UZAY SAVAŞLARI - YILDIZ SAVAŞLARI
1980lerde Papa ikinci Jean Paul haklı olarak Şeytan İmparatorluğu diye isimlendirdiği...
1980’lerde Papa ikinci Jean Paul haklı olarak “Şeytan İmparatorluğu” diye isimlendirdiği, anayasasında ateizmi resmi ideoloji haline getiren SSCB(Sosyal Rusya); 4 Ekim 1957’de “Sputnik” isimli bir uyduyu uzaya göndererek dünya yörüngesine yerleştirmiş ve uzay yarışı start almıştı. İnsanoğlunun ilk defa bir “araç” (Sultan) geliştirerek yerküre dışına seyahat etmek suretiyle ilk adımı atması bütün dünyada şaşkınlık uyandırmıştı. Gelişmeleri hayretle izleyen ABD’nin bu konuda hiçbir hazırlığı yoktu. Sovyetler birliği ardı ardına uzaya araçlar göndermeye başladı. Roketlerden birine bir köpek yerleştirerek bir canlının uzaydaki deneyimini bilimsel yöntemlerle inceledi. Uzaya insan gönderme zamanı gelmişti. 1961’de “Soyuz (Birlik)” isimli uzay gemisine bindirilen “Yuri Gagarin” özel bir insan olmuştu… Dünya yörüngesi imparatorluğu yöneticileri tarafından özenle önceden belirlenmişti. “Uzaya çıktım ama Tanrı diye bir şey göremedim…” Tıpkı bu olaydan 3200 yıl önce Firavun’un Musa (as) için söylediği sözler gibi… “Ey Haman, bana bir kule yap, oraya çıkıp göğe, Musa’nın tanrısına bakayım. Ben onun yalancı biri olduğunu zannediyorum…” Bu inanılmaz gelişmelerden geri kalmak istemeyen ABD elini çabuk tutarak birkaç başarırız denemeden sonra Apollo-9 isimli uyduyu yörüngeye yerleştirerek yarışta ben de varım iddiasını sürdürdü… Ancak SSCB hızında hiçbir şey kaybetmemiş halde Soyuz 2 isimli uzay aracı ile Ay’a yönelmiş ve ayın etrafında ilk defa insanlı bir araçla tur atmış ve buna ek olarak ay yüzeyinde bir robot indirmiştir. Bu gelişmelere kayıtsız kalmak istemeyen ABD başkanı Jhon F. Kennedy ünlü konuşmasında hedefi göstererek, “Ay’ın Fethi yakın” demiştir. Bu hamleden sonra 1969 yılının 19 Temmuz günü Apollo 11 isimli uzay kapsülü Ay’a indirilmiş ve kapsülden çıkan ABD’li astronotlar “Ay’a yürüyüşü” yapmışlardır. Uzay aracından inerken Astronot Neil Armstrong’un söylediği o ünlü söz halen hafızalardadır. “İnsan için küçük ama insanlık için büyük bir adım...” Karşılıklı hamlelerle ilerleyen Uzay Yarışı 1980’lerde ABD başkanı Ronaldo Reagen’in ilan ettiği Star Wars (Yıldız Savaşları) isimli hem uzay programı hem de kıtalar arası fuzelere karşı savunma sistemlerini içeren son derece karmaşık ve olağanüstü yüksek bütçeli meydan okumuş SSCB imparatorluğu ise 1991 yılında dağılmıştır. Bu olaydan sonra Ruslar ateizmi bırakıp ortodox hristiyanlığa geri dönmüştür. İnsanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş ahir zamana tekabül eden kuvvetle muhtemel bu esrarengiz fenomenin ayak izlerini, mutlak hakikatin menbaı olan kutsal peygamberlerimizin ahir zamana dair sözleri arasında araştırmaya kalkarsak son derece ilginç bir hadisi şerif ile karşılaşırız... - “Onlar ortaya çıkıp yeryüzünü perişan ettikten sonra göğe oklarını atarlar. Okları onlara kanlı bir şekilde geri döner. “Yeryüzündekileri ezim ezim ezdik, şimdi hükmümüzü göktekilere de geçireceğiz” derler...” Bu söz Hıristiyanların Gog ve Magog dedikleri bizim ise Ye’cuc, Me’cuc dediğimiz yeryüzüne fitne ve fesada boğan çok kanlı savaşlarda insanlığın mahvına sebep olan, denizin dalgaları gibi birbirine girerek savaşan, herbir tepeden aşağı akarak, masumları katleden azgın ve yoldan çıkmış birbirine düşman iki kavmin, ya da ideolojinin sözüdür. Allah Resulunün zaman ve mekan üstü bir seyirle izlediği söz konusu “oklar” ya da “uzay roketleri’nin” onlara kanlı bir şekilde geri döndüğü meselesine gelince bütün dünya televizyonları önünde tespit edilmiş üç ayrı büyük olay bulunmakta... 1. Tanrıyı gökyüzünde göremediğini iddia eden Yuri Gagarin ikinci seferinden Kazakistan’daki Boykonur uzay üssüne dönerken sert bir inişle yere çarpmış, soyuz mekiği darmadağın olmuş ve kendisi de olayda ölmüştür. 2. Bütün dünyanın gözü önünde 26 Nisan 1986’ da fırlatılan, bir kaç yüz metre yukarıda bir arızadan dolayı patlayıp alev topu halinde dağılan Challenger Uzay mekiği olayında da 2 astronot ölmüştür. 3. Şubat 2003’te Uluslararası Uzay İstasyonundan dönerken atmosfere girip yanarak binlerce parçaya ayrılan Discovery Uzay Mekiği bulunmaktadır. Hava sürtünmesi nedeniyle küçücük parçalara ayrılan mekikteki 7 astronotun cesetleri çok küçük parçalar halinde toplanabildi... Uzay savaşları denilen Fenomenin son hali oldukça barışçı bir şekilde devam etmekte... Önce Avrupa ülkeleri ve ABD ortak bir Uluslararası Uzay İstasyonu kurdular... 15 katlı apartman büyüklüğünde ve yerden 345 km yükseklikte dünya etrafında dönen bu istasyon ortak kullanıma açıldı... Eskiyip çürümüş MİR(Barış) uzay istasyonu ile çalışan Ruslar Avrupa ve ABD ile anlaşıp 4. Uzay istasyonuna seçtiler ve çalışmalarını orada sürdürüyorlar. 2001 Mart ayında son uzay istasyonları olan MİR’i kontrollü bir şekilde büyük okyanusa düşürdüler. 2000’lerin başından itibaren Çinliler ayrı uzay istasyonu ile Taikonotlarını uzaya gönderiyorlar. 2009’da İranlılar uzay çalışmalarına başladılar, hatta bir maymunu deneyler için uzaya gönderdiler. Türkiye son dönemlerde yerli yapım uydular ile uzay çalışmalarına başlamış olup Ankara’da bir fırlatma rampası yapımına başlandı. 1950’lerde Ateist Yuri Gagari’nin “Uzaya çıktım ama Tanrı diye bir şey göremedim.” sözüne nispetle şimdiki astronotlar çok farklı görünüyorlar. 2012’de Uluslararası Uzay istasyonuna çıkan Malezyalı Müslüman astronot uzay mekiğinde kıldığı namazın görüntülerini dünyaya gönderdi... Uzayda kıbleyi nasıl tespit edeceğini sorduğu ünlü İslam Alimleri “Dünya’ya doğru dön, yeter.” demişlerdi...
Yılmaz Dalyan
1Nolu T Tipi Cezaevi A/23 Aliağa İzmir