• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Dünya, sürekli düşen petrol fiyatları nedeniyle neredeyse küresel bir kriz yaşamaya devam ediyor. 

Milyonlarca araç sahibi; Brent petrolün varil fiyatı düşmesine rağmen indirimlerin neden pompaya gelen zamlar kadar hızlı yansımadığı sorusunu soruyor.

Enerji Uzmanı Kalender Erden söz konusu sorunun cevabını İLKHA muhabiri ile paylaştı.

"Dünya genelinde bu işten para kazanmak isteyen ve kazanç sağlayan birçok insan var"

Geçtiğimiz haziran ayında Brent petrolün yaklaşık 120 dolara yükseldiğini akabinde mazotun 30 liraya ve benzinin de 27 liraya kadar yükseldiğini hatırlatan Erden, "Tekrar düşüş oldu. Brent fiyatları şu anda 95 dolar civarında hareket ediyor. Peki bizde neden düşmedi? Şu anda benzin 19-20 lira civarında ve mazot ta 27 liradır. Bunların aslında birçok sebebi var. Sebeplerden bir tanesi maalesef TL'nin değer kaybetmesidir. İkincisi ise dünya genelinde Amerika Merkez Bankası'nın dolara değer kazandırmasıdır. Bizim aldığımız petrol tamamen dolar endeksli olduğu için ne kadar Brent petrolün fiyatı düşmüş olsa da maalesef paramızın değer kaybetmesi nedeniyle bize olumsuz yönde yansıdı. Normalde herkesin kafasında Brent petrolde yüzde 10 düşüş olursa benzine pompada yüzde 10 düşüş olacak diye düşünülse de bu maalesef yüzde 2-3 civarında oldu. Dünya genelinde de yatırımcılar noktasında bu işten para kazanmak isteyen ve kazanç sağlayan birçok insan var. Bunlar birçok dalgalanmalar sağlayarak kazanç sağlıyorlar. Bu durum da bize ister istemez olumsuz olarak yansımaya başlıyor." dedi.

“ÖTV akaryakıtta yüzde olarak değerlendirilmiyor"

Brent petrolün düşmesinin Türkiye'ye yansıdığını ancak istenilen oranlarda olmadığını belirten Erden, "Aslında burada akaryakıtın nasıl fiyatlandırıldığına bakmak lazım. Gümrüksüz rafine fiyatından başlanarak üzerine devletin ÖTV'si ekleniyor sonra EPDK'nın bir payı var bu ekleniyor. İşlendikten sonra da rafine satış fiyatının üzerine KDV ekleniyor. Bunların yanında da dağıtım şirketlerinin, toptan firmaların kar marjları var. En sonda ise istasyonların kar marjları var. Bu durumda bizde ister istemez olumsuz bir maliyet olarak gidiyor. Burada iki tane sıkıntı var; bir tanesi maalesef doların yükselmesi daha doğrusu TL'nin değer kaybetmesinden dolayı fiyatlar istediğimiz seviyelere inmiyor. İkincisi de devletin ÖTV'de, akaryakıt yükselirken verdiği vergileri maalesef düşmeye başladığı zaman aynı oranda geri çekmemesinden kaynaklanıyor. ÖTV akaryakıtta yüzde olarak değerlendirilmiyor. Belirli bir miktar üzerinden örneğin mart ayında 1 litre benzinde yaklaşık 1,20 TL ÖTV varken şu anda 7,3'ler civarında bir ÖTV ödüyoruz. Aslında burada en büyük etkenlerden bir tanesi dolar bir tanesi de maalesef devletin yaptığı vergilendirmenin istenilen seviyelere geri çekilmemesidir. Çünkü gerçekten devlet için ciddi bir gelir kaynağıdır. Burada alınan vergiler çok büyük katkı sağlıyor, şu andaki ekonomik sıkıntılarda devlet bu vergileri geri çekmekte maalesef sıkıntı yaşıyor. Bu durumda bize ister istemez olumsuz olarak yansıyor." diye belirtti.

"Fosil yakıtlar üzerinden büyük yatırımlar yapılmadığından dolayı şu anda bu tip yakıtların, maliyetleri çok yükseldi"

Türkiye'nin en büyük sıkıntısının akaryakıtta dışa bağımlı olmak olduğunu dile getiren Erden, "Dünya genelinde de şu anda yenilenebilir enerji üzerinde çok fazla yatırım yapılıyor. Fosil yakıtlar üzerinden büyük yatırımlar yapılmadığından dolayı şu anda bu tip yakıtların, akaryakıtların maliyetleri çok yükseldi. Burada önemli olan konu, dışa bağımlılığın nasıl bitirileceği noktasında Türkiye'de bazı çalışmalar yapılıyor. Yenilenebilir enerjiye birçok destek veriliyor, özellikle araçlarda veriliyor. Bilindiği üzere Sayın Cumhurbaşkanımız bir araç tanıtımı yapmıştı. Bu noktaya geçmediğimiz sürece maalesef doların hareketi veya dünya genelinde Brent fiyatının oynamasında birçok sıkıntı yaşayacağız." ifadelerini kullandı.

 

(İLKHA)


Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız