Okula gitme alışkanlığını edinemeyen öğrencilere karşı aileler nasıl davranmalı?
Yeni eğitim öğretim yılında milyonlarca öğrenci eğitime başlamasına rağmen, henüz okul sürecine alışamamış olan öğrenciler için uzmanlar bu alışkanlığın nasıl edinilmesi konusunda ailelere bazı tavsiyelerde bulundu.
2022-2023 eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla beraber milyonlarca öğrenci okullarına gitmeye başladı. Yaklaşık iki haftadır başlayan eğitim öğretim yılında halen birçok öğrenci okula uyum sağlamakta zorluk çekiyor.
Özelikle okula yeni başlayanların veya okul değiştiren öğrencilerin sıklıkla yaşadığı okula uyum problemi hakkında İLKHA’ya konuşan Ağrı Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Psikoloji Danışmanı Ekrem Bölek, eğitimcilere ve öğrenci velilerine bazı tavsiyelerde bulundu.
"Burada en büyük görev ailelere düşüyor"
Okula alışma sürecinin yeni başlayanlar için zor geçebileceğini söyleyen Ekrem Bölek, burada en önemli görevin ailelere düştüğüne dikkat çekerek, "Okula uyum süreci, ortam değişikliğinden dolayı, yeni ortama uyum süreciyle ilgili bir durumdur. İnsanoğlu bir ortamdan başka bir ortama geçerken fıtrat gereği uyum sağlamak ister. Okula uyum süreci de aynı şekildedir. Şimdi bizim anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere 4 kadememiz var. Daha önce okula giden öğrenciler alışma konusunda rahat olur, çünkü daha önce ortamı biliyorlar, ortamı gördüler, oryantasyon sürecinden geçtiler. Ancak yeni okula başlayan anaokulu ve ilkokul öğrencileri için bu biraz daha zaman alabiliyor. Bu sürecin daha olumlu ve öğrenci için daha faydalı geçebilmesi için tabi öğretmenlerin üzerine düşen görevler var, psikolojik danışmanlara düşen görevler var ama burada en büyük görev ailelere, ebeveynlere düşüyor." şeklinde konuştu.
"Ailenin işbirliği olmadan bu sürecin olumlu bir şekilde ilerlemesi imkânsızdır"
Ağrı Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Psikoloji Danışmanı Ekrem Bölek
Öğrencilerin okula alışma sürecinde aile ile öğretmenlerin iş birliği içinde olması gerektiğine dikkat çeken Bölek, "Çocukların okula uyum konusunda sorun olup olmaması belirtilerle ortaya çıkar. Bu belirtiler her karakter için özeldir ve farklılık gösterebilir. Gözlemlenen ve en çok bilinen belirtiler, çocuk okul saatinde farklı işlerle uğraşıp farklı bahaneler farklı yöntemler denemeye çalışır. Okula gitmemek için, ‘başım ağrıyor, karnım ağrıyor’ gibi bahanelerle okula gitmemeye çalışır. Ailenin iş birliği olmadan, öğretmene, psikolojik danışmana destek vermeden bu sürecin tam anlamıyla olumlu bir şekilde ilerlemesi imkânsızdır. Aile ile ilgili olarak genelde bizim tespit ettiğimiz durum şudur; aile okul önünde bekler, öğretmene durumunu sorar. Bu takip etme ve iş birliği değildir. İş birliği şöyle olur; öğretmenin okulda yapmaya çalıştığı uyumu, aile aynı şekilde evde sürdürebilmelidir. Çünkü çocuk okuldan eve geldiğinde kısa da olsa bir ortam değişikliği olacaktır. Çocuk kendini ifade etmek isteyecek aile de çocuğu olumlu yönde yönlendirmeli. Çocuğu kendi akranlarıyla kıyaslamadan ziyade biraz daha olumlu sorular sorarak çocuğu biraz daha okula karşı olumlu bir tutum içine koyması gerekmekte." ifadelerini kullandı.
"Çocuk ev gibi çok rahat bir ortamdan kurallı bir ortama geçerken illaki uyum problemi yaşayacaktır"
Ailenin ev ortamında öğrencileri okula hazırlamak için ufak kurallar vererek bu durumu daha rahat atlatabileceklerini belirten Bölek, "Çocuklar genellikle bilmediği şeylerden, bilmediği ortamlardan korkarlar veya tanımadığı insanlardan çekinirler. Bu durumu ortadan kaldırabilmek için ailelerin özelikle evde okulu tanıtmaları gerekiyor. Okulun ne olduğunu, amacının ne olduğunu, orada neler yapabileceğini çocuğun bilinç seviyesine inerek tanıtabilmeleri gerekiyor. Çünkü çocuk ev gibi çok rahat bir ortamdan direk olarak kurallı bir ortama geçerken illaki uyum konusunda problem yaşayacaktır. Bu problemlerin yaşanmaması için evde de ufak kurallar oluşturulabilir. Bu süreç aileler, öğretmenler tarafından olumlu bir şekilde yürütülmediğinde ister istemez okul fobisine dönüşecektir. Okul fobisi yaşayan öğrenciler akademik olarak da başarısız olurlar. Sosyal olarak arkadaşlarıyla araları iyi olmaz, öğretmenlerini dinleyemezler, okula gitmeme isteği olur, burada aileler kesinlikle okula gitmeme alternatifi sunmamalılar." dedi. (İLKHA)