Adıyaman'ın meşhur Besni üzümünün ekili alanının belli bir kısmını oluşturan Atmalı köyü sakinlerini pekmez, pestil, kesme ve şire yapma mesaisi ekim ayının ortalarına kadar devam edecek.

Üzümün sofralara faklı tatlarda gelebilmesi için çok zahmetli işlemlerden geçtiğini belirten Çetin Kılınç, ürünlerinin hem doğal hem de uygun fiyatlarda olduğunu kaydetti.

"Bu ürünler bin bir zahmetle meydana geliyor"

Pekmezin yapım aşamasını anlatan Çetin Kılınç, "Üzüm, pekmez, pestil çok zahmetle ve hizmetle meydana gelen ürünlerimizdir. Üzümün pekmez olabilmesi için öncelikle sabah erkenden bağdan kopardığımız üzümleri makinada sıktıktan sonra kalanları tepeleme dediğimiz işlemden geçiriyoruz. Bu işlemin ardından ortaya çıkan şireyi süzgeçle süzüyoruz. Bu şekilde hiçbir ilaç katılmamış olan tamamen doğal üzüm; pekmez, kesme ve pestil oluyor. Çok fazla hizmet gerektiren bu işlemler için birçok kişi çalışıyoruz. Bu ürünleri alan insanlar pahalı demesinler. Şu anda pestilin kilogramı 50 liradır. Ama siz birine 100 lira verseniz bu işlemi yapamaz." ifadelerini kullandı.

"Çocuklarınıza doğal ürünler yedirin"

Çetin Kılınç

Okulların açılmasının ardından çocukların doğal beslenmesinin de önemli olduğuna değinen Kılınç, "Bakkal ve marketlerde satılan çikolataları çocuklara veriyorlar, bunların hepsi zararlıdır. Çocuklara kesme, pestil, üzüm verin çocuklarınız sağlıklı olsun. Kesme, pestil, üzüm hem büyükler için hem çocuklar için şifalıdır. Bunları tükettikleri zaman soğuk almazlar. Bu ürünler enerjisi, kalorisi yüksek olan ürünlerdir. Özellikle pekmez kan dolaşımını daha hızlandırıyor. Yüzde 100 doğal olan bu ürünler insanlar için çok faydalıdır. Herhangi bir ilaç atmadığımız üzümlerimiz doğal olan güneşte olgunlaşıyor. Çikolata türü ürünler hem bu ürünlere göre daha pahalı hem de doğal değildir." dedi.

"Mesleğimiz bağcılıktır"

Cuma Atmalı

Atadan beri bağ işleriyle uğraştıklarını dil getiren Cuma Atmalı, kendisinin de çocukluğundan beri bağ ve üzüm işleriyle uğraşan bir çiftçi olduğunu dile getirdi.

Üzümün pekmez olma aşamalarından bahseden Cuma Atmalı, sofralık üzümün iyisini yaş olarak sattıklarını belirtti.

Atmalı, "On kilo üzümden bir kilogram pekmez çıkıyor. Üzümden kesme, pestil ve pekmez gibi değişik ürünler üreterek sofralara kadar gelmesi için çalışıyoruz. Yöresel olan bu ürünlerimizi yemeye hazır olduktan sonra satışa sunuyoruz. Pekmez yapmak için önce sabah saat beşte bağdan üzümü keseriz. Daha sonra kestiğimiz bu üzümleri sıkma işleminden geçirdikten sonra şireyi kazanlara koyuyoruz. Daha sonra kazanların altında yüksek ve sürekli bir ateşle kaynamasını sağlıyoruz. Uzun süre bu işle meşgul oluyoruz. 9'uncu ayın 15'inde başlayan bu işler genelde 10'uncu ayın 15'inde sona eriyor." şeklinde konuştu.

"Pekmez yapmak için önce kasalarımızı alır bağa gideriz"

Abdurrahman Atmalı

Köy sakinlerinden Abdurrahman Atmalı ise, "Sabahın erken saatlerinde bağdan kestiğimiz üzümleri eve getirir ve üzüm kesme makinasında sıktığımız üzümlerin şiresini çıkartırız. Çıkan şireyi süzdükten sonra o şireyi büyük bir kazanın içerisine boşaltıyoruz. Daha sonra yüksek bir ateşle kaynatmaya başlıyoruz. Üzüm pekmez olmak için kaynarken o sırada üstte oluşan köpüğü alır atarız. İyice arındırdıktan sonra güzelce kaynayan pekmezi oradan alıp başka kazana aktarırız. İyice koyulaşan pekmezin pişmiş olup olmadığını bir kısmını alıp yere döktüğümüzde eğer bilye gibi yuvarlanıyorsa pişmiş demektir. Daha sonra satışa hazır hale gelir." dedi. (İLKHA)