usta olamaz. Yaş geçtikten sonra ona ne öğretebilirim ki? Bu el işidir makine işi değil ki ona öğreteyim.” dedi.
“Son baharda pekmez zamanında baya talep oluyor”
Bu işin büyük bir emek istediğini ve ancak küçük yaşlarda başlayan kişilerin usta olabileceğine dikkat çeken Bakır, “Eskiden 20-30 kiloluk kazanlar yapıyorduk. Şimdi ise yaş oldu 72 artık yapamıyoruz. Bu iş gençlerin işidir, yorucudur. Son baharda pekmez zamanında baya talep oluyor. Bıtım sabunu da bakır kazanlar olmazsa olmaz. Bir müşterim geçenlerde şahane bir çelik kazan aldı ama ne yazık ki sabun için kullanamadı, bakır kazan olması gerekiyor. Kalay geldiğinde yapıyorum, benim için dükkân bir nimettir, sabah evden çıkıyorum ne yapacağım? Hemen dükkânımı açıyorum, bu dükkân huzur ve sıhhat veriyor.” diye konuştu. (İLKHA)